İdeallerimizi ve İlkelerimizi Fasıkların Ayartmalarına Kurban Etmeyelim!

İdeallerin düşmanlar tarafından değil içeriden yıkıldığı, iddia ve mücadelenin sömürgeciler tarafından değil akılsız dostlar eliyle boşa çıkarıldığı kıyametimsi bir iklimden hayırlı ve bereketli sonuçlar beklemek sizce akıl kârı mıdır?

Kenan Alpay'ın yazısı:

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a yakınlaşmak için attığımız her adım, yaptığımız her hayır gibi kestiğimiz her kurban da makbul olsun inşallah, âmin. 

Bilindiği üzere İslam, iman ve ahlaktan ibadet ve ticarete, aile hukukundan savaş ve barış hukukuna değin maddi-manevi hemen her alanda tutarlılık ve istikrar arz eden bir hayat tarzı olması hasebiyle mistik veya seküler dinlerden farklılık gösterir. Merhamet ve öfkenin ölçüsünde de kaynağında da Allah’ın rızası merkezi konumda olduğu oranda muvahhid ve muttakiler zümresine dâhil olabiliyoruz çünkü. Ancak bazı yükseliş ve düşüş dönemlerinde iman ve amel, söylem ve eylem arasındaki makas açıldıkça açılıyor. 

Emrolunduğu gibi dosdoğru olmanın ahmaklık sayıldığı, riyakârlık ve fırsatçılığı karakter edinenlerin rol model şeklinde taltif ve takdir edildiği fitne zamanlarında yaşadığımızı fark etmeyen var mı? Günah ve haram hatta şirk ve küfür sayılan amelleri kınamak bile büyük cesaret ister oldu. Neden böyle? Tertemiz kalpler, muhteşem niyetler ve geleceğe yönelik büyük hedefler alışkanlığa dönüşen günahları fedakârlık, selam durulan küfür ve şirk sembollerini stratejik aklın göstergesi olarak kodlamayı başarabildi çünkü. 

Yazının Devamı >>>

İslam Düşüncesi Haberleri

‘Kim’liğimizi unutmadan…
Bir musibet olarak boşanma
Eskimeyen putlar
İtikaf bir kutlu arınış, inziva bir görevden kaçış
İmam-ı Azam Ebu Hanife’den davetçilere nasihatler