Tareq S. Hajjaj’ın mondoweiss’de yayınlanan haberi, Haksöz Haber için tercüme edilmiştir.
İsrail ordusu Pazartesi günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne düzenlediği saldırıda beş gazeteciyi öldürdü. Böylece soykırımın başlangıcından bu yana öldürülen gazetecilerin sayısı 246'ya yükseldi.
Pazartesi sabahı yerel saatle 10:05'te İsrail ordusu, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nin dördüncü katındaki merdiven boşluğunu iki kez “çift vuruşlu saldırı” ile hedef aldı. Bombardımanlarda, beş gazeteci, bir sivil savunma görevlisi, bir doktor ve hastanede tedavi gören bir dizi hasta dâhil olmak üzere 20 kişi öldü.
İlk bombardıman, Reuters için çalışan fotoğrafçı Filistinli gazeteci Hüssam al-Masri'yi öldürdü. Al-Masri, ilk saldırı gerçekleştiğinde Nasır Hastanesinden Reuters için canlı yayın yapıyordu. Reuters'ın görüntülerinde, hastaneden gelen canlı video yayını ilk saldırı anında aniden kesildi.
Bombalamadan sonra, sivil savunma ekipleri yaralıları kurtarmak ve cesetleri kaldırmak için saldırı yerine ulaştı. Birçok gazeteci de bombalamayı haber yapmak için olay yerine geldi. Ancak ilk yardım ekipleri ve gazeteciler olay yerine ulaştıktan kısa bir süre sonra, saat 10:25 civarında, İsrail ordusu aynı yeri ikinci kez bombaladı.
İkinci bombalamada, Al Jazeera fotoğrafçısı Muhammed Salama, Associated Press (AP) muhabiri Maryam Abu Dagga, Reuters muhabiri ve NBC muhabiri Moaz Abu Taha ve serbest gazeteci Ahmed Abu Aziz dahil olmak üzere dört gazeteci daha öldü.
Saldırı sırasında Nasır Hastanesinde bulunan Mondoweiss muhabiri Muhammed Eslayeh, yüzeysel yaralarla kurtuldu ve olay yerini “korkunç” olarak nitelendirdi.
Eslayeh, “Saldırının gerçekleştiği dördüncü kat yüksek bir yer ve gazeteciler her zaman oraya gidip sahada olan biteni belgeliyorlar. Han Yunus'taki bombardımanı, tankların herhangi bir yere hareketlerini gözlemleyebiliyorlar” dedi.
Hedef alınan yerin, Gazze Şeridi'nde İsrail'in uyguladığı internet kesintileri sırasında gazeteciler tarafından cep telefonu sinyali almak için de kullanıldığını ekleyen Eslayeh, İsrail ordusunun gazetecilerin hastanenin o bölgesine sık sık gittiğini bildiğini ima etti.
Eslayeh ve öldürülen meslektaşı Moaz Abu Taha, ilk bombalama gerçekleştiğinde hastanenin başka bir bölümünde birlikte çalışıyorlardı. “Moaz kamera ve mikrofonu alıp olay yerini haber yapmak için oraya koştu. O, diğer gazeteciler ve sivil savunma personeli ile birlikte olay yerine vardığı anda, ordu aynı yeri tekrar bombaladı. Ben zemin katta olay yerini izliyordum ve onların bombalandığını gördüm,” dedi Eslayeh.
“Moaz gözlerimin önünde öldürüldü, o sadece işini yapıyordu ve hastanede İsrail'in katliamlarını belgeliyordu.”
Gazze Sağlık Bakanlığı, “Gazze Şeridi'nin güneyinde faaliyet gösteren tek hastane” olduğunu belirttiği Nasır Hastanesi'ne yapılan saldırıyı kınadı.
Bakanlığın açıklamasında, hastaneyi hedef almak ve sağlık personeli, gazeteciler ve sivil savunma çalışanlarını öldürmek, “sağlık sisteminin sistematik olarak yok edilmesinin ve soykırımın devamı” olduğu belirtildi.
Al Jazeera, Gazze'de gazetecilerinin öldürülmesini kınadı ve internet sitesinde yayınlanan bir makalede İsrail ordusunu “gazeteci katilleri” olarak nitelendirdi.
Ağ, yaptığı açıklamada, “Al Jazeera Medya Ağı, gerçeği susturmak için sistematik bir kampanyanın parçası olarak gazetecileri doğrudan hedef alan ve öldüren İsrail işgal güçlerinin işlediği bu korkunç suçu en şiddetli şekilde kınıyor” dedi.
