İğneyi Kendimize Çuvaldızı Kemalistlere

MUSTAFA SİEL

Fetö’nün Açıklarını Ararken Açık Vermek

Doyum bilmez yandaş ve candaş bilumum medya tarafından, bir kısmı eskiden de bilinen, bir kısmı ise yeni yeni ortaya çıkan Fetö’nun marifetleri, sansasyonel bir şekilde medyaya yansıtılmaya mide bulandırıcı bir iştahla devam ediliyor.

Mevcut açıklarla da yetinmiyor, yeni yeni açıklar arıyor, bulamıyorsa uyduruyorlar. Annesinin adının Rabin olması iddiası gibi ipe sapa gelmez iddialar yanında, konuşmaların önünü ve arkasına keserek cımbızla çekilen cümlelere yeni anlamlar yüklemek suretiyle açık arama çabaları tam gaz devam ediyor.

Oysa dershane tartışmaları ile başlayıp 17/25 Aralık süreci ile devam eden ve 15 Temmuz sonrası hararetlenen süreçte ortaya saçılan kirli çamaşırlar fazlasıyla yeterli Fetö’yu fikri ve adli yönden mahkum etmek için.

Bu nedenle bu tür çarpıtmalara gerek olmaması bir yana, bu çabaların tersine inkılap edip Fetö’yü mağdur konumuna getirerek, kendisine duyulan öfkeyi yumuşatma ve haklı tarafa duyulan sempatiyi antipatiye dönüştürme ihtimali de var.

İğneyi Kendine Çuvaldızı Fetö’ye Batırmayanlar

Fetö’yu fikirsel bazda mahkum etmek için mevcut malzeme fazlasıyla yeterli olduğu gibi, bu malzemeden daha olumsuzlarının pek çok tarikat ve cemaatte olduğu da bir realite.

Fetö ile ilgili bu malzemeyi tepe tepe kullananlar, bunlardan fazlasıyla bulunan başka tarikat ve cemaatleri niye görmezden geliyor, onlara niye hiç dokundurmuyorlar?

Hele bir de kendi tarikat ve cemaatinde bu malzemeyi mumla aratacak malzeme bulunanların, aynaya hiç bakmaksızın, bu malzemeleri kullanarak tam gaz saldırıya geçmeleri tam bir facia.

Bu malzemeden çarpıcı bazı misaller verelim. Fetö’nün ve bağlılarının O’nu mehdi yada mesih sayması yada saydırması, tükrüğünden şifa aranması, tıraş ve tırnak artıklarının teberrük niyetine kutsal birer emanet gibi saklanması vs.

Şeyh Ve Mehdilik İddiasında Bulunan Sadece Fetö mü?

Peki bu sapkınlıklar sadece Fetö’de mi var, tarikat şeyhlerinin her birisi bundan aşağı mı? Fetö baş açma için fetva vermiş takiyye adına, elbette çok çirkin ve kabul edilemez, peki ama Adnan Oktar’ın kedicikleri daha mı masum?

Fetönün kılına çok haklı olarak kıl olanlar, halkımız camilerde bizzat diyanetin imamları aracılığıyla peygamberimizin sakalı şeriflerine adeta taparcasına tazim gösterip öperlerken ne düşünüyorlar acaba?

Hadisleri Kur’an ayetleri gibi mutlak bir nas kabul edenler, peygamberimizin terini ve tükmüğünü ve hatta sümkürüğünü şifa niyetine teberüken içenler ve vücuduna sürenler olduğuna dair sağlam senetli hadislere ne buyururlar?

Erdoğan’ın da söylediği gibi, Fetö’nün müritlerine şah damarından yakın olduğuna inanmak şirktir, Allah ile kul arasında aracı olamaz, amenna. Peki ama bu memlekette müritlerinin sağ omuzlarından hiç inmeyen, 70 bin müridinin gece yatağında kaç kez döndüğünü gördüğünü iddia eden şeyh efendiler yok mu ve Erdoğan halen onlarla işbirliği yapmıyor mu? Onlar deyince suç olmuyor da, Fetö deyince mi suç oluyor?

Mehdi gelmesini imanın esası sayıp ta, sonra Fetö’su, Adnan Oktar’ı vd. işte geldim ben mehdiyim deyince niye şaşırıyorsunuz? Bu arada Fetö mehdisinin defterini dürdünüz tamamda, Adnan mehdisi ne olacak, kediciklere hala dokunulmayacak mı?

Kemalistlere Gün Doğdu

Kemalistlere gün doğdu 15 Temmuz sonrası. Yada bir yazarın ifadesiyle, Kemalistlerin bit pazarına nur yağdı. Bizim pozitivist Kemalistler ağızlarını şişire şişire diyorlar ki, Fetö’nün okumuş yazmış çocuklar olan paşaları Fetö’ye nasıl bu derece bağlanabilir, bu saçmalıklarına nasıl inanabilirler, işte laikliğin kıymeti ortaya çıktı, biz haklı çıktık!

