Varil Kafalı Şebbihalar Neden Susuyorsunuz?

BM Temsilcisi Esed rejiminin meydana getirdiği vahşetten ötürü dehşete kapıldığını söylemiş. Önceden buradaki şebbihalarla konuşmuş olsaydı, daha soğukkanlı bir tutum geliştirebilirdi!

HAKSÖZ-HABER

Hafta sonu Duma’da Pazar yerine saldıran Esed güçleri canavarlığa doymuyor. Bugün de Duma yine varil bombalı saldırılara sahne oldu.

Kan donduran görüntülerin yaşandığı bu saldırılar üzerine BM İnsan Hakları Temsilcisi O’Brien de tepkisini ortaya koydu. Ne var ki, bu vahşeti herkesin lanetlediği düşünülmemeli. Kısa bir süre önce yerli bir şebbihanın twitterda “insanlık düşmanı vahşi teröristleri kaynakları israf etmeden itlafın en randımanlı tekniği neyse kullanılacak tabii” şeklinde attığı mesaj Esed vahşetini pervasızca sahiplenen zihniyete işaret eden bir örnekti.

Şüphesiz bu kadar belirgin, doğrudan ve destursuz olmamakla birlikte Esed vahşetini dolaylı biçimlerde savunan, sahiplenen tipler de mevcut! Üstelik bunlar ana akım medyada sinsi propagandalarına yer bulabiliyorlar. İşte kısa bir süre önce Hürriyet gazetesinde yayınlanan sözde bir gezi izlenim yazısı bu işleve yönelikti.

Esed rejiminin dünyanın farklı ülkelerinden davet ettiği gazeteci kılıklı şebbihalara yönelik anti-terör toplantısına Türkiye’den iştirak eden Fehim Taştekin’in 6 Ağustos tarihli Hürriyet’te “Halep’i ayakta tutan yol” başlıklı yazısında yer alan şu satırları dikkatle okumakta yarar var. ‘Gazeteci’ Fehim Taştekin Halep’te Esed ordusunun bir komutanına soruyor ve ondan aldığı cevabı ara başlık da atarak aynen şöyle aktarıyor:

“…Varil bombalarının sivil kayıplara yol açtığını hatırlattığımda komutan şu savunmayı yaptı:

VARİL BOMBASINA SAVUNMA

“Sivilleri hedef almıyoruz. Kendileri sivillerin bulunduğu binaları karargâha çevirmekten ve oradan bize saldırılar düzenlemekten kaçınmıyor. Aynı evden keskin nişancıyla kaç asker kaybettiğimizi bilemezsiniz. Ben o binayı vurmazsam onlar bizi öldürmeye devam edecek. Varil bombası en küçük silah, yerli üretim, maliyeti düşük. Ordu bu yüzden tercih ediyor. Bombalar militanların toplandığı bölgelere atılıyor. Elbette siviller de ölüyor. Ama sadece kadın ve çocukları gösteriyorlar, militanları gizliyorlar.”

Ne kadar açıklayıcı, ikna edici değil mi? O kadar ki, tecrübeli ‘gazeteci’ bu son derece aydınlatıcı sözler üzerine tek bir soru daha sorma ihtiyacı hissetmemiş! Bugüne kadar vurulan binlerce okul, hastane, ev, cami, pazar yeri vb. mekanların hangi mantıkla askeri hedef sayıldığını hiç merak etmemiş!

Zaten soru sormasındaki amaç aydınlatmak değil, aklamak! Bugüne kadar yüzlerce, binlerce kez yaşanan ve en son Duma’da vurulan pazar yeri örneğinde bir kere daha görülen vahşeti aklama gayretiyle çanak bir soru sorup, baştan sona yalan ve iftiradan ibaret propagandif  cümleleri cevap diye yansıtmış! Kısacası şebbiha medyası mensubu olmanın hakkını vermiş! 

Haber Haberleri

Sinan Ateş cinayetine karışan kuryeden ‘görev tamam’ pozu
Türkiyeli üniversitelerden ABD'deki öğrencilere Gazze desteği
Siyonist işgale ve ABD’nin suç ortaklığına karşı direnen üniversitelerle dayanışma çağrısı!
İsmailağa Cemaati'nin yeni lideri Fikri Doğan oldu
AK Parti'li Kanat, İsrail'i kınamayan yetkililerin konuşma meşruiyetlerini kaybettiğini vurguladı