1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Doğu Guta’da Ölüm Sığınakların Kapısını da Çalıyor!
Doğu Guta’da Ölüm Sığınakların Kapısını da Çalıyor!

Doğu Guta’da Ölüm Sığınakların Kapısını da Çalıyor!

Suriye’de Esed rejimi ve Rusya’nın yoğun hava ve kara saldırıları düzenleyerek yer yüzünde yaşam hakkı tanımadığı Doğu Gutalılar, yaşamak için son umutları olan yerin altına gizlenerek hayatta kalmaya çalışıyor.

25 Şubat 2018 Pazar 19:01A+A-

Suriye’de Şam’ın doğusunda direnişçilerin kontrolündeki Doğu Guta bölgesinde son bir haftadır şiddetli hava ve kara saldırıları aralıksız devam ediyor.

Beşşar Esed rejimi ve destekçisi Rusya ile yabancı grupların son bir haftadır sivil yerleşim alanlarına düzenlediği şiddetli saldırılar sonucu harabeye dönen bölgedeki siviller yerin altına inmek zorunda kaldı.

Sivillerin yaşadığı yer altı sığınaklarında hiçbir gıda ya da barınma imkânı bulunmuyor.

Hava ve kara saldırılarından korunmak için daha fazla sivilin yerin altın inmeni gerekiyor, bu nedenle bir yandan tünel kazma çalışmaları hızla devam ediyor.

Yaşam hakları ellerinden alınan Doğu Gutalılar, ölüm ve şiddetli bombardımanlardan korunmak için yerin altında mahsur kaldı.

“Çocuklar Saldırılarda Ölmezse Açlıktan Ölecek”

Çocuklarıyla yerin altına sığınan anne Um Muhammed, Doğu Guta’daki AA muhabirine yaşadıkları zor anları paylaştı.

Doğu Gutalı Um Muhammed, “7 yıldır ablukadaki Doğu Gutalı çocuklara, uçaklarla saldırılıyor. Yani bu kadar saldırı yapmalarına gerek yok. Zaten birkaç gün sonra hepsi açlıktan ölecek. Hiçbir fırın ve bakkal açık değil. Çocuklar saldırılarda ölmezse açlıktan ölecek.” dedi.

Rejim ve Rusya’nın yoğun saldırılarından korunmak içini yer altına indiklerini belirten Um Muhammed, “Yeraltı sığınakları çocuk ve kadınlarla dolu. Bu sığınakta 150’den fazla kadın ve 200’den fazla çocuk bulunuyor. Doğu Guta’daki sığınaklar donanımlı değil. Sığınaklar sağlam değil, bina yıkıldığında sığınaklar da yıkılıyor.” ifadelerini kullandı.

Saldırılar ve maruz kaldıkları olaylara karşı sessiz kalan uluslararası topluma seslenen Um Muhammed, “Doğu Guta kan kaybetmiyor. Doğu Guta kanı olmayanlara kan bağışı yapıyor. Ne rejimin ne Rusya’nın ne de İran’ın uçakları, roketleri ve varil bombaları bizleri korkutabilir. Allah’ın izniyle Allah tarafından korunuyoruz, şikâyetçi değiliz.” diye konuştu.

İnsani yardım kuruluşlarının görevlerini yerlerine getirmediğini kaydeden Um Muhammed, “Kimseye artık güvenimiz kalmadı, bu cümleyi pek çok kadından işittim. İnsani yardım kuruluşları dolar için çalışıyor. Kimse bize çalışmıyor.” dedi.

“Arap Ülkeleri Nerede, Neden Sessizler?”

Yerin altına sığınan bir diğer anne Gade Um Bessam da saldırılardan korunmak amacıyla çocuklarını alarak yer altına inmek zorunda kaldıklarını kaydetti.

Um Bessam, “Yer altında mahsur kaldık, Doğu Guta’da her türlü saldırı ve yıkımla karşı karşıyayız. Aklınıza gelecek her türlü şeyler burada oluyor. Elektrik ve ışık yok. Korku içerisinde yaşıyoruz.” dedi.

Yasaklı silahlarla bombalandıklarının altını çizen Um Bessam, “Sabahtan bu yana 200 roket attılar. Çocuklar yemek istiyor. 7 gündür buradayız, yiyecek bir şey yok. Nerede dünya ülkeleri? Onlara sesleniyorum! Arap ülkeleri nerede, neden sessizler, neden sessizler?” ifadelerini kullandı.

