Yargılama neticesinde beraat eden başvurucu beraat etmiş olmasına rağmen haksız olarak alıkonulmuş, işkence ve kötü muameleye maruz kalmış, can güvenliği tehdit edilmiştir.

Can havliyle Gürcistan’a giden öğrenci, Gürcistan’dan deport edilmek istenince son çare olarak Türkiye’ye sığınabilmiş, ancak Türkiye; şahsı 40 gündür havalimanında bekletmekte ve Mısır’a gitmesi için baskı yapmaktadır. 

Mısır’a deport edilmek üzere 40 gündür havalimanında tutulan tıp öğrencisi hakkında İstanbul 15. İdare Mahkemesi; ‘Mısır'a dönmek zorunda kalması halinde kötü muameleye uğrayacağına ilişkin ciddi ve inanılabilir sebeplerin bulunduğu, ayrıca oluşacak bu belirsizlik ve öngöremezlik nedeni ile de zorluklarla karşı karşıya kalabileceği hususları göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu işlemlerin, davacı açısından telafisi güç ve imkansız zararlara yol açabileceği’ gerekçesi ile Yürütmeyi Durdurma kararı vermişti.

Ancak bu karara rağmen herhangi bir adım atılmamış ve Mısırlı Tıp öğrencisinin ölümle yüz yüze gelme riski devam etmektedir. 

Şu durumda Mısır’a iadesi halinde işkence ve kötü muameleye uğrayacağı açıkça ortada olan şahsın geçerli pasaporta sahip olmadığı gerekçesiyle "Kabul Edilemeyen Yolcu" kapsamına alınması kabul edilebilir değildir.

Mısırlı genç havalimanına indiği ilk andan itibaren ülkesindeki işkence riskini sürekli olarak dile getirmiş ve uluslararası koruma başvurusunda bulunmuştur. Bu durumda şahsın geçerli pasaporta sahip olmadığı gerekçe gösterilerek menşe ülkesindeki işkence ve kötü muamele riski ortadayken, bu husus mahkeme kararıyla da tespit edilmişken, yaklaşık 40 gündür havalimanında zor şartlarda ve ülkesine gönderilmesi korkusuyla tutulması vicdanları yaralamaktadır.

Yetkililerden bu büyük mağduriyetin bir an önce giderilmesi ve ikinci bir Abdelhafız vakasına sebebiyet vermemeleri evleviyetle talep olunmaktadır.