Kafkas Cephesi’nden Ne Haber?

SÜLEYMAN CERAN

Geçtiğimiz yıl, bu vakitler. Kar, kış ortalık. Buz gibi hava. Rakım bilmem kaç. Beyaz kamuflajlar içinde bekleşiyor birileri. Gündüz ayazına daha fazla dayanamamış olmalılar ki, bir kaçı, ateş yakıp etrafında toplanmışlar. Günlerden beri çember altında olduklarını söylüyor iç ses. Çeçen savaşçılar bunlar. Mücahitler. Uzun saçları, sarıya yakın sakalları, her şeye rağmen mütebessim çehreleriyle; başka kim olacaklardı ki? Kaydın sahibi tek tek konuşuyor ağaçları kendine siper etmiş direnişçilerle. Umut dolu cümleler kuruyor hepsi ama biraz kekremsi bir tat var damaklarında, belli. Kaydın devamında ekran kararıyor ve bir metinle birlikte görüntü akmaya devam ediyor. Az evvel kameraya konuşan mücahitlerin tamamı şehit düşmüş. Kamera katillerin elinde şimdi. Tek tek şehitleri görüyoruz. Can, kuş olup uçmuş oralardan. Şehit şöyle gülümsüyordu, böyle mis kokuyordu edebiyatı, yapmayacağım.  Gerçeği örten, estetikten uzak, gürültülü patırtılı marşlarda yoktu kulağım; soluk alıp verişler ve hışırtılara dikkat kesildim, o kadar. Hissettiğim tek şey hayran olunacak boyutlarda çelikten bir irade ve arzu ile birlikte keskin bir yalnızlık hissiydi. Yalçın dağlarda mukim gençler, bir başlarına, bağımsızlık aşkıyla yana yana can vermeye devam etmekteydi. Manzara bu kadar yalındı işte.

Kafkas Cephesi’nde savaş devam ediyor. İşgalciler ciddi kayıplar veriyor buna karşın Müslümanların da ağır kayıpları söz konusu. En son, 24 Ocak 2013 günü Çeçenistan’da on iki mücahit şehit düştü. Sık sık haber sitelerine düşen çatışmalardan farklıydı yaşananlar. Grozni’nin dağlık kesimlerinde günlerce süren çatışma sonunda canlarını veren Çeçenlerden ikisi kardeşti. Doğu Cephesi Komutanı Emir Mansur (Hüseyin Gakayev) ve kardeşi yiğit Komutan Emir Müslim (Müslim Gakayev) hürriyet uğruna kanlarını akıttılar, canlarını Hüda’ya teslim ettiler. Emir Mansur ki, 14 yıldan beri dağlarda tüm çatışmalara katılmış, nam salmış, bedellerin en ağırlarını yüklenmiş, Çeçenistan’ın başına Moskova’dan atanan Ramazan Kadirov’un rüyalarına girip gırtlağına yapışmış, Putin’in ise bir numaralı hedefi olmuş muzaffer bir liderdi. Allah (c.c.) şahadetlerini kabul etsin.

Gakayev kardeşlerin hayatı ibret verici fedakârlık örnekleriyle dolu. Öyle ki, karda sizden önce biri yürümüştür hani, siz de onların attığı adımların üzerine basarak yürürsünüz ya, Hüseyin ve Müslim Gakayev kardeşler de diğer yedi kardeşlerinin izinden gittiler.  Evet, bir çekirdek aileden toplam dokuz kurban. 1. Çeçen-Rus Savaşı’nda Cemal ve Said Osman, 2. Savaşta ise Hasan ve Rıdvan şehit düşmüş. Gakayevlerin üç kız kardeşi var. Bu ablalarımızın ikisi bombardımanda şehit düşmüş, son kız kardeşlerini ise Ruslar 7 sene evvel kaçırmışlar. Akıbeti Allahu alem. İşte size ayan beyan bir Çeçenistan fotoğrafı.

Kafkasya direniyor. Mücadele Çeçenistan sathından ibaret değil elbette. Kabardin-Balkar’da, Karaçay-Çerkez’de, Dağıstan’da, İnguşetya’da, Doğu Osetya’da ve Stavropol’da cihad aralıksız sürüyor. Üstelik şu anki Çeçen lider Dokku Umarov tarafından inşa edilen Birleşik İslami Kafkasya Emirliği’nin oluşturduğu hale etrafında toplanıyor savaşçılar. Kafkasya’daki cihad kavmiyetçi kirlerden arınıp İslamla hemhal oldukça berraklaşıyor ama bir yandan da yalnızlaşıyor.

Çeçenlerin kovulmadıkları, dövülmedikleri bir coğrafya yok. Avusturyalı tanınmış gazeteci ve Rusya uzmanı Susanne Scholl, Çeçen sığınmacıların sınır dışı edilmesinin durdurulması için bir imza kampanyası düzenlerken “Dara düşmüş insanların korunması gerekir, iade edilmesi değil!” dese de 13 Çeçen’in Rusya’ya iade edilmesini engelleyemeyecekti. Bunun dışında Azerbaycan’da 2009 yılında Dağıstan sınırını geçerken yakalanan Ramzan Terşiyev’in Rusya’ya iadesi gündemde ama şimdiye kadar pek çok Çeçen oralarda çoktan teslim edildi Putin iktidarına. Polonya’daki Çeçen kamplarında sefaletin boyunları medyaya konu olurken, Aul Köyü’nden Umar’ın, İbrahim Gaziyev’in öldürülmeleriyle sonuçlanan süreç direk “delete” edildi. İsveç’ten Finlandiya’ya hatta Mübarek döneminin Mısır’ına kadar dünyanın değişik yerlerine savrulan Çeçen muhacirler, Rusya’ya teslim edildi/ediliyor. Türkiye’de ise Rusya’ya iade edilmenin ucundan defalarca İMKANDER, İHH ve Özgür-Der gibi sivil toplum örgütlerinin girişimleriyle kurtuldu mülteciler. İade’den kurtulsalar suikastlara kurban gitmelerine ise ne yazık ki kimse mani olamadı.

Emir Mansur şehit düştü; canını şimdilik kurtaran kukla Kadirov kına yakmadadır şimdi. Ama siz onu boş verin. Birleşik Kafkasya’nın lideri Dokko Umarov’u izleyin! Hani o, yanına iki yoldaşını alıp kollarını birbirine kavuşturup sükûnet içinde konuşuyor ya, hitabın çevirisine falan bakmadan sadece dinleyin. Ölüme çoktan hazır, teslim olmuş ama hala mukavemet kanallarını zorlayan, adanmış bir insan profili göreceksiniz.

Engin Kafkas dağları, Kaf Dağı kadar uzak olamamalı ümmete. Kayıt düşelim kardeşlerim, söyleyelim, yazalım, imkân varsa haykıralım: Kafkas Cephesi, Çeçenlerin, Dağıstanlıların, Osetlerin, bilmem hangi kavmin değil ümmetin açık ve net meselesidir. Suriye Cephesi’nden yahut Ortadoğu’dan farklı düşünülemez. Birleşik Kafkasya ideali için mücadele eden, emperyalistlerin çarkına çomak sokan kardeşlerimize dualarımızda daha çok yer verelim. Vakti zamanı geldiğinde, Ortadoğu’da başlayan uyanışın Kafkasya ayağında pazularımız, kalplerimiz ve ceplerimizle küreklere asılmak için hazır olalım.