HAKSÖZ HABER

Teoride İsrail'in Filistin'i işgali konusu açıldığında, Avrupa ve ABD tamamen zıt tarafta duruyor!

ABD 53 yıllık İsrail askeri işgalinin yarattığı trajik statükoyu tamamen benimserken, AB uluslararası hukuka saygıyı esas alan müzakere edilmiş bir çözümü savunduğunu iddia ediyor.

İsrailli yazar Etgar Keret Fransız gazetesi Liberation'daki yazısında, bu filmi daha önce görmüştük diyerek dünyanın ve Avrupa’nın ikiyüzlülüğünü hatırlatıyor.

Keret, “Hiçbirimiz bu kabusun nasıl başladığını anlayamıyoruz. Ama nereye varacağını [biz İsrailliler] bütün kalbimizle biliyoruz: ... Düşmanlarımıza daha ağır bir bedel ödetmek için, 'arada verilecek' kurbanları umursamadan Gazze'de daha fazla binayı bombalayacağız. ... Bu binalarda Filistinlilerin ve çocuklarının ölmesi dünyayı şok edecek. Biz de dünyayı ikiyüzlü olmakla ve çifte standart uygulamakla suçlayacağız. Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı bir soruşturma açtığını açıklayacak; biz soruşturmanın Yahudi düşmanlığı olduğunu söyleyeceğiz. Ve bilinen ritüel tamamlandığında, en baştan başlayacağız.”

ABD Demokratları ABD seçimleri öncesi olası bir Joe Biden yönetiminin seçilmesi durumunda Trump'ın İsrail yanlısı eylemlerinin hiçbirinin geri çekilmeyeceğini söylemişlerdi. Demokratların söyledikleri doğru çıktı.  Joe Biden açıkça ABD’nin İsrail’in yanında olduğunu belirtti.

Avrupa hükümetleri biraz daha farklı bir yol ile İsrail’e karşı sessiz kalmaya devam ediyor(!)

Avrupa, hem İsrail'e silah satarken hem de üst perdeden işgalci İsrail’in, Filistin toprakları hakkındaki iddialarını "iki devletli çözüm" yöntemi ile aşmaya çalışıyor! Avrupa Birliği ülkelerinin bir farklılığı da insan hakları söylemi ile İsrail’i sözde uyardığını beyan etmesi oluyor. Avrupa Birliği halkları, İsrail’in zulmünü lanetlerken AB ülkesi yönetimler 'yüksek rütbeleri' ile sessiz kalıyor.

Üstelik Avrupa Birliği İsrail’i daha önce, insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle defalarca kınamıştı. Ancak bu defa sanki İsrail suçsuzmuş gibi yaşanan katliamları seyrediyorlar. Avrupa Birliği’nin her “notasında” insan hakları söylemi olduğu hatırlandığında "İsrail uluslararası hukuku çiğnerken neden cezalandırılmıyor" sorusu akıllara geliyor!