141 günlük huzur son bulmasın!

Irkçı parti lideri Ümit Özdağ’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşması bugün saat 10:30'da İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

HAKSÖZ HABER

TCK 299: Cumhurbaşkanına hakaret . TCK 216: Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik. Ümit Özdağ’ın bugün görülecek duruşmasında savcılık makamlarının iddialarını inşa ettikleri hukuki dayanakları bu maddeler.

Ümit Özdağ’ı mahkum etmek için hukukun yapabilecekleri bunun çok daha ötesindeydi ancak Özdağ ve ırkçı arkadaşlarının mültecileri dezenformasyon yoluyla hedef göstermesine yıllarca sessiz kalındı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına bağlı olan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bir dönem “Ümit Özdağ ile Mücadele Merkezi” olarak iş gördü neredeyse… Zira yalanın kaynağı belliydi!

19 Ocak tarihinde ise Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ağır ithamları sebebiyle gözaltına alındı. Devamında ise soruşturma kapsamı genişletilerek Özdağ’ın sığınmacılar hakkında ürettiği nefret dolu yalanların toplumsal ayrışmayı körüklediği düşünülerek “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlaması da eklendi. Bugünse ırkçı parti lideri Ümit Özdağ’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşması Silivri’de görülecek.

Zafer Partisi duruşma salonu önünde genel başkanlarına destek mitingi çağrısında bulunurken Türkiye’de insanlığını ve vicdanını kaybetmeyen herkes duruşmadan çıkacak kararı bekliyor. Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan milyonlarca insanı nefret objesi haline getiren ırkçı saldırganın en şiddetli şekilde cezalandırılması gerekiyor! Ümit Özdağ’ın 141 gündür basına doğrudan demeç veremediği bir Türkiye’nin çok daha huzurlu bir ülke olduğunu mahkeme heyeti görmeli. Türkiye’nin 141 günlük huzuru son bulmasın!

Yorum Analiz Haberleri

Avrupa geçmişiyle hesaplaşabilecek mi?
İlahiyat ve diyanet eğitimlerinde İslami özgünlük geliştirilebilir mi?
Bir tarafsızlık masalı: BBC’nin Gazze sınavı
ABD’nin Batı Yarımküre’ye dönüşünün yeni çerçevesi: “Donroe Doktrini”
Her şeyi dış güçler mi belirliyor?