SADAT

Abdurrahman Dilipak

Bazı gazetelerde SADAT’la ilgili haberler yer aldı geçtiğimiz günlerde..

Bilgiler SADAT’ın internet sayfasından alınmış, yorumlar o yazıyı hazırlayanların kendi görüşleri..

Benim de adım projede “danışman” olarak zikrediliyor.

Hemen belirteyim ki; ben bütün Müslümanların, mazlumların, hikmet sahiplerinin kardeşi talebesi ve danışmanıyım.. Bilmediğimi onlardan öğrenir, bildiklerimle onlara yardımcı olurum..

SADAT, savunma-güvenlik konularında çalışmalar yapacak, danışmanlık yapacak özel bir şirket.. Kurucuları ise, bizim ASDER’deki arkadaşlarımız.. Ordudan atılan ve emekli olan kardeşlerimizin oluşturdukları bir yapı..

Kuruluşundan haberim vardı, ama daha binalarını bile görmedim.. Aslında garip ama, kuruluşundan beri her zaman destekçisi olduğum ASDER’in genel merkezine de gitmedim.. Eylemlerde, toplantılarda bu kardeşlerimle birçok defa bir arada oldum.. Ama artık gitmem lâzım. Ayıp oluyor çünkü.. Bir de bu saatten sonra şart oldu.. Hem ASDER hem de SADAT’a gitmeliyim.

SADAT’ı çok önemli, geç kalmış, doğru yönde ileri doğru atılmış bir adım olarak görüyorum ve bu listede adım olsun ya da olmasın, her zaman onlara faydamın dokunacağı alanlarda destek olmayı da bir kardeşlik borcu olarak görürüm.

Özellikle ‘İslâm Ülkeleri Barış Gücü, Ortak Savunma Sanayii’nin oluşması sürecinde onlara büyük görevler düştüğünü düşünüyorum. Mutlaka bir vakıf çatısı altında öteki İslâm ülkelerindeki bu konuda güvenebileceğimiz yetkin kişilerin bir araya getirilmesi, konferanslar düzenlenmesi, Jane’s Defense gibi bir savunma ajansı kurmaları şart..

Belki ilk yapmaları gereken şeylerden biri de savaş hukuku ve fıkhı üzerinde çalışmak.. Savaş sırasında ve esirlerin hak ve hukukları ile ilgili ölçüler belirlemek..

Fıkıhsız hiç bir şey olmaz.. Bu işin kelâmî boyutunu da tartışmalıyız..

Allah (cc)’ın bir diğer adı da “Barış”.. Savaş dua ile istenmez, biliyoruz. Öte yandan; öz savunma, nefsi müdafaa diye bir şey de var.. Bu işin felsefesi üzerinde de durmak ve barışın nasıl elde edileceği ve korunacağı konusunda da çalışmalar yapılması şart.

Bunun için, izleme, değerlendirme ve derecelendirme, ihtimal, maliyet ve risk analizleri yapan birimlere ihtiyacımız var..

Biz kendi aramızda ne hayaller kuruyoruz, birileri neyin peşinde..

Askerin psikolojisi, asker ailelerinin ölüm ve hayat algısı, hepsinin sorgulanması gerekiyor.. Bizim askerimiz “terminatör” olmamalı. Mankurt da olmamalı..

Cihad kavramının da bir iyi konuşulması, tartışılması gerek.. Bu anlamda kendimize de bir çekidüzen vermemiz şart..

SADAT; bu ve benzeri konular üzerinde düşünmek, çalışmak için uygun bir zemin oluşturuyor..

Bu oluşumun birilerinin canını sıkacağı muhakkak.. Ama birileri istemese de bizim bunu başarmamız gerekiyor.. Bu Türkiye’nin hayrına bir konu.. İslâm dünyası için elzem bir konu.

YAŞ kararlarına kızıyorduk ya, bakar mısınız işin ucu nereye geldi..

Bu arkadaşlarımız ordudan atıldı ve orada, kapalı kapılar, tel örgülerin arkasında neler yaşandığını öğrendik.

Bu arkadaşlar örgütlendiler, ASDER’i kurdular.. O oluşum bugün SADAT’ı doğurdu.. Sonuçta bize hayır gibi gelen şeylerde şer, ama şer gibi gelen şeylerde de hayır olabilir..

O acılar, zor günlerin ardından işler bugün bu noktaya geldi.

Adnan Tanrıverdi Paşa, diğer ASDER’ci arkadaşlarla birlikte benim “dava arkadaşım” aslında.. Cuma Dergisi’nin kapanması ile sonuçlanan, şu Askeri Mahkeme’de görülen Hurşit Tolon-Çetin Doğan davasında Tanrıverdi Paşa da sanıktı.. Ama son anda o sanık listesinden çıkartıldı..

Adnan Paşa emekli edildikten sonra sakal bıraktı.. Sakallı bir generalin mahkemeye çıkması olmazdı. Ayrıca o general olunca, Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde yargılanmamız gerekiyordu. Genelkurmay’da sakallı bir general, gericilerle birlikte yargılanacak!.. Bu onlar için hoş bir görüntü oluşturmayacaktı.. Emir komuta zinciri içinde Adnan Paşa sanık listesinden çıkartıldı..

Ahmet Varol ile birlikte SADAT’ın Ortadoğu danışmanları listesinde adım çıkınca bu ilişkinin perde arkasını yazmak gereği duydum.

SADAT’ın başarısı için dua ediyorum.. Allah (cc) sırat-ı mustakim üzre daim kılsın inşallah kardeşlerimizi.. Siz de dua edin lütfen..

Selâm ve dua ile..

YENİ AKİT