Mehmed Göktaş/Doğru Haber
Gazze bize Hilafeti kazandırmalıdır!
İnşaallah Aksa Tufanı’nın İslam âlemi için en büyük kazancı Hilafetin yeniden ihyası olacaktır.
Öyle ya, Müslümanların başsızlığı, perişanlığı ve çaresizliği bugün konuşulmayacaksa ne zaman konuşulacak? Bu ümmetin yüz yıldan fazla süren bu öksüzlüğü, yetimliği, kimsesizliği artık bir son bulmalıdır.
Uğradığımız bunca işgal, bunca zulüm ve katliam bizi fiili olarak kenetlenme anlamında tartışmasız bir şekilde hilafete yönlendirmektedir. Aslında çok gecikilmiştir bu konuda, Müslümanların bir an için bile başsız durmaları asla caiz değildir. Artık şu saatten sonra Müslümanların buna tahammülü yoktur.
Belki çoğumuzun aklına hemen “Peki, kim halife olmalı, neresi hilafetin merkezi olmalıdır?” sorusu gelecek. Korkmayın, bu konuda fazla bir kargaşa çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü İslam ümmetini hilafete zorlayan birinci sebep Gazze olduğu için yani Halife olacak kişinin ve hilafet merkezinin en acil görevinin Gazze’nin kurtarılması olacağı için öyle kolay kolay herkes bu göreve talip olamayacaktır.
Hem Hilafetin gerçekleşmesinin sadece bir kişinin bu göreve seçilmesinden ibaret olmadığı bilinmelidir. Bu konuda İslam ülkelerinin, meclislerinin, ordularının, akademisyenlerinin, âlimlerinin, teorisyenlerinin üzerlerine düşen görevler vardır, elbette kolay değildir ama imkansız da değildir.
Hemen bir ucundan tutulmalı, Hilafet çalışmaları başlamalıdır. Görmüyor musunuz, Papalarını kaybeden Katolik dünyasının papasız geçecek en kısa bir zaman dilimine bile tahammülü yok, en kısa zamanda kendilerine bir papa seçme telaşındalar.
Eğer bugün Hz. Peygamber’in (s.a.v) viladetini “Direniş Önderi” olarak ele alıyorsak onu somut olarak temsil eden bir Halifeye sahip olmak Müslümanlar olarak birinci yükümlülük değil midir?
Lütfen bu konu sadece benim dile getirmemle kalmamalı, herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Selam ve dua ile!