Kılıçdaroğlunun, anayasa hamlesi

Mümtazer Türköne

Kılıçdaroğlu üzerinden CHP'nin geleceğini görmeye çalışanların bir kısmı, onu Baykal'la karşılaştırarak hata ediyorlar. Baykal tecrübeli ve kıvrak bir politikacı idi.

İntikal yeteneği ve teatral tarzı göz doldururdu. Baykal'ın hitabeti ve örgütçülüğü ile Kılıçdaroğlu'nu karşılaştırınca, yeni CHP genel başkanının birkaç fırın ekmek yemesi gerekiyor. Ama bütün bu kişisel nitelik karşılaştırmalarını önemsiz kılan bir Kılıçdaroğlu farkı var. Bu fark Kılıçdaroğlu'na CHP'yi çok ileri bir noktaya taşıyacak potansiyeli veriyor. Baykal'ın sırtındaki kamburların hiçbiri Kılıçdaroğlu'nda yok. Bu kamburlar öyle kamburlardı ki, Baykal yüzünden CHP'yi de çakıldığı yerde hareketsiz bırakıyordu. Siyasette kamburlar uzun mesafeler aldıktan, büyük engellerle büyük sorunlarla karşılaşırken oluşur. Kılıçdaroğlu işin başında, kendisi için açılan beyaz sayfaya bir şeyler çiziktiriyor.

Siyasette yeni icatlar yapmak çok zor. Siyasetçiyi başarıya götüren şartları doğru okuyup, doğru zamanda doğru hamleleri yapması. Beş aşağı beş yukarı doğru olanı yakalarsınız. Mühim olan, cesaretle doğru zamanı kaçırmamak. Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasa hamlesi CHP için çok doğru bir hamle. Bu hamleyi Baykal yapmış olsaydı Başbakan'ın 'samimiyetine inanmıyorum' itirazına CHP'liler bile iştirak ederdi. Kılıçdaroğlu'nun bugün avantajlı kılan işte bu fark. Üzgün ve kırgın Başbakan'a cevap veriyor. Samimiyetine inanmama gerekçesini soruyor.

Dün TESK genel kurulu öncesinde iki liderin bir araya gelmesi, muhtemelen Kılıçdaroğlu'nun talebi olmalı. CHP yapıcı ve ılımlı bir muhalefet fazına geçti. Kılıçdaroğlu'nun anayasa hamlesi CHP'yi çok ileri bir hatta taşıma potansiyeli olan akıl dolu bir hamle. Tıpkı AK Parti'nin referandum hamlesi gibi.

Terör sorununun çözümü için çok ciddi adımlar atılıyor. En önemli gösterge BDP'li politikacıların kullandığı dikkatli üslup. PKK'lı militanların Türkiye sınırlarını terk ettiği söylentisi ve hızlanan bölgesel trafik, terörün kurumsal yapısının sona ereceğine yönelik işaretler. Sıra Kürt sorununun çözümüne geliyor. CHP'nin bu gelişmeler karşısında izlediği politika da hükümetin önünü açacak nitelikte. CHP çözümün çıtasını oldukça yükseğe yerleştiriyor.

CHP'nin yeni anayasa önerisine hükümet olumlu yaklaşır ve hazırlıklar başlarsa Türkiye'ye yerleşen ılımlı siyasî atmosfer güç kazanır. İktidar ve muhalefet partilerinin işbirliği ile 82 Anayasası'nın tarihe havale edilmesi ve yeni anayasa ile Türkiye'nin özgürlük standartlarının yükselmesi umudu güçlü bir şekilde doğarsa ne olur? CHP kendi katkısıyla oluşan bu ortamdan ne kazanır? Çok şey kazanır. Bu yüzden anayasa hamlesi CHP'yi seçimden büyük bir başarı ile çıkartmaya yetecek çok önemli bir adım.

Kime karşı? Bu sorunun cevabını MHP lideri önceden verdi. MHP'ye karşı. Türkiye'yi iki partili sisteme taşıyacak olan hamle CHP'nin AK Parti'ye zeytin dalı ile birlikte uzattığı bu anayasa hamlesi. MHP liderinin yanıldığı tek husus, bu projenin bir komplo değil basbayağı siyaset olması. Bu sefer MHP bu anayasa projesine muhalefet etmek ve dışarda kalmak zorunda. İşte o zaman MHP'nin bu ılımlı atmosferde marjinalleşmesi ve barajın altına düşmesi kaçınılmaz. MHP, referandumda hayır diyerek telafisi mümkün olmayan tarihî bir strateji hatası yaptı. Hatalar hatalarla düzelmez ama MHP şimdiden yeni anayasaya karşı muhalefet gardını alacaktır.

CHP'nin anayasa hamlesi AK Parti'nin de işine geliyor. CHP'nin ilerlemesi gerçekten Türkiye'yi iki partili bir sisteme taşır. Böyle olunca marjinal partilerin bu polarizasyonun etkisiyle taban kaybetmeleri kaçınılmaz. MHP oyları CHP'ye değil, ağırlıklı olarak AK Parti'ye kayacaktır. CHP ise gelişmesini AK Parti'den alacağı oylarla sağlayacaktır.

Siyasî yelpaze, siyasî sistem arayışları üzerinden yeniden şekilleniyor. Demek ki çürük bir yapı üzerinde iş görüyormuşuz. Üzerine bastığımız zemini tesviye edecek her çaba, bu çabayı gösterenleri de güçlendiriyor. Kılıçdaroğlu yeni anayasa hamlesi ile çok isabetli bir politik manevra yapıyor.

ZAMAN