Okuma Listesine Genel Bir Bakış

MUHLİS KILIÇ

Bir önceki bölümde, davet okulu projesinin önemli bir ayağının aylık okunacak kitaplardan meydana geldiğini  belirtmiştik. Genç bir davetçinin en temelde kendini, sonrasında etrafında bulunan insanları yetiştirebilmesi için öncelikle bilgi sahibi olması gerekir. Bilgi olmadan inancın, inanç olmadan da eylemin meydana gelmeyeceğini söyleyebiliriz.

 İnsanların İslam dinini kulaktan dolma bilgilerle öğrendiği bu zamanda, Allah’ın dinini en güzel şekilde anlamanın yolu olan okumak, elbette ki çok değerli ve anlamlıdır. Okumak, insana kim olduğunu hatırlatır. Ne için yaratıldığını, nereden geldiğini ve varacağı yerin neresi olacağını öğretir.

Özellikle teknolojinin baş döndürücü bir şekilde geliştiği şu dönemde, gençlerin kitap okumaktan epeyce uzaklaştığı bir gerçek. Bununla beraber, gençlere kitap okuma konusunda örneklik teşkil edecek kimselerin sayısının azlığı da diğer bir gerçek olarak ortada duruyor. İşte bu sebeplerden ötürü davet okuluna devam eden gençlerin kitap okumaları, okuduklarını anlamaları ve yaşamaya çalışmaları önemli bir konudur.

Her ne kadar bizler, davet okuluna devam eden kardeşlerimize okumaları için bir kitap listesi belirlesek de, farklı yerlerde farklı listeler oluşturulabilir. Kitap listelerinin belirlenmesinde öğrencilerin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerekir.

Kitap listesinde, davet okuluna devam eden gençlerin, okuduklarında faydalanabilecekleri kitapların yer alması önemlidir. Bu yönüyle, olabildiğince, gençlerin okuyabileceği güzel bir liste oluşturulmaya çalışılmalıdır.

Bu bölümde daha çok öğrencilerin yedinci ve sekizinci sınıfta okuyacakları kitaplar üzerinde durmaya çalışacağız.

Yedinci sınıfta olan bir davet okulu öğrencisi okula, Özkan Öze tarafından hazırlanmış olan, ‘Merak Ediyorum’ setiyle başlar. Bu set içerisinde; Allah, Peygamber, Kur’an, Melekler, Cennet ve Kader ile ilgili sorulara, gençlerin anlayabileceği bir şekilde cevapların arandığını söyleyebiliriz. Uğurböceği yayınlarından çıkan kitapların tanıtım yazısı şöyle:

‘’Sorulardan asla korkmayın! Yapışın soruların kuyruğuna ve çekebildiğiniz kadar çekin. Arkasından kocaman bir cevap gelecektir. Yeter ki, doğru cevapları bulma yolunda engelleri aşacak kadar gayret gösterin, araştırın ve okuyun...

Eğer aklınıza bir soru geliyorsa, mutlaka bir cevabı vardır. Rabbimiz, Peygamberimiz, Kur’an, Cennet, Kader ve Melekler hakkında merak ettiğiniz soruların cevapları bu kutuda! ‘’

Bu kitaplarda, bir ortaokul öğrencisinin, aklına gelebilecek soruların cavaplarının çok basit ve anlaşılır bir dille yazıldığını söyleyebiliriz. Bu anlamda kitaplar çocukların ufuklarını açıcı ve temel meseleler diyebileceğimiz birçok konuda gayet bilgilendirici bir tarzda yazılmıştır.

Ortaokulda bulunan ve davet okuluna devam eden öğrencilerimizden, bu kitaplar ile ilgili iyi dönütler aldığımızı söyleyebiliriz. Belki sadece büyüklerini ilgilendiren meselelerle ilgili bir şeyler okumak ve o konularda sormak isteyip de soramadıkları bir çok sorunun cevabının yer alması, öğrencilerin bu kitapları severek okumalarını sağlıyor.

Bu anlamda kitap okumaya roman ve hikayelerle başlanması gerektiği ile ilgili söylemin bugünün gençlerine çok uymadığını söyleyebiliriz. Çünkü belirli bir olay örgüsünün olduğu kitapları okumak onlara çok sıkıcı gelebiliyor. Bahsettiğimiz tarzda yazılan kitaplar ise gençlerin daha çok ilgisini çekmekte ve onlara kitap okuma alışkanlığı kazandırma noktasında çok yardımcı olmaktadır. ‘Merak Ediyorum’ setinin bu yönüyle belirli bir boşluğu doldurduğunu söyleyebiliriz.

Davet okuluna devam eden öğrencilerimizin ortaokul döneminde okudukları kitapların bir diğer kısmını örnek şahsiyetlerin hayatlarını konu alan kitaplar oluşturmaktadır.

