İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri, Ticaret ve Savunma Bakanı Simon Harris, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ürdün ve Mısır'a daha fazla Filistinli mülteci alma çağrısına yönelik, "(Gazze'deki) Ateşkes anlaşması, insanların evlerine dönebileceğini söylüyor. Önceliğimiz bu anlaşmanın şartlarını yerine getirmek olmalı." dedi.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanları, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas başkanlığında Brüksel'de yılın ilk toplantısı için bir araya geldi.
Toplantı öncesinde gazetecilere açıklama yapan Harris, Dışişleri Bakanı olarak ilk kez toplantıya katıldığını belirtti.
Harris, bugünün aynı zamanda "Uluslararası Holokost Anma Günü" olduğunu hatırlatarak, Auschwitz-Birkenau Vakfına ülke olarak ek fon sağlayacaklarını söyledi.
Toplantı gündeminde Ukrayna'nın bulunduğunu, Orta Doğu'nun da masaya yatırılacağını dile getiren Harris, "Suriye yaptırımlarının tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Orada bir değişiklik olursa da yaptırımlara geri dönüşü sağlayacak bir mekanizmaya ihtiyacımız var. Bu nedenle güvenceler verilmesi gerek." diye konuştu.
Harris, Gazze'deki ateşkes ve esirlerin salıverilmesi anlaşmasından memnuniyet duyduklarına işaret etti.
ABD-AB ilişkilerine de değinen Harris, "Şimdi Donald Trump başkan olduğuna göre ticaret konusunda neler yapabileceğimizi yoğun şekilde çalışmamız gerçekten çok önemli." şeklinde konuştu.
"Biz başkalarının seçimlerini yorumlayan insanlar değiliz"
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Harris, İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins'in Uluslararası Holokost Anma Günü açıklamasında Gazze'den söz etmesine değinerek, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı bu etkinliğe 7. kez katılıyor. Her seferinde de ciddiyet ve hassasiyetle icra ediliyor. Birkaç kişinin protesto etmesini anlıyorum, insanların protesto etme hakkı vardır. Ancak Cumhurbaşkanı ve hükümet bu konuda çok net. İrlanda halkı Holokost'un vahşetini kınıyor ve her yıl anıyoruz. Cumhurbaşkanı, Holokost'u anma, kınama ve Yahudilerin öldürülmesi konusunda açık konuştu. Orta Doğu'daki konulardan da doğru şekilde bahsetti. Esirlerin salıverilmesi çağrısı yaptı. Çok hassas bir zamandan geçiyoruz ve dikkatleri başka yönlere çekmek istemiyorum."
Harris, Trump'ın Ürdün ve Mısır'a daha fazla Filistinli mülteci alma çağrısına yönelik soruya, "Ateşkes anlaşması, insanların evlerine dönebileceğini söylüyor. Önceliğimiz bu anlaşmanın şartlarını yerine getirmek olmalı." yanıtını verdi.
Trump'ın AB-ABD ilişkilerine etkisini de değerlendiren Harris, "Biz başkalarının seçimlerini yorumlayan insanlar değiliz, biz AB'yiz. Milyonlarca insan, 27 ülke burada. Biz kontrol edebileceklerimizi kontrol etmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Harris, tarafların kendi çıkarlarına göre ilişki kuracaklarını kaydederek, "Trump yönetimiyle iş yapabiliriz. Benim ülkem birçok ABD yönetimiyle iş yaptı. Bazı sınamalar olacaktır. Ancak kontrol edebileceklerimizi etmeliyiz. AB ile ABD arasında hemen bir temas kurulması bence çok önemli." dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun da bugünkü toplantıya görüntülü olarak katılacağını söyleyen Harris, ABD'nin ülke dışındaki bazı üretim merkezlerini kendi topraklarına taşıma planlarını İrlanda'da ele alacaklarını kaydetti.
Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon ise, Filistinlilerin kendi topraklarına sahip olma hakkı olduğunu belirterek, "Filistin halkının zorla sürgün edilmesine karşı çıkıyoruz." dedi.
Fajon, Belçika'nın başkenti Brüksel'de, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinlileri topraklarından sürme çağrısını, "kesinlikle kabul edilemez" olarak gördüklerini ifade etti.
Ülkesinin Filistin'i bağımsız bir devlet olarak tanıdığını aktaran Fajon, "Filistin halkının zorla sürgün edilmesine karşı çıkıyoruz. Filistinlilerin, kendi topraklarına sahip olma hakkı vardır." diye konuştu.
Fajon, AB ülkelerinin Filistinlilerin sürgün edilmesine karşı çok net bir tavır almaları gerektiğini, Trump'ın çağrısını uluslararası hukukun ihlali olarak gördüklerini vurguladı.