Öncelikle sormak gerekiyor bu Kemalistlerimize. Siz 100 yıldır Atanıza resmen, cismen, manen taparken; yanılmaz şaşmaz ulu önderinizin ilkelerini tartışılmaz ebedi gerçekler kabul ederken, ebedi önder diye sorgusuz sualsiz peşine düşerken, Anitkabirde ve bilimum heykeller önünde huzurunda kıyam ve rüku ve hatta secde ederken o laikliğiniz ve akılcılığınız nereye uçuyor?

Fetöcü Paşalar İmam Hatiplerden mi Çıktı?

Hem anlayamadık, bu darbeci Fetöcü ve Kemalist askerler sizin laik eğitimizden, üstelik en koyusu olan Askeri laik eğitimden geçmedi mi? Laikliğin erdeminden bahsediyorsunuz ama, ne hikmetse bazı laiklerin tankları alkışladığı, bazı laik paşaların darbeye direk yada dolaylı destek verdiği o gece, darbeyi önleyen insanların kahir ekseriyeti de şeriatçı idi ne hikmetse!

Doğrusu bu Kemalistler Fetö’den daha takiyyeci ve haindirler. Onların laflarına zerrece pirim verilmemeli ve acilen laik eğitimden vaz geçilmelidir. Zira Fetö ve benzeri sapkınlıkların ortaya çıkmasının temel nedeni laiklik eksenli Kemalizm ve laik öğretim olduğu gibi, bunların önlemenin en etkin yolu da laiklik ve Kemalizmin kaldırılması ve isteyen herkese yeterli dini eğitim alma imkanının sağlanmasıdır.

Bunun için tüm okullarda arzu eden her öğrenciye en az İmam-Hatip okulları seviyesinde dini eğitim verilmelidir. İslami eğitim istemeyene verilmesi zaten fayda yerine zarar vereceğinden, bunlarla uğraşmanın da manası yoktur.

Bektaşi İmam Olmuş, Bize Din Öğretiyor

15 Temmuz sonrası çok ilginç durumlarla karşılaşıyoruz. Kemalistler hem İslam düşmanı ve laikler, hem de yeri geldiği zaman bize İslam’ı öğretmeye kalkışıyor, sureti haktan yanaşıyorlar.

Mesela bunların biri diyor ki, Abduh ve Efgani, İhvanı Müslimin İngiliz ajanı, laikler yurtsever imiş! Atalarının geçmişteki suçlarını bizim öncülerimize yamayarak kendilerini temize çıkarmaya, bizim öncülerimizi karalayarak yolumuzdan döndürmeye, İslamcılığın geçmişten bu güne hep kullanıldığını kabullendirip, batının kuklası olan Kemalizmi allayıp pullayıp tekrar pazarlamaya uğraşıyor, bizi Kemalist olmaya teşvik ediyorlar. 

Eskiden teşvik etmez emrederler ve sopa gösterirlerdi, sopaları kırılınca süngüleri düştü. Şimdi sadece tavsiye ediyor, akıl verebiliyorlar. Eh, buna da şükür!

Şeyhler Uçamaz Ama Ataları Uçabilir

Kemalistler tarikat ve şeyhleri eleştiriyorlar ama, Atalarına vasf ettikleri konum ve güçler şeyhlere rahmet okutuyor. Üstelik Şeyhleri kimse ilahlaştırmıyor, sadece sevgili kulu diyor, siz ise direk ilahlaştırıyorlar. Hatta 28 Şubat sürecinde bir paşaları Atatürk şerik kabul etmez diyecek kadar Atatürki-tevhidi bir inancı savunmuştu.

Laikler unutmuş olabilirler ama biz unutmadık henüz “Kabe Arabın olsun bize Çankaya yeter” diyen Kemalettin Kamu’yu? Yada Atatürk Ekber diyerek mevlüt yazan Behçet Necatigil’i. Ve hala görüyoruz çağdaş, bilimsel, pozitivist, deist, ateist ve dahi mutlaka ataist laik Kemalistlerden bulutlarda ve dağlarda Atatürk silüeti arayanları? (Bu arada 15 Temmuz gecesi meydanlara çıkanlar Atatürk Ekber diyerek değil, Allahu Ekber diyerek tanklara karşı yürüdüler, darbeyi kendilerinin püskürttüğünü iddia eden Kemalistlere önemle hatırlatılır!)

Tamam biat esnasında öptürülen Fetö’nün alçı elleri, önemli kimselere şeref vermesi için hediye edilen eski donu - fanilası kötü de, M.Kemal için heykelleri önünde ve Anıtkabirde yapılan tapınma ritüelleri ile müzelerde teşhir edilen donları ve fanilaları iyi mi?

