Merkez, bugün (10 Kasım Pazartesi) yayımladığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde yaşayan yaklaşık iki milyon Filistinlinin, güvenli barınak eksikliği, çadır yetersizliği, battaniye ve kışlık kıyafetlerin neredeyse yok denecek kadar az olması nedeniyle, her geçen gün derinleşen bir insani felaketle karşı karşıya bulunduğunu vurguladı.

Açıklamada, on binlerce ailenin hâlâ soğuk gecelere ve kış yağmurlarına karşı koruma sağlamayan, yıpranmış çadırlarda yaşadığı, abluka ve sınır kapılarının kapalı kalması nedeniyle yardım malzemelerinin girişine izin verilmemesinin, ateşkesin üzerinden bir ay geçmesine rağmen durumun iyileşmesini engellediği belirtildi.

Merkez’in koordinatörü ve sözcüsü Muhammed Hayri, “İnsani açıdan eşi gerilmemiş derecede zor şartlar oluştu. Özellikle güney ve sahil bölgelerinde yüz binlerce yerinden edilmiş kişi yaşıyor. Bu insanlar soğuğa ve yağmura karşı hiçbir korumaya sahip değil, ısınma malzemeleri neredeyse hiç yok, yağmur suyunun tahliyesi için altyapı bulunmuyor. Bu da kampların sel ve mevsimsel hastalık yuvalarına dönüşmesi riskini artırıyor.” dedi.

Merkez, kışlık barınma ihtiyacının yalnızca %23’ünün karşılanabildiğini, bu durumun yaklaşık 945 bin kişinin yeterli korumadan yoksun yaşadığı anlamına geldiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler tahminlerine göre 1,5 milyon kişi, barınma malzemelerinin girişinin gecikmesi nedeniyle soğuk ve yağmura maruz kalma riski altında ve mevcut çadırların %74’ü barınmaya elverişsiz durumda.

Gazze sahilinde yaşayan yerinden edilmiş, Muhammed Hasan el-Arca isimli bir vatandaş, Merkez’e yaptığı açıklamada, “Kış mevsiminin yaklaşması insanlarda büyük korkuya neden oluyor. Yeni çadırlara, giysilere ve battaniyelere çok acil ihtiyacımız var. Sahil bölgelerinin çoğu hiçbir kurum tarafından desteklenmiyor. Mevcut çadırlar yıpranmış, yaşanamaz durumda. Isınma imkanları yok, gıda da yetersiz.” dedi.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, bu ağır koşulların yüz binlerce yerinden edilmiş insan tarafından yaşandığını, işgal güçlerinin ise hâlâ Gazze Şeridi’nin %50’sinden fazlasını kontrol altında tuttuğunu, sivil hareketliliği ve yardım çalışanlarının erişimini engellediğini belirtti. Bu durumun, insanların daha güvenli veya yaşanabilir bölgelere geçmesini neredeyse imkânsız hâle getirdiği ifade edildi.

Merkez, artık çadırların asgari insani güvenliği sağlamadığını belirterek, bu nedenle soğuğa ve yağmura karşı daha dayanıklı bir alternatif olarak konteyner evlerin kullanılmasını önerdi. Bu yapıların, özellikle çocuklar ve yaşlılar arasında solunum yolu hastalıklarını ve ölümleri azaltabileceğini dile getirdi. Ayrıca acil barınma ve yeniden inşa planlarının derhal başlatılması gerektiğini vurguladı.

Açıklamada, tüm sınır kapılarının derhal açılması ve konteyner evler, çadırlar, battaniyeler, giysiler, yer örtüleri ve yalıtım malzemeleri türünden temel kışlık yardım malzemelerinin girişine izin verilmesi çağrısı yapıldı. Yardımların adil ve öncelik sırasına göre dağıtılması, özellikle çocuklara, yaşlılara, hastalara ve engellilere odaklanılması gerektiği belirtildi.

Merkez, uluslararası ve bölgesel finansmanın artırılarak kışlık barınma ihtiyacı açığının kapatılması gerektiğini vurguladı. Yardım dağıtımında şeffaflık ve adaletin sağlanması için yerel kurumlar ile uluslararası örgütler arasında koordinasyonun güçlendirilmesini istedi.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, son olarak, yaklaşan insani felaketle mücadele için acil ve somut adımlar atılması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Gazze’de kış yalnızca sıcaklıkların düşmesi anlamına gelmiyor; aynı zamanda barınaksız ve korumasız yaşayan yüz binlerce sivilin hayatını tehdit ediyor. İnsan hayatını kurtarmak ve yerinden edilmişlere insanca yaşam sağlamak, uluslararası toplumun, insani kuruluşların ve yerel yönetimlerin ortak sorumluluğudur.”