Buna göre, Katar’ın yumuşak gücünün en önemli sütunu medya ve spor hedef alınırken, Katar’da yönetimde bulunan Sani ailesinin yurt dışında yaşayan üyeleri de ikna edilerek sözde “sürgünde hükümet” oluşturmaları isteniyor. Katar’ın spor ve medya alanında görünen yüzü olan beIN Medya grubu ve Paris Saint Germain kulübü CEO’su Nasır Halifi hakkında, İsviçre Adalet Bakanlığı tarafından Dünya Kupası Yayın Hakları’nın alınmasına ilişkin rüşvet soruşturması başlatıldı. Bilindiği üzere hafta başında BAE’den üst düzey emniyet yetkilisi Dahi Kalfan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Eğer Dünya Kupası Katar’dan çıkarsa, Katar’la kriz sona erer” ifadelerini kullanmıştı. Halifi’ye ilişkin soruşturmanın BAE’nin açıklamasından hemen sonra gelmesi dikkat çekti. BeIN grubu açılan soruşturmayla ilgili bir açıklama yayınlayarak, tüm suçlamaları reddetti ve işbirliğine açık olduğunu belirtti.

SÖZDE ‘SÜRGÜN HÜKÜMETİ’

Middle East Eye internet sitesi ise Katar’ı yöneten Sani ailesinin yurt dışında yaşayan üyelerinin BAE girişimiyle sözde bir “sürgün hükümeti” oluşturmaya hazırlandığını iddia etti. Sözde “sürgün hükümeti” oluşumunu Sultan bin Şuhaym el-Sani ve Seyh Ahmed bin Ali el-Sani gibi isimler tarafından önümüzdeki günlerde açıklanacağı iddia edildi. İki ismin de Suudi Arabistan’la yakın ilişkisi bulunuyor.

Kaynak: Yeni Şafak