Yakup Köse/Star
Zorunlu eğitimde ısrar niye?
Ankara'daki bir lisede öğretmenlerine 'saygısızlık' yapan 7 öğrenciden beşine örgün öğretimden men cezası verilmiş. İki öğrenci de başka okullara gönderilmiş.
Hâdiseye dair haberlerde öğrencilerin öğretmenlerine yaptıklarına 'saygısızlık' deniliyor ama 'saygısızlık' ifadesi çok hafif kalıyor. Argo sözlüğüne başvurmadan hâdiseyi izah edemeyiz lâkin yeri burası değil!
Aynı dönemde İstanbul'da da bir lisede taciz listesi hazırlayan öğrencilerin haberini okuduk. Bir grup erkek öğrenci okulda taciz edecekleri kız öğrencilerin listesini hazırlamışlar. Bu rezillik ortaya çıkınca da başka bir grup erkek öğrenci de listeyi hazırlayanları dövmüş.
Bunlar medyaya yansıyanlar, ya yansımayanlar?.. Özellikle liseler artık kontrolden çıkmış durumda. Disiplin sağlanamıyor, dersler işlenemiyor. Evde çocuklarına terbiye veremeyen kifayetsizler çocuklarını okulun önüne bırakıp gidiyorlar. Öğretmenler uğraşsın dursun. Öğretmenler çocuklarını terbiye etmeye çalıştıklarında da ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Nasıl olacak?
Mecburi eğitimdeki ısrarı anlamış değilim. Hele 18 yaşındaki birini lisede tutma gayretini hiç anlamıyorum. Zaten tutamıyorsunuz da. Olmuyor işte, bu ısrar niye? Her şey "Ülkemizde şu kadar diplomalı var" demek için mi? Hayatın istatistik verilerinden ibaret olmadığını görmüyor muyuz? Görmek istemeyenlere hayat kendi gerçeğini, yukarıda bahsettiğim hâdiselerle gösteriyor; kaçış yok!
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin liselerde eğitim süresinin kısaltılması gerektiğini söyledi. Sadece liselerde süreyi kısaltmak yetmez, mecburi eğitiminin de süresi kısaltılmalı. Okullar, çocukların günlük zorunlu tutulduğu cezaevi olmamalı.
Üç çocuğu da okula giden bir baba olarak bunları yazıyorum. Yani masa başında değil sahanın içinden yazıyorum. Yani yazdıklarım âfâkî değil, bizzat içerinden bilgi alıyorum!
Ülkece bir diploma sevdasına tutulduk. Diploma olsun da nasıl olursa olsun, keyfiyeti mühim değil! Netice? Netice ortada! Daha fazla yazıp da sizleri karamsarlığa boğmak istemiyorum ama gerçekleri de görelim yahu. Olmayan şeyi oldurmaya çalışmak beyhude bir çabadır.
Bir yandan nüfus azalıyor diğer yandan elimizdeki nüfusu heba oluyor. Bu işin sonu nereye gidecek, bu meseleyi konuşmamız gerekmiyor mu?
Okumakta gözü olmayanı kendi mecrasını bulacak bir sistem kurulmalı. Baş mevzumuz bu olmalı.