Büyüyüp hayata başka açılardan bakmaya başlayan gençlere ne yazık ki bugünün büyükleri olarak bizler doğru bir rol model oluşturmada sıkıntı yaşıyoruz. Allah kendilerinden razı olsun, bugün kendilerine baktığımızda sahabelerin hayatlarından kesitler gördüğümüz abğabeylerimiz var elhamdülillah. Bu durum böyle olmakla beraber, gençlik dönemlerinin başında olan bu kardeşlerimizin kendilerine rol model olarak bir çok farklı kimseyi seçtiklerine şahit olabiliyoruz. Rol model arayan gençleri öncü İslami şahsiyetlerle tanıştırmak bizim üzerimize bir borçtur.

Kitap listemizin devam eden kısımlarında; Mus’ab Bin Umeyr, Ammar Bin Yasir, Selman-ı Farisi, Cafer-i Tayyar’ın yanında Seyyid Kutup, Malcolm X ve Hasan El Benna ve nihayet Furkan Doğan’ın hayatını anlatan kitaplar bulunmaktadır.

Bu kitapları okuyan gençler, gerek İslamın ilk yıllarında gerek yakın zamanda kendi hayatlarını örnek alabilecekleri insanların varlığından haberdar oluyor ve onlar gibi olmanın çabası içerisinde olmaya çalışıyorlar.

Sonrasında, ‘Bilinç serisi’nden belirli bazı kitapları okuyan gençlerimiz, kulluğun, namazın, ahlakın önemini kavrıyor ve hayatlarını Allah’a kul olarak yaşamaları gerektiğini öğreniyorlar.

Adem Apak’ın gençler için yazdığı ‘Siyeri-i Nebi’ adlı kitabıyla, Rahmet Peygamberinin hayatını öğrenmeye çalışıyorlar.

Sonrasında, ‘Hayatın Anlamına Dair Kırk Hadis Şerhi’ni  okuyan gençler, ‘Kimlik İnşası’ kitabı ile ‘İhlas Çağrısı’na cevap veriyorlar. ‘Hadislerle Nebevi Ahlak’ kitabı ile toplumun içerisinde bulunduğu durumun ahlaksızlıktan kaynaklandığını öğreniyor ve peygamberin ahlakı ile ahlaklanmaya çalışarak ‘İyilik Çağrısı’na kulaklarını tıkamıyorlar.

Namaz Dinin Direğidir

Bugünkü mevcut durumda, insanların büyük bir kısmının, kendilerini, ‘Müslümanım’ diye nitelendirmelerinin yanında, toplumumuzda namazı ikame edenlerin sayısının çok az olduğunu söyleyebiliriz. Namaz kılmayan insanların, görünürde çeşitli sebeplerin arkasına sığındıkları görülse de asıl meselenin, namazın öneminin kavranamaması ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Yine baktığımızda bu kimselerin, aslında imani noktada da bazı sıkıntılarının olduğunu görürüz. Yoksa, Rabbimizin bütün peygamberlere ve daha doğrusu bütün insanlara emrettiği bir ibadeti yerine getirmemenin başka bir açıklaması olamaz.

Namaz ki; dinin direğidir. Dinlerini ayakta tutmaya çalışanların, kendilerini namazla doğrultmaları gerekir. Namazın onları adam etmesi gerekir. Namazlarının, onları fahşadan, münkerden uzak tutması gerekir; çünkü namaz, iyilik ile kötülüğü birbirinden ayıran bir perde gibidir

Namaz, kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk amelidir. Bu anlamda kişinin namazı, onun nasıl bir kimse olduğunun göstergesidir. Allah’ın rızasını dileyerek cenneti arzulayan kimsenin namaz kılmaması düşünülemez; çünkü namaz, cennetin anahtarıdır.

İlgilendiğimiz gençlerin namaz konusunda hassasiyetlerinin geliştirilmesi büyük önem arz eder. Şu sebepledir ki; namaz, insana bir kimlik kazandırır, bir duruş sahibi kılar insanı. Ortalığın bu kadar kirlendiği bir zamanda namaz gençleri birer kalkan gibi korur. Ayette de ifade edildiği gibi:

‘’Gerçekten namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.’’ ( Ankebut 45)

Bu bağlamda davet okuluna devam eden öğrencilerin, namazı özenle kılmalarının çok önemli olduğu ortadadır. İşte bunun için, diğer öğrenciler gibi davet okuluna devam eden öğrencilerin, namazlarını düzenli bir şekilde kılıp onu kılmaya devam etmeleri için kendilerine, namaz çizelgeleri oluşturulup o çizelgeleri doldurmaları istenir.

Kitap değerlendirmelerinin yapılacağı günde bu çizelgeler de kontrol edilir. Namazlarını düzenli şekilde kılan öğrencilere küçük hediyeler verilir. Öğrenciler namaz kılma konusunda bilinçlendirilir.

Öğrencilerin tamamının namaz kılma konusunda belirli bir düzeni yakaladıkları görüldüğünde, çizelge tutmaya son verilir.