Bu paralı askerler, Esad'ın yanında savaşmak üzere İran tarafından tutulan paralı askerler olduklarını, hayatta kalırlarsa kendilerine pasaport ve iş verileceği vaadinde bulunulduğunu söylüyorlar.
Başka kaynaklardan edindiğimiz bilgiler, özellikle azınlıktaki Hazara toplumundan işsiz olanların bu tür teklifleri kabul ettiklerine işaret ediyor.
Afganistan'ın başkenti Kabil'de bir grup işsiz arasında rastladığım 22 yaşındaki bir genç İran'da başına gelenleri bana şöyle anlattı:
"Size iş ve kimlik kartı vereceğiz diye bizi topladılar. Ama oraya gittiğimizde Suriye'ye gidip çarpışmamız istendi. Ben reddettim."
Ancak öneriyi geri çeviremeyen Afganlar da var.
Bir kadın, kocası Suriye'ye gittikten iki yıl sonra onun öldüğü haberini aldıklarını ve İran'a gömüldüğünü söylüyor.
"Para kazanıp, bize daha iyi bir hayat sağlamak için gitmişti. Bana da sormadı. Çocuklarım ortada kaldı. Onlara ne diyeceğimi bilemiyorum" diyor.
Bir başka kadın da 22 yaşındaki oğlundan sekiz aydır haber alamamış.
Ağlayarak "Ne yapabiliriz ki? Onu bulmak için harcayacak iki dolarımız bile yok. Arkadaşlarının öldüğünü biliyorum ama oğluma ne oldu bilmiyorum. Beklemekten başka çare yok" diyor.
'Artık birçok genç oraya gidiyor" diye de ekliyor, "İşsizlere, kendilerine ev ve para verileceği söyleniyor. Ölseler bile ailelerinin rahat yaşayacağını düşünüyorlar."
İran basınında ise Şii Afganların "gönüllü olarak" Suriye'ye gittiği haberleri yer alıyor.
Kabil'deki kalabalık otobüs durağından her gün birçok Afgan İran'a gidiyor.
Kabil'den kalkan otobüsler, İran'a giden Afganlarla dolu.
BBC