Dinci Mehdi Kötü Laik Kemalist Mehdi İyidir

Müslümanları mehdi beklemekle, kadercilikle, akıllarını birilerinin cebine koymakla itham eden Kemalistler, siz 100 yıldır ebedi önder, fikirleri ve ilkeleri çağlar üstü erişilmez kişilik diyerek laik mehdi atanıza laf söyletmiyor,  onu ebedi önder sayıyor, aklınızı onun ilkelerine teslim edince ne oluyorsunuz?

Bize göre tek mehdi (yol gösterici) Kur’an’dır ve insanlardan mehdi beklemek Kur’an’a aykırıdır ama, İslami camialardan mehdi bekleyenler en azından Mehdiyi Allah’ın hidayeti ile insanlara hidayet edici olarak görüyorlar.

Peki siz Kemalistler, hem ateist, laik ve pozitivist olup Allah’ı ve insanlara yol gösterici vahiylerini inkar edeceksiniz (ilhamımızı gökten değil akıldan alırız sözü), hem de M.Kemal gibi sıradan bir faniyi, şaşmaz, yanılmaz, çağlar üstü ebedi önder sayarak ilahlaştıracaksınız, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.

Laiklik imiş Her Derdin Devası

Bizim Kemalistler 15 Temmuz sonrası 100 yıllık sakızı tekrar çiğnemeye, 100 yıldır acı tecrübelerle ortaya çıktığı üzere, dertleri azdıran öldürücü bir zehir olduğunu görmezden gelerek, tekrar laiklik imiş her derda deva demeye, ısrarla laiklik sakızı çiğnemeye koyuldular.

Osmanlıdan kalan yetersiz bile olsa İslami eğitimi tamamen yok edip, dini eğitimi merdiven altına itenler; Fetö gibi merdiven altı çarpık İslami ürünleri göstererek, aha laikliğin ihlalinin sonuçları, laik olsaydık böyle olmazdı diyorlar, Fetö ve benzeri merdiven altı ürünlerin bizzat kendi jakoben laiklik zorbalıklarının sonucu olduğunu kurnazlıkla görmezden gelerek.

Durumları tıpkı, 26.Şuara Suresi 18’den 22’ye kadar anlatılan, Firavunun Musa (as)’ı nankörlük ve adam öldürmekle suçlamasına karşılık, Musa (as)’ın başıma kaktığın nimet ve isnat ettiğin suç halkımı kendine kul edinmenin dolaylı bir neticesidir diyerek cevap vermesi misaline benziyor.

Kemalistlerin Sahih İslami Akıma Vurduğu Öldürücü Darbeyi Unutmadık

Eğer Kurtuluş Savaşı sonrası İstiklal Marşı yazdırılacak kadar değer verilen M.Akif’in İslami eğitime dair önerileri hayata geçirilse idi, bu gün Fetö gibi merdiven altı ürünler ortaya çıkmayacağı gibi, Türkiye gerçekten muassır! medeniyetler seviyesini geçmiş olacak, belki ümmetin bile kaderi değişecekti.

Eğer Said Halim Paşanın siyasi tahlilleri dikkate alınsa idi, Ahmet Naim, Elmalılı gibi yetişmiş ıslahatçı alimlerin tavsiyeleri dikkate alınsa, bunların önerdiği eğitim müfredatı uygulansa idi bu gün sadece Türkiye’nin ve İslam aleminin değil, dünyanın kaderi değişecekti.

Memleketi Kemalistlere Teslim Etmeliymişiz!

Sıklıkla darbeyi Kemalistler önledi gibi incilerle muhatap oluyoruz 15 Temmuz sonrası. 15 Temmuzda ellerini bile kıpırdatmamış olmanın verdiği suçluluk psikolojisi ile, neredeyse darbeyi tamamıyla kendilerinin önlediğini dahi söyleyecekler.

Fetö vesilesiyle, bu memlekete geçmişten bu güne hep alnı secdelilerin zarar verdiğini, alnı secdesizlerin ise birer melek gibi püri pak olup, memlekete hep fayda verdiklerini, bu nedenle artık devleti tekrar Kemalistlere teslim etmemiz gerektiğini anlatmaya çalışıyorlar yana yakıla.

 Bu Memlekete Kemalistlerden Zerre Miktarı Hayır Gelmemiştir

Evet, geçmişten bu güne alnı secdelilerden bu memlekete çok fayda yanında  Fetö gibi az da zarar gelmiştir ama, alnı secdesizlerden en ufak bir fayda gelmediği gibi, onulmaz zararlar gelmiştir.

Bu memlekete (bazen Fetö gibi zararlarda gelmedi değil ama) 100 yıldır ne fayda geldiyse alnı secdelilerden geldi. Alnı secdesizlerden bir gram fayda gelmek bir yana; 100 yıldır alnı secdelilerin emeklerini kovandaki tembel erkek arıları gibi çalışmadan yediler, çalışkan işçi arılar kendilerini beslemek istemeyince de, eşek arıları gibi darbeler yapıp kovanı yağmaladılar.