Milli Birlik Komitesi Başkanı Kocasakal’ın açıklaması!

Ali İhsan Karahasanoğlu

1960 darbesinin Milli Birlik Komitesi, Menderes’in devrilmesinin hemen ardından açıklama yapıyor.. Açıklama, dönemin Milliyet gazetesinde şöyle haber yapılıyor:
“Milli Birlik Komitesi, şehit edilen üniversitelilere ait korkunç ifşaatı ihtiva eden bir tebliğ yayınlamıştır. Tebliğde bu gençlerin bir kısmının hayvan yemi yapılan makinelerde kıyılarak toz haline getirildiğine dair haberler alındığı bildirilmektedir. Tebliğde, evlatları kayıp olan velilerin şehitlerin tesbiti için alakadarlara müracaatları da rica olunmaktadır.”
Arkasından gazetelerde bol bol haberler: “Şu kadar üniversiteli genç kayıp.. Bu kadar üniversiteli gençten haber alınamıyor.”
Milli Birlik Komitesi ile paralel çalışan İstanbul Üniversitesi rektörü de hemen bir açıklama yapar..
Haber, “KAYIP ÖĞRENCİLER” başlığı ile gazetelerde yayınlanır.
Haberde şöyle denilir:
“Üniversite gösterilerinde kayıp miktarının kati olarak tesbit edilemediğini bildiren rektör Onar, kayıp olarak ilan edilen öğrencilerin bir kısmının ailelerinden de haber alınamadığını söylemiştir.”
Bunlar 1960’ta yaşananlar..
Tabi hepsi palavra çıktı. Hepsi yalan çıktı.
Hepsi uydurma çıktı..
Ama o arada, Başbakan Adnan Menderes, bu yalanlar sebebi ile idam edildi..
Hükümetten devrildi..
Darbeciler, kendi kafalarına göre, yeni hükümet kurdular.
Kendi kafalarına göre anayasa yaptılar..
Yıllar süren iktidarlarının altyapısını, mevzuata yerleştirdiler..
Şimdi o oyunun aynısı oynanıyor..
Milli Birlik Komitesi yerine..
İstanbul Barosu ve diğerleri geçmiş..
Rektör Sıddık Onar yerine, Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Ümit Kocasakal geçmiş..
Yalanlar aynı. Palavralar aynı.. Sahtekarlıklar aynı..
Nasıl yani?
Şöyle yani:
Devrin Milli Birlik Komitesi Başkanı sıfatına layık gördüğümüz İstanbul Barosu Başkanı  Ümit Kocasakal önceki gün diyor ki: “Endişeliyiz.. 146 kişilik kayıp şikayeti geldi. 39 kadın, 105 erkek!”
Adam Almanya’da doğmuş, Almanya’dan torpilli.
Galatasaray Lisesi’nden mezun.. Galatasaray Üniversitesi’nde öğretim üyesi.. Dolayısıyla Fransa’dan torpilli.
Sizin anlayacağınız, dış bağlantı sağlam.
Dış bağlantı sağlam olunca, ülkeyi karıştıracak, halkı galeyana getirecek her türlü yalan bilgiyi de, kamuoyuna sunmayı kendisine görev addediyor..
Bağlantılar sağlam ama..
İki rakamı toplayacak kafa yok.
Biz kendisine yardım edelim..
Kayıplarla ilgili verdiği rakamlarda..
105+39=144 eder..
146 nerden çıktı?
İşkembeden..
Devam ediyor işkembeden atıp, halkı kışkırtmaya çalışan sözde hukukçu, gerçekte bugünün Milli Birlik Komitesi Başkanlığı’na soyunan Kocasakal: “137’sini biz bulmuşuz. Ama 9’u kesin kayıp.”
Ne demek bu?
9 kişiden haber alınamıyor, demek.
Haber alınamayan insan ne olur?
Ya ölüdür, cesedi bulunamamıştır.
Ya da kaçırılmıştır, şu an işkencededir.
Bu ima ediliyor..
1960’taki gibi..
İma ediliyor da, kayıp olan kişilerin isimleri verilerek, polise cevap verme imkanı tanınıyor mu?
Hayır.
9 kişi kayıp! İşte o kadar..
At yalanı, varsa inananı..
Hem de “Kesin” diyor..
Yine şükredelim, “900 kişi kayıp” da diyebilirdi..
Dememesi için, hiçbir mantıklı sebep yok..
Kimliği belirsiz bir zırtapozun “Panzer altında kalan geç kız öldü” yalanını gördük, önemsemedik.
“Hastanelerde binlerce yaralı var” yalanını okuduk, inanmadık.
“Gezi Parkı boşaltılırken, polisin şiddeti sonucu bir hamile kadın çocuğunu düşürdü, anne komada” yalanını okuduk, “Palavra” deyip, geçtik..
Ama 40.000 avukatın kayıtlı olduğu bir baronun başkanı, “9 kişi kayıp” deyip, iki gün boyunca bu açıklamasına ilave bir ekleme yapmazsa.. Bir düzeltme yapmazsa.. Bir ek bilgi vererek, kendisindeki gerçekten haber alınamayan kişilerin isimlerini kamuoyu ve yetkililerle paylaşmazsa, kendisine ne denir?
“1960 darbecilerinin, bugünkü temsilcisi” denir..

YENİ AKİT