Selahaddin E. Çakırgil’in yorumu:
Birkaç ay önce, 16 Nisan günü, 'Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın desteklenmesi gerektiği'ne dair, 'Paşinyan, Güney Kafkasya'da 'iyi niyetli komşuluk ilişkileri'nin temellerini atabilir..' başlıklı bir yazı yazmış ve Ermenistan Meclisi'nde yaptığı açıklamada 'Azerbaycan'ın talebini kabul ettiklerini ve Barış Antlaşması'nı imzalamaya hazır olduklarını, "Artık, savaş olmayacağını, barış olacağını; savaşın hiçbir temelinin olmadığını' söylediğine işaretle özetle, şöyle demiştim:
'Hele de son 1-2 sene içinde, Ermenistan'ın huzur içinde yaşamak isteyen ve buna hakkı olan, genelde fakir Ermeni halkının rahat yüzü görmesi için, çareler arayan Nikol Paşinyan, 5-6 ay önce bir konuşma yaparak, '1915'deki o ağır şartlar içinde her halk gibi, Ermenilerin de büyük acılar çektiğini' söylerken, 'Ermenistan'daki resmî iddialar'ı çürütüp, 'Ermeni Soykırımı iddiasının gerçek olmadığını ve 35 yıl hatırlanmamışken, o 1915 Hadiseleri'nin 1950'den sonra dillendirilmeye başlandığını' söyleyince, başta Ermeni Ortodoks Kilisesi liderleri ve bazı unsurların şiddetli itirazıyla karşılaştığı'nı belirtmiş; Paşinyan'ın bu gerçeği görmüş olması, kendinden öncekilere göre, daha tedbirli ve akıllı bir siyaset güttüğünün, İnşaallah hayırlı bir işaretidir.' demiştim.