Mohammad Mahfuzul Islam’ın Middle East Monitor’de yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.

Zeytin ağaçları, adaletsizlik ve baskıların hüküm sürdüğü topraklarda çaresizlik içinde ağlıyor. Yasadışı yerleşimciler bahçeleri tahrip ediyor. Sahipleri kendilerini davetsiz misafir gibi hissederken, işgalciler gerçek sahiplermiş gibi davranıyor. Merhamet ve sevginin toprağı, Siyonizmin palası altında kanıyor. Ne yazık ki, zeytin ağaçlarının sahipleri zeytin hasadı için İsrail hükümetinden izin almak zorunda. İzinleri olmasına rağmen, çiftçiler vurulup öldürülüyor. Yerleşimciler Filistinli çiftçilere suya erişim izni vermiyor. Bazıları risk almamaya karar veriyor, ancak diğerleri için bu, ya yap ya da öl meselesi haline geliyor. Filistinlileri vatanlarını terk edip başka bir ülkede yaşamaya zorlamak için ağaçlar kökünden sökülüyor veya kesiliyor.

Filistinli bir çiftçi olan Mahfodah, zeytin ağacını İsrailli yerleşimcilerin saldırısından kurtarmak için ona sarıldı. Ağaçları kesildiğinde, onları yeniden yetiştirdi ve gelecekte de bunu yapmaya kararlıydı. Cesaretini toprağa, havaya ve ağaçlara olan aşinalığından alıyordu. Ağaçları kendi çocukları gibi yetiştiriyordu; bu yüzden hayatını tehlikeye atarak yasadışı yerleşimcilerle savaştı. Yerleşimcilerin gideceğini ve Filistinlilerin korku ve endişe duymadan yeniden huzurlu bir yaşam süreceğini umuyor.

Vaat edilmiş topraklar adına binalar ve hastaneler yıkılıyor. Öldürmenin normalleşmesi, Netanyahu'nun kanla ıslanmış dişlerini gizleyemez. Yapay olarak yaratılan vatansızlık ve evsizlik, Filistinlilerin barış ve bu istenmeyen savaştan kurtulmayı özlemle beklemelerine neden oluyor. Kurbanlar ve vicdanlı insanlar, artık yeter olduğunu biliyorlar. Sınırı aşmak sistemin bir parçasıysa, İsrail bu sistemin sadık bir takipçisidir.

Hamas, nüfusu ve yaşam alanlarını yok etmek için bir bahane olarak kullanılıyor. Önce, düşmanı destekliyorlar, saldırıya çekiyorlar ve karşı saldırı geldiğinde yağmalamak ve mülksüzleştirmek için bahaneler buluyorlar. Savaş çıkarmak ve masum sivilleri parçalamak için zemin hazırlıyorlar. Filistinlilerin güvenini sarsmak ve onların geri çekilip hayatlarını kurtarmak için başka ülkelere göç edeceklerini düşünüyorlar. Ancak birçok Filistinli, maruz kaldıkları tüm engellere rağmen anavatanlarında kalmaya kararlı. Tüm ülkeler Filistin'e yardım etmemeye karar verse bile, halk felç edici gecenin sona ereceği ve yeni bir şafak doğacağı umudunu taşıyor. Ayrıca, bu kâbusu sona erdirecek ve özgürlük ve kendi kaderini tayin etme hakkının yeniden canlanacağı bir dönemi başlatacak ilahi bir müdahale olacağına inanıyorlar.

Çocuklar kültürü ve anıları yaşatır. Gelecek nesillere miras ve geleneklerin meşalesini taşıyacaklardır. Bu nedenle, yerleşimcilerin geleceği için en büyük tehdit olarak görülürler. Siyonistler, direniş ve devrim umudunu yok etmek için onları hedef alırlar. Oynamaları ve gelecekteki zorluklara hazırlanmaları gereken sakat bedenler, artık bu kaotik dünyayı sonsuza dek terk ediyorlar. İsrail'in Filistin'de işlediği iğrenç suçlardan gözlerimizi kaçıramayız. İnsan çiçeklerinin açmasına ve insanlığa hizmet etmesine izin verilmiyor. Acı dayanılmaz ve savaş suçlarının yayılmasını durdurmada başarısız olduk. İsrailli yerleşimcilerin öldürme ve işgal etme hakkına dair iddiaları tamamen saçmalık haline geldi. Atalarından kalma evleri şiddetle ellerinden alındığında, insanların bedenlerini toprağa gömmekten başka çareleri kalmıyor.