“Allah Beşşar’ı Affetmesin”

Annesi ve babasını kaybeden minik Ayşe de şiddetli bombardımanlar yüzünden bir süredir yer altı sığınaklardan çıkamadıklarını söyledi.

Küçük Ayşe, “Biz Doğu Gutalıyız, 10 gündür sığınaklardayız. Allah’tan başka kimsemiz yok. Burada açlık, saldırı, uçaklar, roketler var.” dedi.

Sığınaklarda korku içerisinde saklandıklarını dile getiren Ayşe, “Hiç kimse bizi hissetmiyor. Hiçbir şeyimiz yok, yiyecek ve su yok, sadece açlık var. Ne gece ne gündüz uyuyabiliyoruz. Allah Beşşar’ı affetmesin.” diye konuştu.

“4 Gündür Hiçbir Şey Yemedik”

Küçük Ahmet de bölgede son günlerde her türlü silah ve bombardımanı gördüklerini anlatarak, “Doğu Guta’da yaşıyoruz. Bizi her şeyle vuruyorlar. Her türlü silahlarla vuruyorlar. Bizim suçumuz ne? Bombardımanlarla öldüremediler, açlıkla öldürecekler.” şeklinde konuştu.

Ahmet, saldırılar yüzünden sığınaklardan çıkamadıklarını ifade ederek, “Ekmek yok, bir kilogram un arıyoruz, o bile yok, ilaçlarımız yok. Bir sığınak yıkıldığında diğerine rahatça geçmek için sığınak sığınak dolaşıyoruz. 4 gündür hiçbir şey yemedik, sığınaklarda tüneller eşiyoruz.” diye konuştu.

“Uçaklar ve Roketlerle Bombalanıyoruz”

7 yaşındaki Galiye de şiddetli bombardıman nedeniyle yerin altına indiklerini belirterek, “Bizleri varil bombalarıyla vuruyorlar. Arkadaşlarımızın hepsi ölüyor. Çocuklar açlıktan ağlıyor, ne yemek ne de içecek var. Açlıktan ölüyoruz. Uçaklar ve roketlerle bombalanıyoruz. Bizi kurtarsınlar.” ifadelerini kullandı.

Rejimin saldırılarından korkmadıklarını söyleyen minik Galiye, “Arkadaşlarımızı göremiyoruz. Dışarı çıkamıyoruz. Zaten dükkânlar kapalı. Çocuk hakları yok, artık bizleri kurtarın.” dedi.

“Dışarıda Sadece Bombardıman Var”

Rejimin saldırısında ailesini kaybeden Garam da, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:

“10 gündür bu sığınaklardayız. Her türlü silahlarla bizi vuruyorlar. Arkadaşlarım öldü, annem ve babam öldü, kimsem kalmadı. Dışarıya çıkıp bir şeyler almak istiyoruz ama dışarıda sadece bombardıman var.”

Son Bir Haftadır Ağır Bombardımanlar Sürüyor

Doğu Guta’daki Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) merkezinden alınan bilgiye göre, rejimin şiddetli saldırılarında son bir hafta içerinde yaşamını yitirenlerin sayısı 400’e yaklaştı.

Rejim, son bir haftadır 22 sağlık merkeziyle bir cami ve yetimhaneyi hedef aldı.

Direnişçilerin kontrolünde bulunan Doğu Guta’da yaklaşık 400 bin sivil 5 yıldır abluka altında yaşam mücadelesi veriyor.

Doğu Guta, Astana anlaşmalarında “gerginliği azaltma bölgesi” ilan edilmişti ancak Rusya’nın garantörlüğünü üstlendiği Esed rejimi, geçen yıl nisan ayından itibaren bölgeye yönelik ablukasını sıkılaştırdı ve son aylarda saldırılarını şiddetlendirdi.

İnsani krizin derinleştiği bölgede, yüzlercesi acil durumda binlerce hasta sivil tahliye edilmeyi bekliyor. Bunların birçoğu çocuk veya ileri evre kanser hastası. Doğu Gutalı çok sayıda bebek ve çocuk, açlık ve ilaçsızlık yüzünden yaşamını yitirdi.

HABERE YORUM KAT