Star/24’ü hedef alan saldırılar medyaya yapılmadı mı?

Merve Şebnem Oruç

Bir an durun ve ABD'de bir televizyon kanalını, örneğin Fox News'i hedef alan saldırıların birbirini takip ettiğini düşünün. Öğle arasında kafeteryanın bahçesine bomba konduğunu, kısa bir süre sonra yönetim kurulu başkanına suikast düzenlendiğini düşünün.

Örnek olarak CNN, BBC gibi, ya da New York Times gibi, Independent gibi, bazılarına göre gerçekten habercilik yaptığı düşünülen, iddia edilen, ancak gerçekte çoğunluk tarafından taraflı haberciliğinden şüphe edilmeyen bir medya kuruluşunu özellikle seçmedim. Fox News, ABD'de ve dünyada taraflı habercilikle ün yapmış, kolaylıkla İslamofobik olarak tanımlanabilecek bir televizyon kanalı. Medya imparatoru Rupert Murdoch tarafından kurulmuş olan Fox News, ABD'nin 'teröre karşı savaş'ının en önde gelen destekçisi, sıklıkla Cumhuriyetçi kanadın propagandasını yapmak ve yalan haber yaymakla suçlanıyor. Kendisi de iflah olmaz bir İslamofobik olan Rupert Murdoch'u bazıları Charlie Hebdo saldırısı sonrası yazdığı “Belki Müslümanların çoğu barışçıdır, ama içlerindeki cihadçı kanseri fark edip yok edene kadar, hepsi sorumlu tutulmalıdır” şeklindeki büyük tepki çeken tweet'inden hatırlar, bazıları da sahibi olduğu bir diğer medya kuruluşunun, News of the World'ün editör ve yöneticilerinin, İngiltere'de ünlülerin, kraliyet ailesi mensuplarının ve daha pek çok kişinin telefonlarını dinlediklerinin ortaya çıkmasıyla yaşanan ve sonu mahkemede biten yasadışı dinleme skandalından... Fox News'in şu anki CEO'su ise Nixon, Reagan ve Baba Bush döneminde Cumhuriyetçi Parti'nin medya danışmanlığını yapmış Roger Ailes.

Star/24 Medya Grubu'nu elbette ki Fox News ile aynı kefeye koymuyorum. Fox News'in yayın anlayışını benzetsek benzetsek, yıllardır “Türkiye Türklerindir” mottosuyla yayın yapan Hürriyet Gazetesi'ne, patronajını ise Türkiye'de yıllarca medyayı kontrol etmiş olan Aydın Doğan'a benzetebiliriz elbette. Lakin yine de Fox News'in bulunduğu binaya bomba konduğunu, ardından Murdoch veya oğullarından birinin, veya yeğeninin aracına saldırı düzenlendiğini bir düşünün. Bir de birkaç ay öncesinde, mesela Afganistan'da, Irak'ta veya ABD'de, boş verin ABD'de terör örgütü olarak tanımlanan bir grubun destekçisi olmasını, herhangi bir Müslüman sivil toplum kuruluşunun başındaki bir kişi televizyonlara çıkmış ve Fox News'i hedef göstermiş olsun. Bugün muhtemelen, Charlie Hebdo için yapılan milyonluk yürüyüşün benzeri Fox News için yapılıyor olurdu, veya ABD şu anda 11 Eylül sonrası geliştirilen aşırı refleksin ne kadar haklı ve fakat yetersiz olduğunu tartışıyor olurdu. Fox News ne kadar taraflı olursa olsun, “kimse ifade özgürlüğünü engelleyemez, medyayı susturamaz” denirdi, 'amasız' kınanırdı saldırı.

