Yeni Şafak’tan Aynur Ekiz’in haberi:

Silahların susturulması için başlatılan sürecin ardından Türkiye'yi ve hükümeti köşeye sıkıştırmak isteyen 'ne verdin lobisi' yine sahneye çıktı. PKK'nın 'ateşkes' ve 'çekilme' kararı karşılığında 'Hükümet taviz verdi' iddialarını gündeme getiren lobi, İsrail'in özür sürecinde de aynı propagandaya sarıldı. Ortak noktaları 'Türkiye düşmanlığı' olan derin lobi, yalan haber bombardımanına başladı.

İlk iddia daha önce Türkiye'de üretilen elektronik ürünlerin 'yangınlara sebebiyet verdiğini', 'dünyanın dört bir yanından gelen silahların Ankara eliyle Suriye'deki ÖSO'ya iletildiğini', Türkiye'nin AB üyesi olması halinde milyonlarca Türk'ün İngiltere'yi işgal edeceğini' yazan İngiliz gazetesi Sunday Times'tan geldi. Gazete Türkiye'den özür dileyen İsrail'e İran'ın nükleer programına karşı Akıncı Hava Üssü'nün verileceğini iddia etti. İddia Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlandı. Bakanlık haberi 'bilinçli ve art niyetli' olarak yorumladı.

İkinci iddia Fransız La Croix gazetesinden geldi. İsrail doğalgazının Türkiye üzerinden pazarlanacağını öne süren gazete, kaynak olarak da, Tel Aviv ile Ankara arasındaki sorunun AK Parti'den kaynaklandığını, ilişkilerin 'patlama noktasında' olduğunu iddia eden İsrail'in eski Ankara Büyükelçisi Alon Liel'i gösterdi. Aynı iddiayı daha sonra son seçimlerde Türk halkına açıkça 'CHP'ye oy verin' çağrısı yapan Economist dergisi de gündeme taşıdı. Ancak haberler hem Ankara'dan hem de bizzat İsrail Başbakanı Netanyahu tarafından yalanlandı.

Üçünce iddia ise 'Asıl sorun Erdoğan. Başbakan Erdoğan Türkiye'nin başından gitmeden iki ülke ilişkileri düzelmez' diye yazan İsrail Gazetesi Haaretz'den geldi. Türkiye ile İsrail arasındaki tazminat anlaşmasının onaylanmasıyla, Mavi Marmara kurbanlarının ailelerinin İsrailli askeri yetkililere açtığı davanın düşeceğini öne süren gazete haberini 'meçhul bir İsrailli yetkiliye' dayandırdı. Gazetenin haberine göre yetkili, Türkiye Anayasası'nın 90'ıncı maddesine göre, uluslararası bağlayıcılığı olan bu tür bir anlaşmayla mahkemenin davayı yürütme yetkisi kalmayacağını iddia etti.

Yeni hedef Hakan Fidan

Bu iddiaların yalanlanmasının hemen ardından İsrail Gizli Servisi Mossad'a yakınlığıyla bilinen haber analiz sitesi Debkafile devreye girdi. Mavi Marmara saldırısı ve çözüm sürecinin hızlanmasının ardından sık sık MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a saldıran, Fidan'a 'İrancı' yakıştırması yapan Debkafile yine aynı hedefi seçti. Site, Ankara'da Türkiye ile İsrail heyetleri arasında gerçekleşen görüşmelerde Suriye ile ilgili istihbarat paylaşımında mutabık kalındığını öne sürdü. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile MOSSAD'ın Suriye konusunda birlikte çalıştığı şeklinde bir iddia ortaya atan site, iki ülke istihbarat örgütleri arasında en üst düzeyde görüşmelerin yapılacağı ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la Tamir Pardo'nun bir araya geleceğini ileri sürdü. Bu iddia da hem MİT hem de Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından yalanlandı.

Erdoğan prestij kazanıyor korkusu

Prof. Dr. Yasin Aktay, yalan haberlerin 'Başbakan Erdoğan güç kazanabilir' endişesi ile yayıldığını söyledi. İsrail'in özür dilemesinden rahatsız olan çok önemli bir lobi olduğunu belirten Aktay, 'Bu özürden dolayı bir İsrail düşmanı olarak gördükleri Başbakan'ın prestij kazanıyor olduğunu ve bunun da İsrail aleyhtarlığını Türkiye kamuoyunu daha fazla pekiştireceğine yönelik bir takım tezler ileri sürüyorlar' diye konuştu.

İsrail ile ilişkilerinin düzelmesinin Türkiye'ye prestij kazandıran bir durum olduğunun altını çizen Aktay, 'Bu prestiji İsrail'de hazmedemeyen insanlar var' dedi. Türkiye'de Debkafile'ın yayınlarına gönüllü destek veren bir kesimin varlığına işaret eden Aktay, 'Bu kesim zaman zaman sobeleniyor. Böyle bir haberin amacı manipülasyonsa eğer amacına ulaşmış oluyor' dedi. Prof. Dr. Kamer Kasım ise bu tür haberlere kuşkuyla bakmak gerektiğinin altını çizerek,'Veriliş biçimi ve zamanlaması önemli. Türkiye'yi zor duruma düşürmek istiyor olabilirler' dedi.