1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Diyarbakır Haykırdı: Kudüs İslam’ındır!
Diyarbakır Haykırdı: Kudüs İslam’ındır!

Diyarbakır Haykırdı: Kudüs İslam’ındır!

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü işgal rejimi İsrail'in başkenti ilan etmesi Diyarbakır'da lanetlendi.

08 Aralık 2017 Cuma 20:00A+A-

Diyarbakır'da düzenlenen eylemde ABD ve İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesini lanetlendi.

Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları'nın çağrısıyla Ulu Camii önünde cuma namazı müteakip toplanan büyük bir kalabalık, ABD ve İsrail'e lanet yağdırdı.

Sıkça tekbirler getirilen eylemde ‘Kahrolsun ABD’’ ‘Kahrolsun Siyonizm’, ‘’Yasasın Küresel İntifada’, ’Kahrolsun Siyonist İşgal’, ‘Kudüs Onurumuzdur’, ‘Yaşasın Ümmet Coğrafyası’ sloganları atılan eylemi sitemiz yazarlarından Ömer Arslan yönetti.

"Kudüs İslamındır" pankartının açıldığı basın açıklamasında, "Onurlu insanlar zulme karşı dururlar", "Kahrolsun Trump" dövizleri taşındı.

Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları adına Barış Oktay'ın okuduğu basın açıklaması şöyle:

KUDÜS ÜMMETİN ONURUDUR, ONURUNA SAHİP ÇIK!

Kudüs İslamın toprağıdır, Siyonistlerin değil!

Kudüs, İsrail toprağı değildir. Hiçbir zaman da olmayacaktır. Kudüs, işgal altında olan Filistin toprağıdır. Kudüs, ümmetin, direnişin, kardeşliğin toprağıdır ve başkentidir. Kudüs Müslümanların özlemi, sevdası, göz bebeği ve onurudur…

Kudüs, bizim nazarımızda bir mihenktir. Her bir karışı ilahi vahyi insanlığa bildiren peygamberlerin izlerini taşıması hasebiyle Kudüs; insan olma şuuru, selamete erme bilinci ve sulhun mihengidir.

Kudüs, son peygamberin risaleti sırasında ilk kıble olarak seçilmesiyle de bizim için varoluşumuzun ve medeniyet kodlarımızın ifadesidir.

Mescid-i Aksa ve Kudüs Müslümanların bir parçasıdır ve asla Siyonist İsrail’e terk edilemez!

ABD başkanı Trump Kudüs’ü İsralin başkenti olarak tanıdığını ilan ederek yeni bir haçlı savaşı başlatmıştır. Trump’ın bu hadsiz kararı hiçbir zaman tanınmayacak ve elbette karşılıksız kalmayacaktır. Yüzyılı aşkın süredir Filistinlilere karşı şiddet uygulayan Siyonist çetenin yayılmacı politikalarını nasıl yürüttüğünü ve büyük İsrail ideali için her türlü yola başvurduğunu biliyoruz. Fakat bugün ABD ‘yi arkasına alarak her türlü vahşeti sergileyen İsrail’i cesaretlendiren sadece arkasına aldığı güç değildir. Bundan daha fazlası ümmetin suskunluğu ve içine düştüğü zillet halidir. Eğer Müslümanlar başlarındaki diktatörleri def edip birlik olmuş olsalardı bugün bunlar yaşanmayacaktı.

Ancak içinde bulunduğumuz bu durumda bile asla Kudüs’ü siyonizme teslim etmeyeceğimizi herkes bilmelidir.

Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs bize Hz. Süleyman’ın, Hz. İsa’nın, Hz. Muhammed’in, Hz. Ömer’in ve Selahaddin-i Eyyubi’nin emanetidir. Bu emaneti bizden almaya ne ABD’nin ne de Siyonist İsrail’in gücü yeter. Bizler bu emanete sahip çıkmak için bütün gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz.

ABD başkanı Trump’ın ülkesinin İsrail büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararı 21. Yüzyılın en büyük siyasi suçlarından biridir. Uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararlarına, ahlaki normlara, tarihsel birikime ve sahadaki gerçeklere aykırı bu karar gayri meşrudur ve asla tanınmayacaktır.

