Hindistan'daki ekonomistler ve sendikacılar, Hindistan çevresinde binlerce işçinin İsrail'de çalışmak için sıraya girdiği umutsuz sahnelerin , Başbakan Narendra Modi'nin çokça övülen ekonomi politikalarının, halkının ihtiyaçlarını karşılamada başarısız olduğunun en kesin işareti olduğunu söyledi. 

Yeni Delhi, İsrail'de Aksa Tufanı sonrası oluşan işçi açığını kapatmak için vatandaşlarını İsrail'e göndermeyi teşvik etme ve kolaylaştırma kararı almıştı.

İşgal rejimi, 7 Ekim'de yaşanan Aksa Tufanı sonrası Gazze'deki on binlerce Filistinli işçinin çalışma izinlerini iptal etti . İsrail'de çalışan Filistinlilerin çalışma izinlerinin toplu olarak iptal edilmesi, düşük vasıflı işgücü açığını tetikleyerek, özellikle inşaat sektöründe paniğe yol açtı.

Kasım ayında ise İsrail İnşaatçılar Derneği, hükümetten işçi almak için Hindistan'a başvurmasını talep etti ve Filistinli işçilerin yerini alacak yaklaşık 50.000-90.000 kişiye ihtiyaç duyulacağını söyledi. 7 Ekim öncesinde inşaat sektöründe 72 bin Filistinli işçinin çalıştığı tahmin ediliyor.

Pek çok Hintli sendikanın, Hintlileri İsrail'e gönderme önerisine kesin bir şekilde karşı çıkmasına rağmen, bunun Filistinlilere yönelik soykırım ve etnik temizlikte suç ortaklığı anlamına geldiğini söylemelerine rağmen karar iptal edilmedi.

Ocak ayının son haftasında Hindistan'da, Haryana'daki Rohtak'ta ve Uttar Pradesh'teki Lucknow'da işe alım çalışmaları gerçekleştirildi; burada binlerce Hintli işçi İsrailli işe alım görevlileri tarafından incelenmek ve röportaj yapmak üzere bu merkezlere akın etti.

Ashoka Üniversitesi'nden eski ekonomist Pulapre Balakrishnan, "Merkezlerdeki görüntüler, işçilerin çok ama çok kötü koşullarının doğrudan bir yansıması. İsrail'e gitmek için sıraya girmelerinin nedeni bu. Bu, çaresizlikten kaynaklanan bir göç. İnsanlar itiliyor. Bu bir çekici faktör değil. İşçiler yüksek işsizlik nedeniyle İsrail'e gitmek istiyor. Burada her gün insanlar ölüyor. Bu, Hindistan hükümetinin iş sağlayamadığı anlamına geliyor" dedi.

İşe alım kampanyası Hindistan hükümeti, İsrail Nüfus, Göçmenlik ve Sınır İdaresi ve Hindistan Ulusal Beceri Geliştirme Kurumu ile birlikte yürütülüyor. 

Hindistan Merkez Ticaret Konseyi, "İsrail'in Gazze'de soykırıma yönelik bir savaş yürüttüğü bir dönemde, merkezi hükümetin Hintli inşaat işçilerini, hemşireleri ve bakıcıları savaş bölgesine gönderme kararına şiddetle karşı çıkılmalıdır. Tüm işçileri, büyük zorluklara yol açacak ve hayatlarını riske atacak bu tür 'intihar niteliğindeki projeleri' reddetmeye çağırıyoruz!" 

Yeni Delhi'deki Jawaharlal Nehru Üniversitesi'nde ekonomi profesörü olan Rohit Azad, Middle East Eye'a verdiği röportajda "Bu hükümet gerçekten iş sunmuyor. Devletin sorumluluğu ve içinde bulunduğu durum şu anda oldukça kritik ve bu sorumluluktan kaçınıyor."

Hindistan hükümetine göre  İsrail'de yaklaşık 18.000 Hintli yaşıyor. 7 Ekim olaylarının ardından tahminen 1.309 Hint vatandaşı  Hindistan'a döndü.  Başta inşaat ve bakım sektörü olmak üzere Hindistan'dan işçi gönderme planı, ilk olarak Mayıs 2023'te Hindistan başbakanının İsrail ziyareti sırasında imzalanmıştı.

O dönemde iki hükümet, 34.000'i inşaat, 8.000'i bakım sektöründe olmak üzere 42.000 Hintli işçiyi İsrail'e getirmek üzere bir anlaşma imzalamıştı.

70.000 Filistinli işçinin çalışma izinlerinin iptal edilmesi ve inşaat sektörünün durma noktasına gelmesiyle İsrail, önce Hindistan'a, ardından da birçok ülkeye işçi alımı için teklif götürdü. 4 Şubat'ta işgal rejimi Hindistan, Sri Lanka ve Özbekistan'dan 65.000 yabancı işçi getireceğini duyurdu .