Darbe kalkışmasına karşı durmak için gittiği Ankara Emniyet’in önündeki köprüde darbeci askerlerce havadan ve karadan açılan ateş sonucu yaralanan Faruk Cesur, tedavisinin sürdüğü Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, AA muhabirine 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı.
Cesur, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine, Hüseyingazi Mahallesi'ndeki evinden hemen çıktığını belirtti. Arkadaşlarıyla Ankara Emniyet’in önüne geldiklerini ifade eden Cesur, o sırada köprüde bulunduklarını, helikopterden Emniyet’e bomba atıldığını gördüklerini aktardı.
“Askerleri İkna Etmeye Gittik”
Darbeci askerlerin helikopterden köprüye de ateş açtıklarını vurgulayan Cesur, bu sırada şarapnel parçasının bacağına isabet ettiğini söyledi. Gömleğini çıkarıp bacağına turnike yaptığını ifade eden Cesur, şunları belirtti:
“O esnada diğer askerler de köprüde üzerimize ateş etti. Biz oraya savaş yapmaya gitmedik, sâdece darbeyi durdurmaya, askerleri ikna etmeye gittik ama karşımızda ikna edecek birisini bulamadık. Tamamen bir tavır almışlar, o tavırlarından geri adım atmıyorlardı. Dinlemeden vurdular. Helikopter taradıktan sonra askerler bizi vurdu.”.
“Halkın Üzerine Direkt Ateş Açtılar”
Cesur, daha önce de darbelere tanıklık ettiklerini ancak 15 Temmuz gecesinin diğerlerinden çok farklı olduğunu, burada askerlerin halkın üzerine ateş açtığını dile getirdi.
Yaralı getirildiği hastanede darbe kalkışmasını televizyondan izlediğini ifade eden Cesur, “Darbe bitene kadar kendi bacağımı, ağrımı unuttum. Ağrı kesici bile istemedim. Görüntüleri izledikçe moralim bozuldu, sinirlendim. Oraya gitmemek, geleceğini bırakmak demekti. Bin defa da giderim ancak hiç olmamasını isteriz. Çok şükür devletimiz yerinde duruyor.” diye konuştu.
“Kendim de Giderdim”
Gülbeyaz Cesur da eşi Faruk Cesur'un o gece kendisine haber vermeden dışarı çıktığını belirterek, “Ben namaz kılıyordum. Söyleseydi de gitmesini isterdim, kendim de giderdim. Allah'ıma çok şükür, onu bize bağışladı gazi oldu.” sözlerine yer verdi.