Son 24 saat içinde iki hukukçunun hayatını kaybetmesi, reform sürecinin arka planına dair soru işaretlerini artırdı.

İlk olay, İskenderiye’deki yargıçlar dinlenme evinde yaşandı. Reform toplantısına katıldığı belirtilen bir hukukçunun “kendi silahıyla intihar ettiği” açıklansa da, olayın zamanlaması ve mekanın güvenliği şüpheleri daha da güçlendirdi.

İkinci ölüm ise Qalyubia’daki bir at çiftliğinde çıkan yangında meydana geldi. Yangın sonucunda emekli bir hakimin hayatını kaybettiği belirtildi. Yetkililer olayın “kaza” olduğunu ifade ederken, soruşturmanın seyri kamuoyunu tatmin etmiş görünmüyor.

Bu iki ölümün, reform sürecinin tam da kritik görüşmelerle ilerlediği bir döneme denk gelmesi, Mısır’da yargı bağımsızlığı için çaba gösteren isimlerin baskı altında olduğu iddialarını yeniden gündeme taşıdı.

Eleştirmenlere göre, ülkenin geleceğine dair söz söyleme gücü bulunan çevrelerin zayıflatılması, bölgesel dengelerle de doğrudan bağlantılı. Mısır’da güçlü bir hukuk düzeninin ortaya çıkmasını istemeyen dış aktörler olduğu sıkça dile getiriliyor. Bu çerçevede, jeopolitik rakiplerin Mısır’daki kırılganlıkları kendi çıkarlarına göre şekillendirme arzusuna işaret eden yorumlar da dikkat çekiyor.

Analistler, ülkenin son yıllardaki siyasi atmosferinin yeni bir baskı dalgasına doğru sürüklendiğini ve reform tartışmalarının giderek daha riskli bir iklime dönüştüğünü vurguluyor.