İstanbul Üsküdar’ın Bahçelievler Mahallesi’nde açılması planlanan bir McDonald’s şubesi, mahalle sakinlerinin yoğun tepkisiyle karşılaştı. Eylemler üçüncü gününe girerken halk, markanın Gazze’deki soykırıma destek veren İsrail’le olan açık işbirliği nedeniyle semtlerinde böyle bir işletmeyi istemediklerini belirtti.
Üsküdar’da soykırım destekçisi McDonald’s protestosu büyüyorhttps://t.co/mmGE4MsUkv pic.twitter.com/EkO3QchX7z
— Haksöz Haber (@HaksozHaber) October 13, 2025
Kaldırımlı Caddesi’nde düzenlenen eylemde toplanan vatandaşlar, ellerinde Filistin bayrakları ve üzerinde “Katil İsrail’e bir mermi de Üsküdar’dan gitmesin”, “Soykırıma ortak olmayın”, “Mahallemizde McDonald’s istemiyoruz” yazılı dövizlerle tepki gösterdiler.
Eylemde konuşan mahalle sakini Cemal Uyan, “Bizler mahallemizde İsrail’e açık destek veren bu tarz bir firmayla komşu olmak istemiyoruz. Katil İsrail’e bir mermi Üsküdar’dan gitmesin. Bu firma burada olduğu sürece protestomuz da sürecek,” dedi.
Bir diğer katılımcı Güler Şentürk ise şu sözlerle çağrıda bulundu: “Kandan yapılan yiyecekleri burada istemiyoruz; çünkü o kanlar Gazzeli kardeşlerimizin kanı.”
McDonald’s’a Tepki Küresel Boyutta: Boykot Büyüyor
Yerel tepkilerin arkasında yalnızca mahalle hassasiyeti değil, tüm dünyada büyüyen “Boycott McDonald’s” kampanyasının etkisi de bulunuyor. Sosyal medyada yayılan görüntüler, kısa sürede yüz binlerce kullanıcı tarafından paylaşıldı.
McDonald’s’ın İsrail ordusuna her gün binlerce öğün ücretsiz yemek sağlaması hem Türkiye’de hem dünyada protestoların fitilini ateşlemiş durumda. Birçok ülkede McDonald’s şubeleri önünde gösteriler düzenlenirken; Türkiye’de de vicdan sahibi Müslümanlar, markanın faaliyetlerine karşı boykot çağrısını yineliyor.
Tüketim Değil, Direniş Bilinci
Bahçelievler Mahallesinde yükselen bu ses, sadece bir semtin ticari tercihi değil; ümmet bilincinin diri olduğunun göstergesidir. Filistin halkı bombalar altında yaşam mücadelesi verirken, bu tür markaların “normalleşmesine” izin vermek ahlaki bir körleşme olur.
McDonald’s, sermaye üzerinden yürüyen bir soykırım ekonomisinin parçasıdır. Bu gerçeğe karşı durmak; sadece bir tüketim boykotu değil, zalimlere rıza göstermemek anlamına gelir.
Üsküdar’daki bu yerel direniş, “küçük” bir protestodan öte, adalet ve onur hattında bir duruştur.