Londra'da yayımlanan Şarkul Avsat Gazetesi'ne konuşan Hariri, "Zamanında bazı hatalar yaptık. Suriye'yi başbakanı öldürmekle suçladık. Bu, siyasi bir ithamdı ve bu siyasi itham artık gündemde değil." dedi. Hariri, olayı soruşturan BM mahkemesine atıfla, "İşini yapan bir mahkeme var. Biz kendi adımıza, ne olup bittiğini tekrar gözden geçirmek zorundayız." diye konuştu. Lahey'deki özel mahkeme, tüm delillerin Suriye'yi gösterdiğini öne sürmüştü. Soruşturmanın ilk savcısı Alman Detlev Mehlis'in 2005 yılı sonunda hazırladığı iki rapor, suikastla ilgili Şam yönetiminin ciddi uluslararası baskıya maruz kalmasına neden olmuş, Suriye bunun üzerine 30 yıldır işgal altında tuttuğu Lübnan'dan birliklerini çekmek zorunda kalmıştı.

Lübnan'ın 1975-90 yılları arasında maruz kaldığı iç savaştan sonra başbakanlık koltuğuna oturan Refik Hariri, ülkenin yeniden imarı için büyük bir çaba sarf etmiş, uluslararası kamuoyunun büyük desteğini kazanmıştı. Ancak Hariri ile Suriye arasında yaşanan gerginlikler, cinayette Suriye'nin parmağı olduğu yorumlarına yol açmıştı. Hizbullah örgütü ise cinayette İsrail'in parmağı olduğunu öne sürüyor. Hizbullah konuyla ilgili delilleri geçtiğimiz günlerde Lahey'deki mahkemeye sunmuştu. Göreve geldikten sonra Suriye ile ilişkilerini düzeltmeye büyük bir önem veren Saad Hariri, geçtiğimiz aylarda Suriye'nin başkenti Şam'a tarihi bir ziyaret gerçekleştirmiş, aynı şekilde Suriyeli üst düzey yetkililer de Beyrut'a gitmişti. Saad Hariri, Suriye'nin yanı sıra siyasi rakibi Hizbullah ile de ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor. Son günlerde İsrail ve Hizbullah arasında yaşanan gerginliklerde Lübnan hükümetinin yanı sıra ordunun da Hizbullah'a sahip çıkması, izlenen bu politikanın bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Hizbullah hafta sonu Hariri yönetimine karşı politik söylemlerini yumuşatma kararı aldığını da duyurmuştu.

ZAMAN