Namaz vakitleri ve iyiliklerin gücü

MURAT KAYACAN

Hûd Suresi'nin 114. ayeti, İslam dininde namazın önemini ve bu ibadetin vakitlerini vurgulayan ayetler arasındadır. Bu ayet bağlamında şu sorulara yanıt aranacaktır: “Söz konusu ayette kapalı bir şekilde işaret edilen namaz vakitleri hangileri olabilir? İyiliklerin kötülükleri gidermesi nasıl gerçekleşir?” Amaçlanan şey, Peygamber’in (s) uygulamasıyla kesinleşen farz namazların vakitlerini Kur'an’dan çıkarma çabalarına ve namazın kötülüğü engelleme fonksiyonuna işaret etmektir. Diğer ayetlerle birlikte bu ayetin ele alınıp namaz vakitleri konusunda bir sonuca varılmaya çalışılması, bir dergi yazısı formatında mümkün görüldüğünden yazıda sadece bu ayete odaklanılmıştır. Ayet yorumlanırken klasik ve modern dönem tefsir yorumları dikkate alınmıştır.

Namazın vakitleri ve işlevi

Allah’tan başka gerçek anlamda dost olmadığı (Hûd 11/113) söylendikten sonra kendisiyle bu dosta sığınılan namazdan söz edilir: “Namazı gündüzün iki ucunda ve gecenin birbirine yakın saatlerinde kıl. Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür.” (Hûd 11/114). Ayette hitap, Resulullah’a (s) olsa da daha genelde ümmetedir. Kurtubî (ö. 671/1273), bu ayette kılınması gereken namazların beş vakit farz namaz olduğu konusunda ihtilaf olmadığını söyler. Ayetteki “gündüzün iki ucu” sabah, öğlen, ikindi ve akşam namazları diye yorumlanmıştır. Bu ifade her ne kadar güneşin doğması ve batmasını akla getirse de o vakitlerde namaz kılınmayacağı kesindir. Dolayısıyla söz konusu ifadeden amaçlanan şey, o iki vakte yakın olan namazların kılınmasıdır. Bu durumda “Ayetteki “gündüzün iki ucu vaktindeki namazlar, sabah ve ikindidir.” görüşü kabul edilirse bu iki namazın gün doğumuna ve batımına yakın kılınmalarını faziletli görenler kendilerine gerekçe bulmakta haklı olurlar. Yine ayetteki “gecenin birbirine yakın saatlerinde” akşam, yatsı namazları diye yorumlanmıştır. Bununla birlikte ayetteki زُلَفاً kelimesinin çoğul kalıbı nedeniyle en az üç vakit gerektirmesi, akşam ve yatsıya ek olarak vitir namazını da akla getirmektedir; ancak sonuncusunun farz olmadığı sünnetle sabittir. Ayette kötülükleri giderdiği söylenen “iyilikler”in beş vakit kılınan namaz olduğu belirtilmiştir. Bu yorumu “Gerçekten namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” (Ankebût 45/29) ayeti de desteklemektedir. Nüzul rivayetlerinden yola çıkılarak ayetteki “kötülükler” ifadesinin insanın “eşi olmayan bir kadına yönelik uygunsuz hareketleri” olduğu yorumu yapılmıştır. Bu yoruma göre rivayetteki gibi böyle şeyler yapıp ve yanlışını anlayıp doğru yola yönelen yani tövbe eden kimselerin beş vakit namaz kılmalarıyla o günahları affedilir. Ayet, kötülüklerin ne olduğunu açıkça belirtmediği için farz namazların başka kötülükleri de sildiği söylenebilir. AyettekiBu” kelimesi ile kastedilen şey, Kur'an ya da bağlam gereği namaz olabilir. Kur'an’ın ya da namazın “öğüt alanlar için bir öğüt” olması, öğüt alanların öğütten yararlanan kimseler olmalarından dolayıdır.

Sonuç

Görüldüğü gibi namaz ibadeti günün belli vakitlerine yerleştirilmiş ve Müslümanlar için zorunlu tutulmuş bir ibadettir. Sabahın erken saatlerinden gecenin ilerleyen saatlerine kadar olan vakitlerde günde beş kez kılınan namazlar, kişinin gün boyu Rabbine olan yakınlığını ve bağlılığını sürdürmesine yardımcı olur. Ayrıca, ayette belirtilen "iyiliklerin kötülükleri giderdiği" gerçeği, (iyilikten kastın namaz olduğu yorumuna göre) namazın insanın iç dünyasına etkisinin yanı sıra toplumun da ahlaki ve etik değerlerini korumasına katkı sağladığını göstermektedir. Namaz, insanları kötülüklerden alıkoyar, hayasızlıktan ve günah işlemekten uzaklaştırır. Bu ibadet, bireylerin manevi bir arınma ve kendini yeniden değerlendirme fırsatı bulmasına olanak tanır. Namaz, kişinin Allah'a yönelişi ve kötülüklerden kaçınması için bir fırsattır. Bu ibadeti yerine getirerek Müslümanlar toplumlarını daha iyi bir şekilde inşa etmeye yardımcı olurlar. Söz konusu ayetin çağrısına uyarak namazı hayatın odak noktası kılmak, Müslümana dünya ve ahiret mutluluğu getirecektir.