Özgür Özel CHP’nin Din ile olan savaşını unuttu mu?

Mustafa Armağan, Özgür Özel’in CHP’yi inanç özgürlüğünün teminatı olarak sunan sözlerini tarihî gerçekler üzerinden verdiği örneklerle çürütüyor.

Mustafa Armağan/Yeni Akit

Özgür Özel kendi tarihini bizden okusa iyi olacak

Özgür Özel diyesiymiş ki “CHP bu ülkenin varlığının, birliğinin, bütünlüğünün, inanç özgürlüğünün, herkesin istediği gibi yaşamasının, istediği gibi giyinmesinin, istediği gibi ibadet etmesinin, istediği gibi eğlenmesinin teminatıdır.”

Duy da inanma. 

Ama CHP daima böyledir: 

Konjonktürel sıkışma anlarında geçmişteki günahlarını unutmuş görünür ama ilk rahatlamada hakim kodlarına geri dönüverir. Nitekim 2008 yılında
Ak Parti hükümetinin üniversitelerde “türban”a serbestlik sağlanmasını öngördüğü Anayasa değişikliklerini iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesi’nin kapısına koşanlar aynı kafadaki CHP’liler değil miydi?

Bunlar 1947 Aralık’ından beri böyleler. İlk itiraflarını o zaman yaptılar; ‘dini ihmal ettik, hatalıyız, bir çıkmaza girdik, ilk fırsatta bundan kurtulmamız lazım’ dediler, türbeleri açtılar, İlahiyat Fakültesi’ni, İmam Hatip kurslarını, din dersini seçmeli yaptılar vs. Ama bu millet çeyrek asırlık zulümden o kadar bizardı ki, bu şirinlik muskalarına iltifat etmedi, 1950’deki ilk serbest seçimde ‘Türk Baharı’yla manevi hayatına derin bir nefes aldırmayı tercih etti.

Biz CHP’nin silinmez günahlarından birkaçını sıralayalım:

Bir müezzin kameti yanlışlıkla ‘Tanrı Uludur’ diye değil de ‘Allahu Ekber’ diye getirdiği için İçişleri Bakanı’nın CHP Genel Sekreteri’ne yazdığı resmi yazı Devlet Arşivleri’nde sırıtırken daha ne yazılabilir ki? 

Sirkeci Garı’nın hemen üstünde, Başbakan Turgut Özal döneminde yeniden cami olarak inşa ettirilen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii yıkılıp Anadolu Saz Evi adıyla pavyon yapılmadı mı? 

Aydın’da tarihî ve mimarî bir şaheser olan Cihanoğlu Camii ot deposu yapılmış, günün birinde yıldırım düşünce otlarla birlikte cami de yanmamış mıydı? (Cumhuriyet, 5 Şubat 1934). 

Gaziantep’te şanlı müdafaada karargâhımız olan gazi Çınarlı Camii yıkılıp yerine kurtuluş anıtı yaptırılmadı mı? (Cumhuriyet, 8 Ocak 1936).

Bursa’da 49 (15 Şubat 1937), Hatay’da 14 (23 Temmuz 1940), Kastamonu’da 15 cami ve mescidin (28 Mayıs 1937) gazetelerdeki satış ilanları da mı size hiçbir şey anlatmıyor? 

Bursa’da Heykel’in karşısında bulunan Alacamescid’in önce bir spor kulübüne verildiğini ve içinde güreş yaptırıldığını, sonra aynı meydanda bulunan Sarı Abdullah Camii ile birlikte yıktırıldığını da mı bilmiyorsunuz?

Mavi Cami (Blue Mosque) diye namı cihanı tutan Sultanahmet Camii’nin Asker Alma Dairesi, Üsküdar’daki Atik Valide Camii’nin medrese odalarının cephane deposu yapıldığı ve “içine hayvan bağlandığı” Mihrimah Camii ile Aziz Mahmud Hüdai Camii’nin içine saman doldurulduğu ve Adana’da Yeşil Mescid’in ahır yapıldığı da mı yalan? 

Bu arada 24 Şubat 1934 tarihli Cumhuriyet gazetesine yer alan faaliyet raporuna göre meğer Vakıflar Genel Müdürlüğü vakıf gelirlerinden tramvay ve kaplıca hissesi satın almış, yatılı okul yaptırmış, Ankara Hukuk Fakültesi’ni ve Ankara’da baloların düzenlendiği Ankara Palas’ı inşa ettirmiş. Bu arada Ankaraspor’a yüklü bir bağışta bulunmayı ihmal etmemiş.

Merhum Eşref Edib’in kurşunu andıran sorularını hatırlatalım:

Okullardan din derslerini kim kaldırdı? 

Kur’an cüzlerini evlerden kim toplattı? 

Ezan ve kamette “Allah” demeyi kim yasakladı? 

Dinî dernekler kurmayı kim yasakladı? 

Kur’an okuyan âmaları bile yakalatan kimlerdi? 

Din ulemasını tahkir edip süründüren kimdi? 

Alay sancaklarından kelime-i tevhidi kaldıran, alay imamlığını lağv eden kimdi?

Askerlerimize hücumlarda “Allah Allah” yerine “Hurra”dan bozma “Vurha” deme mecburiyeti getirilmesini ilave edersek tablo aşağı yukarı tamamlanır.

Bu arada Hıristiyanlar ve Yahudilerin ibadet diline ve ayin şekillerine karışmayan CHP Müslümanların camide ezanı hangi dilde okuyacaklarını, kameti nasıl getireceklerini hem de kanunla düzenlemeyi laikliğe aykırı görmüyordu nedense. 

O zaman sormazlar mı hani din ve dünya işleri birbirine karışmayacaktı? 

Velhasıl Allah bir daha o günleri bu millete göstermesin!

Yorum Analiz Haberleri

Modernizmin esaretinden vahyin özgürlüğüne
"Ortadoğu’da suçlu yine Müslüman Kardeşler oldu!"
Aile, kadın ve cinsiyeti hedef alan tüm girişimler terördür!
ABD ve İsrail’in Suriye hesaplarında farklı görünen ortaklık
Papa ve zorunlu değerler ittifakı arayışı