Siyonist İsrail’in “terörle mücadele” adı altında sivillere, gazetecilere ve medya emekçilerine yönelik yürüttüğü sistematik saldırıların son halkası olan bu olay, Gazze’de gerçeği duyurmak isteyen her sesi susturma çabasının kanıtı niteliğinde.
Gazze’deki medya camiası, Al-Nakhalah’ın ölümünü bir basın şehidi olarak anarken, uluslararası basın örgütleri hâlâ sessiz. Gazze’de yalnızca gazeteciler değil, kameralar, yayın merkezleri, radyo istasyonları ve şimdi de bir yayın mühendisi hedef alınarak yok edilmeye devam ediliyor.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası medya özgürlüğü savunucuları, Gazze’de onlarca basın çalışanının öldürülmesine dair hâlâ etkili bir açıklama yapmış değil. Oysa İsrail’in sistemli saldırıları yalnızca askeri değil, aynı zamanda bir bilgi savaşıdır. Bu savaşta hedef alınan, yalnızca bedenler değil; hafıza, arşiv ve gerçekliktir.