HAKSÖZ HABER
Türkiye'de belki de aşılması en zor alanlardan biri olan ve dahi aşılması teklif dahi edilemeyen konuların başında muhtemelen resmi törenler ve haliyle tazim cahiliyesi geliyor. Neredeyse her partiden, her fraksiyondan kesim haşa farz-ı kifaye gibi Mart’tan Nisan'a, Mayıs'tan Ağustos'a, Ekim'den Kasım'a tazim yarışına giriyor.
Kitabın ortasından konuşup son söyleyeceğimizi ilk söyleyelim. Bu tarz resmi törenler şirk unsurudur, cahiliye ürünüdür. Takiyye kisvesi altında başlayan bazı eylemler de bir süre sonra maalesef kimliğe ait bir unsura dönüşüyor ve söylenen yalana sahibi de inanmaya başlıyor. Bununla beraber hitap edilen kitlede de bir sahiplenme veya hoş görme hali meydana geliyor ki, bu birinci sıkıntıdan daha zarar verici durumda oluyor.
Her ne kadar hissedilmese de küçük bir zümreye teşmil gibi görünse de resmi törenlere insanların zorla dahil edilmesi devam ediyor. Törenlerdeki tazimlere karşı çıkanlara, kabul etmeyenlere bu hükümet döneminde de özellikle Milli Eğitim Bakanlığı ve İç İşleri Bakanlığı tarafından cezalar verilmeye, işten çıkarılmaya devam ediliyor.
Yıllar içinde ne değişti!
Seneler önce "iki ayyaş" sıfatıyla gündeme gelen bazı isimler bugün tazime konu oluyor, önüne çelenk bırakılıyor. Gazi diye anılan, adı ağıza alınmayan bazı isimler bugün dilden düşürülmüyor.
Cumhurbaşkanının eşi bile konuya dahil oluyor, Savarona yatını restore ettirip önümüze koyuyor. Karadan Ankara'da denizden Savarano'da kuşatılıyor ülkenin siyaseti ve haliyle geleceği!
İşte yine bir Ağustos ayını daha nihayete erdirirken yine aynı sevimsiz manzaralara şahit oluyoruz. Neredeyse ibadi bir bilinçle tapınma ayinlerini andıran gösteriler düzenleniyor. 28 Şubat ile hesaplaşıldı bu ülkede. Başörtüsü kavgası kazanıldı. Kenan Evren gibi habis darbecilerle hesaplaşıldı.
Müslümanların maruz kaldığı zulümlerin çoğu bir bir bertaraf edildi. Hamdolsun şikayet ettiğimiz birçok konuda şükür namaz kılacağımız gelişmeler yaşadık. Ama başta okullarda resmi tören adı altında yapılan ve çocuklarımızı kuşatan tazim saçmalıkları konusunda zerre miskal mesafe kat edemedik!
İktidara açık çağrımızdır. İnanmadığınız ya da en azından inanmadığınızı düşündüğümüz bu hareketlerden artık beri durun. Yargıladığınız darbecilerin saçmalıkları ile bu ülkeyi Kemalizm bataklığına çekmeyin! Bu hareketleriniz ne sizin kitlenizi mutlu ediyor ne de karşı cenaha sevimli geliyor. Bir tarafın gözünde günahkar diğer tarafın gözünde münafık olmaktan artık vazgeçin. Ne iktidarınızı perçinlendiren ne de ahiretinize katkı sunan bu resmi tören ve tazim kültürü artık son bulsun!