OCHA’dan yapılan açıklamada, 2025 yılı zeytin hasadı döneminde Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler tarafından 70 belde ve köyde toplam 126 saldırı gerçekleştirildiği belirtildi.
Bu saldırılarda 4 binden fazla zeytin ağacı ve fidanın tahrip edildiği aktarıldı.
Açıklamada, 2025 yılı zeytin hasadı sezonunun, 2020’den bu yana en yüksek düzeyde saldırı ve zararla geçtiği kaydedildi.
Yeni kurulan yasa dışı İsrail yerleşim birimlerinden gelen saldırgan İsraillilerin, Filistinlilerin kendi zeytinliklerine erişimini engellediğine dikkat çekilen açıklamada, Filistinlilerin daha önce serbestçe girilebildikleri alanlara artık ancak İsrail makamlarının izniyle gidilebildiği vurgulandı.
BM kurumunun verilerine göre, yalnızca 21-27 Ekim tarihleri arasında 60 saldırı kayda geçti. Bunların 36’sı doğrudan zeytin hasadıyla bağlantılı olarak gerçekleştirildi.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi verilerine göre ise ekim ayının ilk haftasından bu yana İsrail ordusu ve gaspçı İsrailliler tarafından toplam 259 saldırı gerçekleştirildi.
Bu saldırıların 218’inin doğrudan yerleşimci İsrailliler tarafından yapıldığı bildirildi.
Filistin Uygulamalı Araştırmalar Enstitüsü (ARIJ) tarafından 30 Ekim'de yayımlanan raporda, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin 2025 yılında Filistinli vatandaşlara ve mülklerine yönelik gerçekleştirdiği saldırı sayısının 3 bin 100'ü aştığı, İsrailli yasa dışı yerleşimcilerin saldırılarıyla Filistinlilerin mülklerine büyük zararlar verdiği ifade edilmişti.
İşgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.
Batı Şeria’da iki yıldır devam eden bu saldırı dalgası sonucunda 1063 Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 10 bin kişi yaralandı. 1600'ü çocuk 20 binden fazla Filistinli de gözaltına alındı.
Filistinliler, İsrail’in bu sistematik saldırılarla Batı Şeria’yı ilhak etmeye hazırlandığını ve bunun iki devletli çözümün fiilen sona ermesi anlamına geldiğini belirtiyor.