1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Esed rejimi ilk kez uluslararası sahada mahkum edildi
Esed rejimi ilk kez uluslararası sahada mahkum edildi

Esed rejimi ilk kez uluslararası sahada mahkum edildi

​​​​​​​İlk kez Esed rejiminde resmi görevli birinin insanlığa karşı suçlara yardım etmekten hüküm giydi, ve yine ilk kez, halihazırda Esed rejiminin bir üyesi mahkum edildi.

25 Şubat 2021 Perşembe 19:19A+A-

Suriyeli avukat Enver el-Bunni, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Almanyada’ki bir mahkemenin Suriye istihbaratında çalışan eski bir polisi dört buçuk yıl hapis cezasına çarptırmasını, halen iktidarda olan bir rejimin mahkum edilmesi olarak değerlendirerek tarihi bir karar olduğunu söyledi.

Almanya'daki Koblenz Bölge Yüksek Mahkemesi, 44 yaşındaki Suriyeli İyad el-Garib’i 2011 Eylül ayında Şam yakınlarında Duma şehrindeki protestolarda otuz protestocunun tutuklanması ve istihbarata ait gözaltı merkezine nakledilmesine yardımcı olmaktan suçlu buldu. Yüzünde maske takılı olan sanık, bir yandan da yüzünü bir dosyayla kapatıp kameralardan gizleyerek kararı sessizce dinledi. Mahkeme savcılığın 5 buçuk yıl ceza talebinden daha az ceza vermiş oldu.

15 Mart 2011'de başlayan Suriye'deki halk ayaklanmasının onuncu yıldönümüne yaklaşırken, dünyada ilk kez bir mahkeme, "Arap Baharı" çerçevesinde gerçekleşen sivil protestolarının Şam yönetimi tarafından acımasızca ve kanlı bir şekilde bastırılmasıyla ilgili bir davada karar verdi.

44 yaşındaki İyad el Garib, insanlığa karşı suçlara suç ortağı olarak yardım etmekle itham edilerek, 2011 yılı Eylül ayında Şam yakınlarındaki Doğu Guta'nın en büyük şehri olan Duma'da “251. Şube” veya "El-Hatib" adıyla bilinen rejime ait gizli bir gözaltı kampında en az 30 göstericinin tutuklanmasına ve hapsedilmesine karışmakla suçlanıyor. El Garib 23 Nisan'dan bu yana Koblenz'deki Bölge Yüksek Mahkemesi huzuruna çıkan ve hakimlerin dava dosyalarını ayırmasıyla hüküm giyen iki sanıktan ilki.

58 yaşındaki İkinci sanık Enver Raslan ise, insanlığa karşı suç işlemekten, özellikle de 58 kişiyi öldürmek ve dört bin tutukluya işkence yapmaktan yargılanıyor. Bu eski albayın davasının Ekim ayı sonuna kadar devam etmesi bekleniyor. El-Bunni, suçlarının boyutunun çok daha büyük olmasından dolayı Raslan’ın aleyhinde karar çıkmasını bekliyor.

Söz konusu dava dosyasının hazırlanmasında meslektaşlarıyla birlikte rol alan Suriyeli avukat el-Bunni, sanık aleyhindeki kararın iki nedenden dolayı tarihi olduğunu, bunlardan ilkinin, tarihte ilk kez Suriye rejiminde resmi görevli birinin insanlığa karşı suçlara yardım etmekten hüküm giymesi, ikicisinin ise, yine ilk kez, halihazırda iktidarda olan bir rejim üyesinin mahkum edilmesi olduğunu söyledi. Çünkü bu tür durumlarda genelde kınama veya ceza kararları rejimlerin düşmesinden sonra geliyor.

Bu dosyaların önceki dava deneyimlerinin aksine 2011'den beri işlenen suçları en iyi ve en doğru şekilde belgelediğini ve Suriyelilerin büyük çabaları sayesinde gerçekleştiğini vurguladı. Aynı zamanda cesaretli ve adalet ilkelerine inanan Almanya ve Avrupa ülkeleri sayesinde olduğunu da sözlerine ekledi.

Almanya mahkemelerinde evrensel yargı ilkelerinin uyguladığını, ait oldukları millete veya suçların nerede işlendiğine bakılmaksızın en ciddi suçların faillerinin dahi yargılanmasına izin verildiğine işaret ederek, buna İsveç ve Norveç'in de dahil olduğuna dikkat çekti.

El-Bunni, 1980'lerin ortalarından beri, siyasi bağlantıları ne olursa olsun aktivistlerin ve bireylerin yararına Suriye'deki insan hakları sorunlarını savunan Suriyeli bir avukat. Çeşitli siyasi ve insan haklarıyla alakalı suçlamalar nedeniyle o ve ailesi toplamda 73 yıl Suriye rejiminin hapishanelerinde kaldı.

Peki Bunni ne istiyor?

Bunni bu soruya: "İnsan haklarına ve en yüksek insani değerlere saygı duyulan sivil, demokratik bir Suriye istiyorum. Çocuklarımın benim yaşadıklarımı yaşamasınlar istiyorum” cevabını verdi. “Bununla beraber de aynaya baktığımda saygı duyduğum birini görmek istiyorum” diye ekledi.

Geçen hafta ABD Küresel Adalet Komisyonu Başkanı Stephen J. Rapp, Beşşar Esed’in yargılanması halinde “öldürücü bir darbe” alacağını ve aleyhindeki delillerin “Nazileri yargılamak için toplanan delillerden daha güçlü ve daha ciddi” olduğunu açıklamıştı.

Küresel Savaş Suçları İşleri eski Başsavcısı Rapp yaptığı CBS News’e yaptığı açıklamada “Suriye Devlet Başkanı aleyhinde bir yığın delil toplandı. Deliller Nazileri ünlü Nürnberg Mahkemesi’nde yargılamak üzere müttefikler aracılığıyla toplanan delillerden daha güçlü ve daha ciddi. Naziler çirkinliklerini belgelemeleriyle ünlüydüler. Ancak onlar bile kurbanların fotoğraflarını doğru kimlik bilgileri ile çekmemişken Beşşar Esed’in yardımcıları tarafından ölünceye dek ağır işkenceye maruz kalan kurbanların binlerce fotoğrafının yanı sıra bu cinayetleri Suriye diktatörlüğü ile ilişkilendiren belgeler de bulunuyor” ifadelerini kullandı.

Suriye’de 15 Mart 2011’de Esed rejimine karşı reform talepleriyle başlayan barışçıl gösteriler rejimin devlet terörüyle karşılaşmış, ülke Ağustos 2011’de bir iç savaşa sürüklenmişti. Çoğunluğu Esed rejimi ve destekçilerinin saldırıları sonucu çatışma ve bombardımanlarda yarım milyondan fazla sivil hayatını kaybetti. Öte yandan bu süreçte Şam yönetimi pek çok sivili tutukladı ve sistematik işkence ve tecavüze maruz bıraktı.

Kaynak: Şarkul Avsat

HABERE YORUM KAT

1 Yorum