"ABD’nin Gazze’ye hastane yapması insanları katletmek için yeni bir tuzak kurmaktır"

Gazze İnsan Hakları Merkezi, Refah’ın kuzeyinde, tamamen İsrail askeri kontrolü altındaki Murac bölgesinde Amerikan sahra hastanesi kurulması yönündeki girişimlerden dolayı derin endişe duyduğunu açıkladı.

Merkez, bu girişimin doğası, gerçek amacı, finansman kaynakları ve denetimini üstlenecek taraflar konusunda şeffaflık bulunmamasına dikkat çekti.

Merkez, Samaritan’s Purse adlı kuruluşun Refah’ta İsrail’in tam kontrolü altındaki bölgede 80 yataklı bir sahra hastanesi kurma çabasıyla ilgili bilgileri kaygıyla izlediğini, hastanenin Amerikalı, Kanadalı ve Avrupalı doktorlar tarafından işletileceğini, ayrıca Gazze’den Filistinli doktorların maaş ve konut güvencesi karşılığında çalıştırılmasının planlandığını bildirdi.

Açıklamaya göre, Amerikan-İsrail koordinasyonu ile kurulan bu hastanenin ekipmanlarının Ekim ayı ortasında bölgeye ulaşması bekleniyor.

Merkez, bu hastanenin siyasi ve insani şantaj için yeni bir araç haline gelebileceği ya da Filistinli hastaların yaşamını kontrol altında tutmak için bir platforma dönüşebileceği uyarısında bulundu. Bu durumun, daha önce İsrail tarafından kurulan ve tehlikeli bölgelerde yardım dağıtım merkezlerini “denetleme” bahanesiyle faaliyet gösteren sözde “Gazze İnsani Yardım Örgütü” deneyimini hatırlattığı, sonradan bu örgütün sivillere yönelik sistematik öldürme ve hedef alma operasyonları için bir örtü olduğu ve “aç bırakma mühendisliği” uygulamalarının bir parçası haline geldiğinin ortaya çıktığı belirtildi.

Merkez, İsrail’in tam askeri kontrolü altındaki tehlikeli bölgelerde herhangi bir tıbbi tesisin kurulmasının, işgal otoritelerinin ilaç ve gıda girişini, hasta tahliyelerini ve insani yardımı kendi çıkarlarına göre yönlendirdiği “kontrol sistemi”nden bağımsız düşünülemeyeceğini vurguladı. Bu durumun, insani hizmetleri gerçek rolünden uzaklaştırarak insani yardım ve sağlık çalışmalarını birer baskı ve manipülasyon aracına dönüştürdüğünü, bunun da insan hakları standartlarına aykırı olduğunu ve Gazze’de süren soykırım politikasının bir parçasına dönüştüğünü ifade etti.

Açıklamada, sözde “Amerikan hastanesinin” İsrail işgalinin imajını parlatmak ya da siyasi baskı unsuru olarak kullanılabileceği; aynı zamanda İsrail’in Gazze’deki Filistin hastanelerini yıkmaya devam ettiği, binlerce hastayı tedavisiz bıraktığı, özellikle de kanser hastalarının ilaç yetersizliği nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu bir dönemde bu girişimin ciddi bir çelişki oluşturduğu belirtildi.

Merkez, İsrail’in Gazze’deki 38 hastaneyi hizmet dışı bıraktığını, ayrıca 96 sağlık merkezini bombalayarak veya tahrip ederek kapattığını hatırlattı. Gerçek insani çabaların, bu hastanelerin yeniden inşası ve gerekli tıbbi ekipman ile ilaçların teminine odaklanması gerektiğini vurguladı. Özellikle, İsrail’in “Gideon 2 Operasyonu” kapsamında Gazze’yi yok etmeye ve boşaltmaya yönelik saldırıları sonucu, son iki ayda 20 hastanenin tamamen hizmet dışı kaldığı kaydedildi.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, kurulması planlanan hastanenin askeri veya istihbarat amaçlı bir araca dönüşmesinden de endişe duyduğunu belirtti. Bağımsız denetim veya hasta ve sağlık çalışanlarını koruyacak herhangi bir güvence bulunmamasının, hastanenin bilgi toplama ya da yaralı ve hastaları tuzağa düşürme amaçlı kullanılabileceği yönünde ciddi kaygılar yarattığını ifade etti. Bu durumun, geçmişte “Gazze İnsani Yardım Örgütü”nün ölümcül rolünü hatırlattığı; bu örgütün kurduğu noktalar çevresinde 2.605 Filistinlinin öldürüldüğü, 19.124 kişinin yaralandığı ve onlarca kişinin kaybolduğu veya tutuklandığı bildirildi.

Merkez, savaş ve abluka koşullarında, İsrail kontrolündeki bir bölgede kurulacak bu hastanenin gerçek anlamda insani bir girişim sayılamayacağını, bunun için önce ablukanın tamamen kaldırılması, Filistin hastanelerinin yeniden faaliyete geçmesi ve uluslararası, bağımsız, güvenilir örgütlerin denetiminde güvenli ve tarafsız bir sağlık ortamının oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, Birleşmiş Milletler, uluslararası kuruluşlar ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ni, söz konusu Amerikan hastanesinin gerçek doğasını araştırmaya, siyasi, güvenlik veya propaganda amaçlı kullanılmamasını sağlamaya ve tıbbi yardımların savaş veya şantaj aracı haline getirilmesinden sorumlu tarafların hesap vermesini sağlamaya çağırdı.

Son olarak Merkez, Gazze’deki herhangi bir gerçek insani müdahalenin, uluslararası insancıl hukuk ilkelerine ve Filistinlilerin yaşam, onur ve sağlık hakkına saygı temelinde yürütülmesi gerektiğini, bu hakkın her türlü istismar, kontrol veya askeri-ekonomik sömürüden uzak tutulmasının zorunlu olduğunu bir kez daha vurguladı.

Filistin Haberleri

Batı’ya göre Gazze’de hayat hiyerarşisi: Eşekler çıktı, çocuklar kaldı
Hamas: İsrail ateşkesi ihlal ediyor, Refah kapısı açılmalı
Gazzeli 3 esir İsrail işkencesi altında can verdi
Gazze'de 42 bin kişi hayat boyu bakıma muhtaç
Biz ölmedik burdayız! Gazze'de 54 çift için toplu düğün gerçekleştirildi