Sayın Başbakan, olup biteni nasıl görmezsiniz!

Genelkurmay Başkanı "Tarafınızı seçin" der demez Başbakan'ın hizaya geçmesi gibi bir acaib-ül garaip hadise sadece Türkiye'de olur.

Bu açıklamalardan sonra ben de "Taraf"ımı seçtim. Gazete bayiinden bir Taraf aldım. O başlığı gördüm:

"Paşasının Başbakanı"...

Müthiş başlık...

Türkiye'nin neden onca gelip giden hükümete rağmen bir türlü demokratikleşememesinin iki kelime ile ifadesi...

Bir gün Genelkurmay'a bir gün Başbakan'a... İyi çakıyorlar doğrusu.

Cesur çocuklar!

Vallahi takdir ettim!

"Senden korkmuyoruz general" diyorlardı açık açık.

Korkarak demokrasi mücadelesi verilemez elbet.

Bu sebeple gelip giden onca hükümetin Türkiye'nin demokratikleşmesine pek bir katkısı olmadan sadece gelip gittiklerini görüyoruz.

Siviller korkak davranıyorlar.

Asker bir şey söylediği zaman hemen hazırola geçiyorlar.

"Tarafınızı belirleyin" sözünü bir "emir" telakki ediyorlar.

"Ya bizdensiniz ya onlardan"

 Ya bunun ortası yok mu, hani şu gri tonlardan...

Yani sen her zaman nasıl oluyor da "haklı" oluyorsun, "doğru" oluyorsun, "doğru tarafta" oluyorsun. Peygamber misin sen, ismet sıfatın mı var?

Hemen hazırola geçersen emrine de girersin.

Türkiye'nin en büyük sorunu olan "PKK terörü ve Kürt sorunu"nu onlar yönetiyor.

Sorunu onlar yönetiyorsa, yönlendirme, kendi yöntemleri ile sorunu çözmeye çalıştıklarını da görmek gerek.

Askerin çözümü nasıl olur, işte böyle... Sivrisineği top ile öldürmeye çalışmak.

Doğru ya da yanlış. Bu çözüm tarzı askerin doğasında var her türlü itirazı kan ve şiddetle bastırmak.

Herhangi bir meselede bile en son çözüm olması gereken askeri seçenek, Türkiye'nin iç-dış siyasetini, geleceğini ilgilendiren bir konuda nasıl ilk ve tek seçenek oluyor.

Başbakan'ın bu olup bitenlere bakıp da "PKK üzerinden hükümetin devrilmek istendiğini" görememesi...

Veya görmemezlikten gelmesi...

Bugüne kadar PKK terörünün...

Ülkenin iç politikasını belirlemek...

Milleti hizaya getirmek...

Balans ayarı yapmak için kullanılmış olduğunu...

Askerin PKK terörü sebebiyle demokratik bir ülkede olmaması gereken güç ve kudretini muhafaza ettiğini... göremiyor musunuz?

Aynı karakolun aynı metotlarla beş defa basılmasının başka ne anlamı olabilir ki?

30 yıldır bir sorunun üzerinde çalışılacak ve o sorun çözülemeyecek ha!

En başarısız ordular bile, en zayıf ordular bile 30 yılda en kötü ihtimalle bu sorunu çözerdi.

Nasıl oluyor da bölgenin en güçlü ordusu 30 yıldır her türlü imkana rağmen sorunun çözümünde.... E artık bu cümleyi de siz tamamlayın sevgili okuyucular. Her şeyi köşe yazarından beklemeyin!

BUGÜN