Kudüs’ün statüsü ve tapusu tarihle sabittir ki Kudüs İslam’ındır. Trump gibi hadsiz cahiller bu gerçekliği değiştiremezler. Eğer bu adımla yapılmak istenen Müslümanların sabrını ve tepkisini ölçmekse; bizler topyekûn birer Selahaddin olarak Kudüs’ün özgürlüğü için sefere çıkmaya hazır olduğumuzu buradan bütün haçlılara ilan ediyoruz. Kudüs asla sizin siyasi popülizminize kurban edilecek bir mesele değildir ve bütün dünya bunu böyle bilmelidir.

Bütün Müslümanlar Kudüs için seferber olmaya mecburdur!

İslam ülkeleri bu adıma karşı gerekli mücadeleyi vermeli ve bu kararı geçersiz kılmalıdır. Bunun için tüm diplomatik yollar kullanılmalı, Müslümanların sesini duyurmalıdır. Dünya sadece ABD’den ibaret değildir. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği “Kudüs tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir” ve “Dünya beşten büyüktür” ifadeleri bizler için elbette sevindiricidir, değerlidir ve desteklenmelidir. Ancak bu sözlerin hayat bulması ve Türkiye’nin İslam ümmetine karşı yüklendiği sorumluluğu yerine getirmesi de gerekmektedir.

Bizce Türkiye ABD’nin bu kararına yönelik karşı hamle yapmalı ve İslam İşbirliği Teşkilatında Filistin ile ilgili somut adımlar atarak Siyonist İsrail’i köşeye sıkıştırmalıdır. Kudüs Filistin’in başkenti olarak tanınmalıdır. İslam birliği temelinde yeni bir siyasal düzeni kurmak için ümmetin unsurlarıyla daha sıkı diplomatik ilişkiler geliştirilmelidir. Bu noktada alınacak somut kararlara tereddütsüz destek vereceğimizi ve İslam’ın harem-i izzeti olan Kudüs’ü tacize teşebbüs edenlere karşı, Türküyle, Arabıyla, Kürdüyle bir ümmet olarak Selahaddin Eyyubi gibi karşı duracağımızı ve verilecek her türlü güçlü tepkinin sonuna kadar arkasında olacağımızı ifade etmek istiyoruz.

Dünya kamuoyu da Filistin konusunda bugüne kadar üzerinde anlaşılan bütün konvensiyonlara, uluslararası hukuka ve prensiplere aykırı olan bu karar karşısında güçlü bir tutum almalıdır. Aynı şekilde vicdan sahibi Hıristiyan, Yahudi din adamlarını ve düşünürlerini de bu tarihi haksızlık karşısında tutum takınmaya davet ediyoruz. Çünkü Kudüs, bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs’ün bu vasıflarının yok edilmesine izin vermeyiz. Kudüs’ün insanlığın ortak değeri olması gerçeğine ihanet ettirmeyiz. Şunu herkes bilmeli ki, eğer Kudüs Siyonizmin eline geçerse orda asla barış olmayacaktır. Bu karara karşı çıkılmazsa Siyonist İsrail bundan cesaret alarak bölgeyi büyük bir savaşa sürükleyecektir. Onun için Kudüs Siyonizme bırakılmayacak kadar değerlidir ve herkes bu değere sahip çıkmalıdır.

Son olarak buradan bütün ümmete sesleniyoruz; şimdi uyanma ve harekete geçme zamanıdır.

Nasıl ki, Hz. Ömer’in fethiyle, Selahaddin-i Eyyubi’den bu yana medeniyetimizin önemli merkezlerinden biri olan Kudüs’ü Haçlılara karşı yüzyıllar boyu savunduysak;

Şimdi de aynı şuurla mücadelemizi sürdürüp, haçlı artığı düşünceleri payanda olarak kullanan emperyalizme ve siyonizme karşı sesimizi yükseltmeliyiz.

Unutmamalıyız ki; Kudüs Ümmetin onurudur. Bizler de onurumuza sahip çıkmalıyız!

DİYARBAKIR İSLAMİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

HABERE YORUM KAT