Gazze'de katliama ortak olmalarına rağmen kendilerine "Halk Güçleri" ismini veren milis gruba liderlik eden Ebu Şebab, Sunday Times tarafından yayınlanan bir telefon mülakatında İsrail ile işbirliği yaptığı ve Kerem Ebu Salim sınır kapısından Gazze Şeridi'ne giren BM yardımlarını yağmaladıkları yönündeki suçlamalara yanıt verdi.
Uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan ve Ekim 2023'te Gazze'de savaş patlak verene kadar hapiste tutulan Ebu Şebab ve yardımcısı Gassan el Dehini gazeteye verdikleri demeçte, "Hamas'ın herhangi bir ateşkesten yararlanarak muhaliflerini hedef alacağını" öne sürdü ve uluslararası toplumu kendilerine koruma sağlamaya çağırdı.
Sunday Times'ın aktardığına göre El Dehini, şu anda kendilerini ve bulundukları bölgeleri güvence altına aldıklarını söyledi.
Hamas'a karşı savaşmak için gerçek bir desteğe sahip olmadıklarını da sözlerine ekleyen El Dehini, uluslararası toplumdan kendilerine yardım etmelerini ve “Gazze'yi Hamas'tan kurtarmalarını” istedi.
Gazete, milislerin Gazze Şeridi'nin güneyinde işgal ordusu tarafından işgal edilen bölgelerde bulunduğunu ve bunun da İsrail'den doğrudan destek aldığı yönündeki iddiaları güçlendirdiğini kaydetti.
Öte yandan Şebap verdiği başka bir röportajda, siyonist rejim ile koordineli olarak çalıştıklarını kendisi de itiraf etmişti.
Gazete, siyonist Netanyahu'nun bu tür milislere verilen desteği savunan açıklamalarını da aktardı.
Bu ayın başlarında Filistinli direniş gruplarının Ortak Operasyon Odası Yaser Ebu Şebab'ı “satın alınmış bir hain” olarak tanımladı ve onun ve onun safında yer alan herkesin kanının tüm gruplar tarafından “helal olarak kabul edildiğini” söyledi.
Ebu Şebab'ın lideri olduğu milis grup, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğu bölgelerinde İsrail işgal ordusunun koruması altında bulunuyor.