Çeşitli meslek grupları temel bedensel tasarımın kurbanı oluyor. Çoklu kimlikleri aç insanlara indirgeniyor. Öğretmenler, sporcular ve diğer mesleklerden insanlar şiddetli açlık sancılarına yenik düşüyor. Antisemitizmin timsah gözyaşları insan uygarlığının refahını ele geçiriyor. Yaşamın gidişatını engellemek için pazar yerleri bombalanıyor. Hayatta kalma umudu olmadan, orijinal sakinlerin teslim olacağını düşünüyorlar.

Birçok Filistinli, hayatlarından endişe duyarak çantalarını ve eşyalarını alıp Gazze'den göç etmek zorunda kalır. Yerleşimciler, tüm Filistin'i işgal etme hedeflerine yavaş yavaş yaklaştıklarını düşünürler. Uzun süren bir savaşta, birçok kurban direniş için gerekçe bulmakta zorlanır. Kötü duruma rağmen, insanlar bu dünyada yaşamak ve zaman geçirmek isterler. Doğanın güzelliğinin tadını çıkarmak, aileler kurmak ve hayallerini gerçekleştirmek isterler. Kısa olan insan hayatı, adaletsiz bir savaşla daha da kısalıyor. Güvenlik ve emniyet arayışındaki göçebe hayatları, İsrail'in oyuncağı haline geliyor.

Filistinliler kuşlar gibi öldürülürken, İsrail'in bu bağlamda antisemitizmi kullanması temelsiz ve gülünçtür. Siyonist teröristlerin Filistinlileri öldürmesini bekliyor ve insanlar bu eylemi eleştirirse, antisemitizmin ilkelerini vaaz ediyorlar. Donald Trump, İsrail'in saldırganlığına ve işgaline koşulsuz desteği nedeniyle haklı olarak bu çağın Hitler'i olarak adlandırılıyor. İsrail, ABD ile olan yakın bağları sayesinde Filistin'e karşı işlediği her türlü suçtan paçayı kurtarıyor. İsrail ve ABD, insanlığa ve medeniyete karşı işlenen suçlarda ortaktır. İsrail'in Filistin'deki savaşı ve sayısız sivili öldürmesini dini gerekçelerle meşrulaştırması savunulamaz.

İsrail, yerinden etme suçlarıyla tüm Filistinlileri kovma misyonunda çoktan yenilgiye uğramıştır. ABD'nin Vietnam'da savaş suçlarıyla küçük düşürüldüğü gibi, İsrail de utanç gözyaşlarını tatmaya başlamıştır. ABD'nin Amerikan yerlilerinin topraklarını kolonileştirip işgal ettiğini biliyoruz ve İsrail de Filistinlilere aynı şeyi yapıyor. İsrail ve ABD dünyadaki imajlarını umursamasa da, İsrail vatandaşlarının yurtdışında maruz kaldığı hakaret ve aşağılanmaların da gösterdiği gibi, işlenen suçların birikmesi mutlaka önem kazanacaktır. İsrailliler yağmacı ve soykırımcı eylemlerine devam ederse durum düzelmeyecektir.

İsrail, Filistin'deki terörizm ve soykırımı gizlemek için antisemitizmle ilgili asılsız suçlamaları kullanıyor. Ancak, Yahudilere karşı nefret iddiasıyla örtbas edilen İsrail'in aldatmacasını herkesin görebildiğini unutuyor. Herkes, İsrail'in Filistin'i zorla işgal etmesini ve yok etmesini meşrulaştırmak için kurban rolünü oynadığına inanıyor. İsrail, antisemitizmi silah olarak kullanarak masum görünmeye ve zulmüne devam etmeye çalışıyor. İsrail, Filistinlileri mağdur ederek dünyanın gözünde çirkin bir görüntü oluşturuyor ve antisemitizmin ikiyüzlülüğü dünya için apaçık ortada.

* Mohammad Mahfuzul Islam, antropolog ve Bangladeş Bağımsız Üniversitesi (IUB) öğretim üyesidir.