Bu ülkeler arasında Suriye de yer alırken, Filistin Yönetimi tarafından verilen pasaport ve seyahat belgelerini taşıyanlara yönelik tam kapsamlı kısıtlamalar getirildi.
Karar, Şükran Günü tatili sırasında Ulusal Muhafızlara mensup iki kişiye ateş açtığından şüphelenilen bir Afganistan vatandaşının tutuklanmasının ardından alındı ve Cumhuriyetçi yönetimin, Trump’ın ilk başkanlık döneminde başlattığı sert göç politikalarını sürdürdüğünü gösteriyor.
Dikkat çeken bir maddede, Filistin Yönetimi tarafından düzenlenen veya onaylanan seyahat belgelerini taşıyan kişilere tam kısıtlamalar uygulanacağı belirtildi. Gerekçe olarak da “Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde faaliyet gösteren ve terör örgütü olarak sınıflandırılan birçok yapının varlığı” ileri sürüldü.
Uygulamada bu karar, Filistin Yönetimi tarafından düzenlenmiş seyahat belgelerini kullanan, göçmen olan ya da olmayan herhangi bir kişinin ABD vizesi almasının ve ülkeye girişinin askıya alınması anlamına geliyor.
Karar 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek. Buna göre, ABD dışında bulunan ve Filistin Yönetimi tarafından düzenlenmiş pasaport ya da seyahat belgesi taşıyan bir kişi, belirli istisnalar kapsamına girmediği veya ABD hükümetinin üst düzey makamlarından gelişme bağlantılı bir muafiyet almadığı sürece, göçmen olsa da olmasa da vize alamayacak.
Resmî karar metni ile basın ve hukuki takipler doğrultusunda, kısıtlamalar kararın yürürlüğe girdiği tarihte ABD dışında bulunan ve o tarihte geçerli bir vizesi olmayan kişileri kapsıyor. Yürürlük tarihinden önce geçerli vizesi bulunan kişilerin vizeleri ise bu karar uyarınca iptal edilmeyecek.
Karar, açık istisnalar da öngörüyor. Bunlar arasında daimi oturum sahipleri (Green Card), hedef alınan ülke ya da otorite dışındaki bir ülkenin pasaportuyla seyahat eden çifte vatandaşlar, belirli diplomatik ve resmî vize türleri (A-, C-, G-, NATO), büyük spor organizasyonlarına katılan sporcular, bazı özel vize kategorileri (ABD hükümeti için çalışanlara yönelik SIV gibi) ve metinde belirtilen diğer ayrıcalıklar yer alıyor.
Ayrıca, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı veya İç Güvenlik Bakanı tarafından, kişinin ABD’ye girişinin “Amerikan ulusal çıkarlarına hizmet ettiği” kanaatine varılması halinde, gelişme bağlantılı istisnai muafiyetler tanınabilmesine de imkân sağlanıyor.
Trump, haziran ayında 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı getirmiş, yedi ülkeye ise kısıtlamalar uygulamıştı. Mevcut yasak Afganistan, Myanmar, Çad, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen’i kapsıyor. Diğer bazı ülkeler ise kısmi ve sıkı kısıtlamalara tabi tutuluyor.
Bugün itibarıyla yasak listesine beş yeni ülke eklendi: Burkina Faso, Mali, Nijer, Güney Sudan ve Suriye. Buna ek olarak, Angola, Antigua ve Barbuda, Benin, Fildişi Sahili, Dominika, Gabon, Gambiya, Malavi, Moritanya, Nijerya, Senegal, Tanzanya, Tonga, Zambiya ve Zimbabve’nin de aralarında bulunduğu 15 ülkeye yönelik kısmi kısıtlamalar genişletildi.
Beyaz Saray, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada kararın “ABD’nin güvenliğini korumak” amacıyla alındığını ve Başkan Trump’ın öncelikleri arasında göç politikalarını sertleştirmenin yer aldığını vurguladı.