Şimdi bir de saldırının, elbette hiç kimsenin başına gelmesin ama, Hürriyet Gazetesi'ne veya CNNTürk'e düzenlendiğini düşünün. Düşünün, şu anda neler konuşuyor olurduk. Bütün koalisyon tartışmaları, terör meselesi, gündemde dördüncü beşinci sıraya düşmüş olurdu; saldırının kim tarafından yapıldığına bakılmaksızın Ak Parti'nin medyayı nasıl hedef aldığı veya hedef gösterdiği hep bir ağızdan dile getiriliyor, sosyal medya 'artık yeter' diye isyan edenlerin, 'Katil Erdoğan' diye etiket açanların çığlıklarından geçilmiyor, dünyanın önde gelen basın kuruluşları saldırıları kınıyor, Ankara'nın ve tabii elbette Erdoğan'ın basın özgürlüğüne karşı nasıl da tahammülsüz olduğunun altını çizen raporlar yayınlıyor, ABD ve AB'den kınama mesajları geliyor olurdu.

Bir ay önce Star/24 Medya Grubu'nun bahçesine, yemekhanenin bulunduğu giriş katına, çalışanları hedef alacak şekilde bomba bırakıldı. Güvenlik görevlilerinin fark etmesiyle büyük bir facia önlendi. Olay, muhalif medya binalarından birinde yaşansa gündem değiştirecekken, öyle alelade bir vakaymış gibi geçiştirildi. Bu hafta Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak'ın aracına seyir halindeyken arkadan çarpıp ardından 20'den fazla kurşun sıkıldı. Sancak aracın zırhlı olması sayesinde saldırıdan canlı kurtulabildi. Ve muhalif medya patronlarından birinin başına gelse bugün herkes 'özgür medya susturulamaz' diyerek dayanışma sergileyecekken, söz konusu olay, neredeyse Murat Sancak'ın Star/24'ün başındaki isim olduğuna değinilmeden verilip geçiliverdi.

Star/24 Grubu'nun haberciliğini sevmek ve beğenmek zorunda değilsiniz. Ben de tarafsız bir haber yayın grubu olduğunu söyleyecek değilim. Ancak hangi yayın kuruluşunun tarafsız olduğunu iddia edebilirsiniz ki? Ve taraflı olduğu düşünülen bir medya grubunun saldırıya uğramasını normal bulabilirsiniz? “Hani, nerede ifade özgürlüğü?” diye sormaz mısınız? Ak Parti hükümetine muhalif olmanın neredeyse 'tarafsız' olmanın birinci kuralı haline getirildiği Türkiye'yi geçin, dünyada hangi basın kuruluşunun tarafsız olduğunu söyleyebilirsiniz? Bir terör olayı veya bir kaza haberi yayınladıklarında, seçim sonucu, siyasetçi demeci veya bir son dakika gelişmesi verdiklerinde tüm haber yayın kuruluşları habercilik yapıyor ama bunun dışında kalan zamanlarda hepsinin yaptığı iş, belirledikleri editoryal politikalarının içinde 'infotainment' (eğlendirici bilgilendirme). Genel ezber 'tarafsız habercilik' olsa da, bir yayın grubunun, editoryal politika olarak hükümeti desteklemeyi veya muhalif olmayı seçmesinde hiçbir sorun yok, tüm dünyada normal olan bu. Mesele terörü desteklemekte, illegal olanın yanında yer almakta, darbe çağrısı yapmak gibi alışkanlıklara sahip olup meşru çizgilerin dışına çıkmakta. Mesele muhalif olmakta sınır tanımayıp elmalarla armutları bilinçli olarak karıştırırken bunu tarafsız gazetecilik olarak yutturmaya çalışmakta. Ve mesele, tarafsız olduğu iddia edilen gazetelerin manşetlerinde 'diktatör' iddiasından 'idam' imasına aradığınız her şey bulunurken ve bu basın yine de hükümet tarafından baskı gördüğünü iddia ederken, öte yanda silahlı saldırı, bomba gibi şiddet yöntemleriyle korkutulmaya çalışılanların üzerlerinde kurulmaya çalışılan baskının görülmemesinde, 'basına özgürlük' çağrılarının onları kapsamamasında...

Üzgünüm, bu çifte standart var oldukça, ne basın ve ifade özgürlüğü tartışmalarının bir anlamı var ne de basın ahlakının...

YENİ ŞAFAK