AP, Mariam Dagga'nın öldürülmesini haber yaparak, onun ajansla çalışan serbest gazeteci olduğunu belirtti. AP'nin Genel Yayın Yönetmeni ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Julie Pace, “Gazze'den dünyaya haberler, özellikle de savaşın çocuklar üzerindeki etkisini aktarmak için inanılmaz derecede zor koşullar altında çalışıyordu” dedi. “Onun ölümünden dolayı yıkıldık ve saldırı hakkında acilen daha fazla açıklık arıyoruz.”
Saldırıya ilişkin bir raporda Reuters, “Reuters'ın sözleşmeli çalışanı” Hüssam al-Masri ve “Reuters'a da zaman zaman katkıda bulunan, çeşitli haber kuruluşlarıyla çalışan serbest gazeteci” Moaz Abu Taha'nın öldürüldüğünü, “aynı zamanda Reuters'ın sözleşmeli çalışanı” olan fotoğrafçı Hatem Khaled'in ise yaralandığını bildirdi.
Reuters sözcüsü yaptığı açıklamada, ajansın saldırıyı öğrenince “yıkıldığını” ve “acilen daha fazla bilgi aradıklarını ve Gazze ve İsrail yetkililerinden Hatem'e acil tıbbi yardım sağlanması için yardım istediklerini” söyledi.
Abu Taha'nın NBC haber ajansına da serbest olarak çalıştığına dair birkaç haber olmasına rağmen, ajans, onun öldürülmesiyle ilgili henüz bir açıklama yapmadı ve yayın tarihi itibarıyla gazeteciyle çalıştığı iddia edilen ilişkiyi de doğrulamadı.
İsrail ordusu, Genelkurmay Başkanı'nın mümkün olan en kısa sürede bir “soruşturma” başlatılması talimatı verdiğini belirten bir açıklamada Nasır Hastanesi'nin hedef alındığını doğruladı.
İsrail ordusu X'te, “IDF, olayla ilgisi olmayan kişilere verilen zarardan dolayı üzüntü duymaktadır ve gazetecileri hedef almamaktadır. IDF, IDF birliklerinin güvenliğini sağlarken, olayla ilgisi olmayan kişilere verilen zararı mümkün olduğunca azaltmak için harekete geçmektedir” dedi.
Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ofisi de yaptığı açıklamada, İsrail'in “bugün Gazze'deki Nasır Hastanesinde meydana gelen trajik kazadan dolayı derin üzüntü duyduğunu” belirtti.
Netanyahu'nun ofisi, “İsrail gazetecilerin, sağlık personelinin ve tüm sivillerin çalışmalarını takdir ediyor. Askeri yetkililer kapsamlı bir soruşturma yürütüyor” dedi. “Savaşımız Hamas teröristleriyle. Adil hedeflerimiz Hamas'ı yenmek ve rehinelerimizi eve getirmek.”
Açıklamada, ilk saldırının ardından ilk müdahale ekiplerini ve gazetecileri hedef alan çift vuruşlu saldırının hedefli niteliği kabul edilmedi.
Nasır Hastanesindeki gazetecilere yönelik saldırı, Enes el-Şerif ve Muhammed Qreaqa dâhil olmak üzere Gazze Şehrinde Al Jazeera personelinin hedefli suikastının iki hafta sonra gerçekleşti.
İsrail'in “gazetecilerin çalışmalarını değer verdiği” iddiasına rağmen, Brown Üniversitesi'nin “Savaşın Maliyeti” Projesi'nin Nisan ayında yayınladığı bir rapora göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de İsrail tarafından öldürülen gazeteci sayısı 147 ile 232 arasında değişiyor. Bu sayı, Amerikan İç Savaşı, I. ve II. Dünya Savaşları, Kore Savaşı, Vietnam Savaşı ve Amerika'nın Afganistan'daki savaşında ölenlerin toplam sayısından daha fazla. Bu raporun yayınlanmasından bu yana Gazze'de öldürülen gazetecilerin sayısı 246'ya ulaştı.
İsrail, Ekim 2023'ten bu yana Nasır Hastanesi de dâhil olmak üzere Gazze'deki hastanelerin çoğunu defalarca hedef aldı. Gazze'deki yüzlerce sağlık çalışanı İsrail güçleri tarafından öldürüldü, yaralandı, tutuklandı ve işkenceyle öldürüldü.