Karar saati

MUSTAFA ÖZCAN

İster ‘suskunluğunu bozdu’ deyin isterse ‘dünyanın sabrı taştı’ deyin fark etmez. Soğuk kanlı cinayetleriyle Suriye rejimi dünyanın sabrını taşırdı. Beşşar ve çetesi bir taraftan çok partili sisteme geçerken diğer taraftan çoğulculuğun muhatabı olan halkı katletmesi sabırları taşırdı. Başbakan Erdoğan sabırlarının taştığını söyledi. Ezher Şeyhi Ahmet Tayyip de yine Tayyip Erdoğan gibi Suriye rejiminin hadde tecavüz ettiğini ve dur deme vaktinin geldiğini ortaya koydu. Suudi Arabistan Kralı Abdullah da gecikmeli de olsa koroya katıldı ve sabrın da bir sınırı ve hududu olduğunu söyledi ve Kuveyt ve Bahreyn de Suudi Arabistan’ı izleyerek müşavere için elçilerini Şam’dan geri çekti. Suriye halkının ‘suskunluğunuz bizi öldürüyor’ feryadı nihayet yankı ve muhatap bulmaya başladı. Kaddafi ile birlikte Suriye rejimi Arap rejimleri arasında en kanlısı ve en vahşisi. Bizdeki Ergenekoncular Beşşar’ın vahşiliğine yani canavarlığına bile güzellemeler döktürüyor ve vahşiliğinin halk dilinde yani argoda iyi anlama geldiğini savunuyorlar. Halbuki, kendilerine benzeri yapılsa dünyada çalmadık kapı bırakmazlardı. Gerçekten de Suriye veya Libya rejimleri için devlet tabiri kullanmak mümkün gözükmüyor. Mübarek döneminde Mısır da dahil Arap diktatörleri ülkelerini özel çiftlikleri gibi yönetmişlerdir. Suriye’nin Mısır’dan farkı ise kuvvetler ayrımının kesinlikle olmaması ve devletin bir çete (asabe) tarafından yönetilmesidir. Zamanla çete devlet haline gelmiştir. Dünya ise bir çeteden reform isteme gafletine düşmüştür. Beşşar Esat ve Esat hanedanlığı devlet adamı değil tam bir çete ve mafya lideridir. Klan ve talan lideridir.

Son günlere kadar dünya Suriye katliamlarını seyirci koltuğunda izliyordu. Başbakan Erdoğan son çıkışıyla Batı basınına göre artık meseleye seyirci (bystander) kalmayacağını ortaya koymuş ve sabrının tükendiğini ifade etmiştir. Beşşar Esat ve ailesi dünyanın sabır taşını çatlatmıştır. Ar damarı çatlayan rejim sabır taşını çatlatmıştır. Suriye’deki gelişmeler karşısında dünyanın tavrı şimdiye kadar ‘suskunluk, sabır ve tehazül (gevşeklik ve bigane kalmak)’ şeklinde özetleniyordu. Lakin artık Suriye cephesinde suskunluk duvarı aşılmıştır. Artık ulema da harekete geçmiş ve dünyada kitapları bestseller olan ve milyonlarca satan Aiz el Karni gibiler bütün alimleri göreve çağırıyor. Ulemanın da suskunluk duvarını aşmasını istiyor. Ezher Şeyhi Tayyip gibi sessizliğin caiz olmadığını söyleyen Aiz el Karni son sıralarda herkesin paylaştığı gibi Beşşar-Mahir kardeşlerin bir devleti değil devleti ele geçiren çeteyi yönettiklerini ifade etmektedir. Aiz el Karni Beşşar-Mahir ikilisini Hülagu’ya benzetmiştir. Hülagu, zulümde darb-ı mesel olmuş bir şahsiyettir ve zulmün son derecesini ifade etmek için ‘ Hülagu musun bre kafir’ deyimi iştihar etmiş ve dillere yerleşmiştir. Modern Hülagu’ların yaptıkları karşısında artık üzerlerine ölü toprağı serpilmiş liderler bile silkelenmeye ve ses vermeye başladılar. Bu bağlamda Aiz el Karni dünyayı kavmeye yani kıyama çağırıyor. Suriye halkını da Arapların en cesur yürekli ve kahraman halkı olarak selamlıyor. Suriye rejimi kendi halkına yaptığını İsrail halkına ve ordusuna yapmamıştır. İsrail ordusu da Suriye rejiminin kendi halkına yaptığını onlara yapmamıştır. Bu İsrailli siyasetçilerin tanıklıklarıyla ve sözleriyle sabittir.

*

Kendi aşırıları tarafından öldürülen İzak Rabin yıllar önce şunu söylemiştir: “İsrail, Suriye halkına Suriye rejiminin kendi halkına yaptığının onda birini yapmamıştır...” Esat hanedanlığı Yahudilerden ziyade kendi halkını öldürmüştür. Ve bu bağlamda İsrail aleyhtarlığı adına bu rejime sahip çıkanların da maskesi düşmüştür. Dolayısıyla Suriye rejimine yönelik olarak nasihat dönemi bitmiş ve eyleme geçme dönemi başlamıştır. Söz değil icraat ve eylem zamanıdır. Zira rejimin kulağının nasihatlere kapalı olduğu bu vesile ile anlaşılmıştır. Durum aynen eskilerin tabiriyle sözün bittiği yerdedir. Söz bittiğinde icraat başlar. Aynen eskilerin dile getirdikleri gibi: Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Suriye’nin asalak rejimi hakkında karar verme saati gelip çatmıştır.

YENİ AKİT