Mehmet Garip Tanyıldızı/Akşam
Hamas biter mi?
7 Ekim 2023'ten beri devam eden sürecin İsrail'in hak ettiği karşılığı almaksızın ve Gazze halkının sorunlarını kökten çözecek bir netice elde etmeden "kalıcı" bir ateşkesle nihayete ermesi birçok insan nezdinde adalet duygusunun tatmin olamamasına sebep oldu.
Ancak, Gazze halkının 2 yıldır maruz kaldığı yıkıcı katliamın ve yoğunlaştırılan ambargonun oluşturduğu kıtlığın sona erecek olması yüreklerimize bir nebze serpiyor.
Öte yandan, gerçek anlamıyla adaletin yaşadığımız dünya için ne kadar mümkün olduğu sorusunu her daim sormamız gerektiğini de hatırlamalıyız.
Elbette, içinde bulunduğumuz düzenin reel politik durumunu gözeterek fayda-zarar veya leh-aleyh hesabı yaparak hareket etmemiz gereken birçok zaman olacaktır.
Bu minvalde, sürecin ve sonucun birçok yönüyle ele alınması elzemdir.
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, bu ateşkesin "kalıcı" olduğunu, Filistin sorunu çerçevesinde nihai bir çözüm ifade ettiğini söylemek abesle iştigal anlamına gelecektir.
Dolayısıyla, aslında, süreç devam ediyor.
Bu ateşkes anlaşması tarafların mevzilerini tahkim etmesi ve yeniden konumlanması için bir fırsat olarak değerlendirilecektir.
Uzun, orta veya kısa vadede muhtemel yeniden karşı karşıya gelme anında bu süreçteki gelişmeler etkili olacaktır.
İsrail'in siyasal eliti bu savaşın bu haliyle sona ermesini ve ateşkes imzalanmasını istemiyordu. Buna büyük oranda ABD Başkanı Trump'ın zorlamasıyla mecbur kaldılar.
Geçici çatışmasızlık durumu, İsrail'in uluslararası alanda derinleşen izolasyonunu ortadan kaldırması ve dünya kamuoyunda artan kötü imajından kurtulması için, kısa ve orta vadede yeterli olmayacaktır.
Buna karşın, Filistinliler bugüne kadar hiç olmadıkları kadar güçlü ve dünyanın gözünde şimdiye kadar hiç olmadıkları kadar haklı konumdalar.
Ateşkes anlaşmasında, adalet duygusunu en çok yaralayan maddelerden biri Hamas'ın Gazze'nin yönetimini devretmesi konusuydu.
Çünkü mevcut koşullar altında, bunu kabul etmek iddiadan vazgeçmek olarak yorumlanabilirdi.
Birçok kişi anlaşmanın bu nevi maddelerini kabul edilemez görürken Hamas Gazze'nin yönetimini Filistinli yeni bir yapıya devretmeyi kabul etti.
Hamas'ın anlaşmayı kabul etmesinin, bundan kaygı duymamasının sebebini kendine güveninde bulabiliriz.
Zira, Hamas Gazze'nin yönetimini devretmekle varlığının ortadan kalkmayacağının farkında.
Çünkü, Hamas, büyük bir toplumsal tabana dayanıyor.
Hamas Gazze halkıyla bütünleşmiş durumda.
Hamas, Filistin halkının duygu durumunu yansıtıyor.
Bize düşen mücadele edenin kararlarını esas kabul etmek, onların duygusuna ortak olmaktır.
Bundan sonra sorumluluk, Hamas'tan, Gazze'den Filistin'den çok bizim omuzlarımızdadır.
Bu süreçte, İsrail zorbalığına karşı elinden geleni yapan ve ödenebilecek bütün bedelleri ödeyen Gazze halkının yaralarını sarması bütün Müslümanların sorumluluğundadır.
İsrail'e karşı mücadele yükümlülüğü sadece Gazze halkının boynunda değildir.