‘Tanrı' veya tanrıların mahiyeti hakkında dipsiz tartışmalar…

'Mutlak yaratıcı'ya bağlanmayı kabullenmeye yaklaşmayıp, bir de her şeyi reddetmeye meyilli hasta ruhlu ve kibirli insanlar da daima vardır. Onlar, vahy-i ilâhî bildirimlere karşı çıkıp ya tam 'ateist' olurlar ya da başka 'ilâhlar, tanrılar' icat ederler.

Selahaddin E. Çakırgil’in yazısı:

Peygamberlerin, Enbiyaullah'ın, aracılık ettikleri 'vahy-i ilâhî'de, 'Sizi boşuna yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz?" (Mü'minun-115) meâlindeki gibi birçok sorular vardır ve Mü'min, bunlara küllî olarak iman eden insandır. Sağlıklı mantığı olan herkesin kendisini ve varlık âlemini bu açıdan sorgulaması için de düşünme çağrısıdır bu âyetler...

Allah'u Teâlâ, mükevvenat'ı, bütün mevcudâtı/varlıklar âlemini, 'sünnetullah' denilen kanunlarla düzenler. Ama Kur'an'da, 'Yaratıkların en üstünü olarak halkedildiği' bildirilen insana ise neleri nasıl yapmaları ve neleri yapmamaları gerektiğine dair ayrıca hükümler gönderir ve bu hükümler dışında da, geniş bir 'ibaha' alanı mübâh olan alan vardır. Bu alanlarda, ikaz edildikten sonra, rüşd yaşına erişmiş insanlar yaptıklarından sorumlu olurlar ve bu alanlarda, 'Âlâ'y-i Illiyn'e/yüceler yücesi'ne de; 'esfel-i sâfiliyn'e/alçaklıkların da alçaklığına da gidebilecek kadar, hür bırakılmışlardır.

Yazının Devamı >>>

İslam Düşüncesi Haberleri

‘Kim’liğimizi unutmadan…
Bir musibet olarak boşanma
Eskimeyen putlar
İtikaf bir kutlu arınış, inziva bir görevden kaçış
İmam-ı Azam Ebu Hanife’den davetçilere nasihatler