JİTEM yok, zaten Cumhuriyet Çalışma Grubu da yok

Susurluk skandalının üzerinden bir yılı aşkın zaman geçmişti.

O sırada Jandarma Genel Komutanı olan Teoman Koman emekli olmuş, köşesine çekilmişti.

Bir gün, o sıralar NTV haber kanalını yönetmekte olan Nuri Çolakoğlu aradı, Teoman Koman’ın televizyonda gazetecilerin sorularını yanıtlamayı kabul ettiğini söyledi, soru soracak gazetecilerden birinin de ben olmamı istedi.

Koman, Meclis’te kurulan Susurluk Araştırma Komisyonu’na gitmemişti, bu konuda hiç konuşmamıştı, ilk kez TV’ye çıkacaktı. O geceden aklımda kalan iki şey var, biri Koman’ın ‘JİTEM diye bir şey yok’ demesi.

Geçenlerde Diyarbakır’da bir mahkeme sordu, Genelkurmay Başkanlığı da aynı cevabı verdi: JİTEM diye bir şey yok.

Bazıları, ‘Mahkeme yanlış adrese sormuş’ diye fikir beyan edecek oldu ama daha sonra mahkemenin hem Maliye Bakanlığı’na hem de Jandarma Genel Komutanlığına aynı soruyu sorduğu anlaşıldı. İki kurum da, ‘JİTEM diye bir şey yok’ diyordu.

Evet onlar böyle diyordu ama elde onlarca belge, yüzlerce hatta binlerce tanıklık, hatta maaş bordroları vardı JİTEM’i var gösteren.

Bütün bunlara rağmen neden Genelkurmay veya Jandarma Genel Komutanlığı veya Jandarma’nın bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı, ‘Yahu bu JİTEM resmen yok ama bir sürü insan var olduğunu iddia ediyor, öyleyse bu yasadışı bir kuruluş olmalı, şunu bir araştırıp soruşturalım’ demiyordu acaba?

Öyle ya, bu koca kurumlar mahkemeye yalan söylemeyeceğine göre ama öte yandan da onlarca, yüzlerce tanıklık ‘JİTEM’ diye bir şeyden söz ettiğine göre, belki de ortada gayriresmi olarak oluşturulmuş, yasadışı bir örgüt vardı, kurumların görevi bu örgütü ortaya çıkarmak olmalıydı.

***

Bizde kol kırılır, yen içinde kalır. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geleneği böyledir.

Bakın, Ergenekon soruşturması sırasında ortaya çıktı ki, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde ‘Cumhuriyet Çalışma Grubu’ diye bir birim kurulmuş. Bu birim aylık faaliyet çizelgeleri hazırlamış, faaliyetleri ve elde ettiği sonuçlarla ilgili birfingler vermiş, diğer kuvvet komutanları bu konuda bilgilendirilmiş, bu birim para harcamış, mesela bir futbol maçına gitmişler pankart açmak için ama polis izin vermemiş, maç bileti parası yine de devlet bütçesinden ödenmiş vs.

Genelkurmay, bu birim için ‘Hayır’ diyor, ‘Böyle bir birim yok. Hiç olmadı.’ Yalan söylemiyor Genelkurmay. Jandarma bu birimi kurmak istemiş, Genelkurmay ‘Hayır’ demiş, jandarma bunun üstüne başka bir isimle kurmuş, Genelkurmay yakalamış iptal ettirmiş, bütçeden para aktarılamamış vs.
Ama yine de bu birim Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı bünyesinde kurulmuş, faaliyet göstermiş.

Yani her bakımdan yasadışı, izinsiz.

Ama bakıyoruz, konu mahkemeye belgeleriyle birlikte yansıdığı halde, bu mesele herhangi bir idari soruşturmanın konusu olmuyor, devlet içinde devlet yetkisi kullanıp kamu parası harcayan yasa dışı bir oluşuma kimse bir şey demiyor.

JİTEM yok, zaten Cumhuriyet Çalışma Grubu da yok.

Peki ya hukuk, hukuka saygı, kamu malına ve parasına saygı? Galiba o da pek yok.

Sorun tam da bu zaten.

RADİKAL