Özgür-Der Adana’da Gazze Gündemi: “Gazze, Ümmete Unuttuğu Dersleri Hatırlattı”

Özgür-Der Adana Temsilciliği, aylık seminerler serisinde gündemin en sıcak ve yakıcı başlığı olan Gazze direnişini merkeze aldı.

Bilgi ve Erdem Vakfı Başkanı Dr. Murat Koç’un konuk olarak ağırlandığı programın başlığı "Bir Mücadele Örneği Olarak Gazze" idi.

Sunuculuğunu ve moderatörlüğünü Adana Özgür Der’den Erdem Yaman’ın üstlendiği program, Yaman'ın açılış konuşmasıyla başladı. Kur'an-ı Kerim tilaveti ve mealini Adana Özgür Der üniversite grubundan Furkan Yılmaz’ın gerçekleştirdiği etkinlikte, Hac Suresi’nin cihat izni ve Allah’ın yardımıyla ilgili ayetleri okundu.

Programın en duygulu anları ise sahneye çocukların çıkmasıyla yaşandı. “Gazze Muhafızları” adıyla sahne alan Adana Özgür Der ortaokul grubu, Şair-Yazar Mustafa Ökkeş Evren’in direnişi, sapanı ve şehadeti konu alan şiirlerini seslendirerek salonda manevi bir atmosfer oluşturdu.

Ardından kürsüye gelen Dr. Murat Koç, Gazze’de yaşananların Müslümanların hayatında bir milat olduğunu ve Gazze’nin son iki yıldır tüm İslam ümmeti için bir "okul" vazifesi gördüğünü belirtti. Koç, "Gazze bize yeni bir şey öğretmedi; unuttuğumuz, üzerini örttüğümüz temel değerleri bize yeniden hatırlattı" diyerek konuşmasına başladı.

Koç, Gazze direnişinin başarısının tesadüf olmadığını, bu sürecin ardında güçlü bir "hazırlık" ve "Kur'an" eğitimi olduğunu ifade etti. Gazze halkının hayatın merkezine Allah’ı koyduğunu (Tevhid) belirterek, "Onlar sadece üniformalı askerler değil; fırıncı, doktor, öğretmen ama yeri geldiğinde mücahittirler. Kur'an'ı sadece okumadılar, sığınaklarda ve cephede yaşadılar" dedi.

Direnişin bir diğer sacayağının "İdad" (Hazırlık) olduğunu vurgulayan Koç, zaferin sadece dua ile değil, fiili hazırlıkla geldiğine dikkat çekti. "Düşmanınız için gücünüz yettiğince hazırlık yapın" ayetinin gereği olarak Gazze'nin altının örümcek ağı gibi tünellerle örüldüğünü hatırlatan Koç, tevekkülün ancak çalışmakla birleştiğinde zafer getirdiğini söyledi.

Sabrın pasif bir bekleyiş değil aktif bir direniş olduğunu, şehadetin ise bir yok oluş değil Allah’a sunulan en büyük şahitlik olduğunu Gazze'den öğrendiklerini belirten Koç, enkazların arasından yükselen "Allah bize yeter" nidasının tüm dünyayı sarstığını ifade etti.

Koç, Gazze’nin bir "Furkan" (Hak ile batılı ayıran) işlevi gördüğünü, Batı'nın hümanizm maskesini düşürdüğünü, buna karşılık dünyada 20 milyona yakın insanın İslam'ı merak etmesine ve hidayetine vesile olduğunu söyledi.

"Peki, biz ne yapmalıyız?" sorusuna cevap verirken ise Koç, mevcut tepkilerin yetersizliğine dikkat çekti. "Sadece boykot yetmez, boykot bireysel bir tavırdır. Bizim bunu bir adım öteye taşıyıp Siyonizmi 'Tecrit' etmemiz gerekir" dedi. Siyonistlerin ve destekçilerinin ticaretten akademiye, sanattan spora kadar hayatın her alanından izole edilmesi gerektiğini vurguladı.

Zalimi sadece boykot etmenin yetmeyeceğini, aynı zamanda "Teşhir" edilmesi gerektiğini belirten Koç, işlenen suçların ve işbirlikçilerin her platformda ifşa edilmesinin önemine değindi.
Mücadelenin bir diğer boyutunun "Mali Cihad" olduğunu hatırlatan Koç, Gazze'ye maddi desteğin bir sadaka kültürüyle değil, cihadın bir parçası olarak görülmesi gerektiğini, mallarla yapılan mücadelenin de en az canla yapılan mücadele kadar hayati olduğunu söyledi.

Son olarak medya savaşına değinen Koç, siyonizmin algı yönetimine karşı sosyal medyanın ve doğru bilginin bir silah olarak kullanılması gerektiğini, Gazze'nin sesinin kısılmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade etti.

Program, dinleyicilerin yoğun ilgi gösterdiği soru-cevap ve katkı bölümünün ardından sona erdi.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Malatya’da "Doğu ve Batı Arasında İslam" konuşuldu
Ekin Yayın Grubu’ndan Gazze kamplarına destek: Temiz su ve yemek dağıtımı
Uyuşturucu ve Kumar Gençliği Kuşatıyor
Özgür-Der bölge istişaresi Tatvan'da yapıldı
"İslam medeniyet tarihinde şehir olgusu"