HAKSÖZ HABER
Özgür-Der Gençliği’nin farklı konular etrafında ihtisas sahibi isimlerle yaptığı programlar devam ediyor. Aksa Tufanı ile yeni bir sürece giren Filistin direnişi konuşmak adına alanın önde gelen isimlerinden Zahide Tuba Kor’un katılımcı olduğu programda bütünlüklü bir perspektifle coğrafyamızda kırılma hatları ele alındı.
Zehra Demirhan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Zahide Tuba Kor, 7 Ekimden sonra yaşananların coğrafyamız için "bir ilk" olmadığını belirtirken mücadelenin her koşulda sürdürüleceğini vurguladı. İsrail'in tipik bir sömürgeci olduğunun ama tek sömürgecinin İsrail olmadığının altını çizen Kor, Siyonist çetenin Gazze halkına yaptıklarının aslında 150 yılı aşan sömürgeci vizyonun bir çıktısı olduğunu kaydetti. Avrupa’nın “modernleştirme” perspektifinin sömürgecilikle eş değer olduğunu ifade eden Zahide Tuba Kor, Amerika ve İsrail'in sömürgeciliğinin de benzer saikler üzerine kurulu olduğunu söyledi.
"Bu topraklar bize ait gibi cümleler aslında toprak üzerinde hak iddia etmenin ötesinden coğrafyada inşa edilmeye çalışılan meşruiyetin bir çıktısıdır. Bu bağlamda sömürgecilik askeri varlığının da ötesinde hukuki, felsefi, siyasi sorunlara yol açan çok kapsamlı kaotik bir süreçtir. Siyonistlerin Filistin üzerinde hak iddia etmeleri de bu kaotik ve dayatmacı işgal sürecinin ilk evresidir.”
İşgalcilerin yerli halkı yerlerinden edip, zulüm ettiklerini ifade eden Kor, İsraiI'in Filistin'deki gayrı meşru varlığını, Avrupalıların Amerika'yı, Fransa'nın Cezayir'i ve İtalya'nın Libya'yı işgaline benzeterek, bu tür sömürgeciliğin temel hedefinin yerlileri yabancı sayıp etnik temizliğe veya soykırıma tabi tutmak olduğunu vurguladı.
Irak ve Suriye örnekleri üzerinden Zahide Tuba Kor, Gazze’deki durumun ilk olmadığına dair bazı örnekler
verdi.
-Irak (1991-2003 ambargosu) Körfez savaşı sonrası ABD'nin yaptığı zulümler Irak'ın altyapısını hedef aldığını elektirik santralleri, su ve kanalizasyon sistemlerinin yerle bir edilerek Irak halkı kapsamlı bir yıldırma ve katliam politikasına maruz kaldı. Açlık, yetersiz beslenme, kimyasal-konvansiyonel silahlar ve kirli su yüzünden yüzbinlerce bebek katledildi.
-Suriye rejimi, muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri kuşatarak gıda girişini engelledi. Rusya ve İran’ın desteğiyle havadan karadan planlı bir soykırım projesi uygulamaya kondu. Kimyasal silahlarla insanlar yerinden edildi. Milyonlarca Suriyeli mülteci olarak hayatını sürdürmek zorunda kaldı. Suriye’de açlıktan ölümlerin yaşandı ve insan ömrü 50-55 yaşlara kadar düştü.
Bu iki örnekten yola çıkan Kor, 7 Ekim'den sonra Gazze'nin yaşadığı acıları ilk defa fark etmenin, ancak geçmişe dair hafıza eksikliği ve ilgisizlikten kaynaklanabileceğini vurguladı. Zahide Tuba Kor, sözlerini var olan vahametin farkında olmanın yılgınlığı değil savaşların yerle bir ettiği bölgeleriayağa kaldırma cesaretini ortaya çıkartması gerektiğini ifade ederek sonlandırdı.
Program soru cevap faslıyla sona erdi.