Hacivat ile Karagöz’den Muhafazakar & Atatürkçü Gençlere Nasihatler

Hadi ve Süleyman Özışık isimli iki kifayetsiz muhteris seferberlik görev emri almışcasına Şehir Üniversitesine ve Özgür-Der’e yönelik kesintisiz bir saldırı başlattı.

HAKSÖZ HABER

Hadi ve Süleyman Özışık isimli iki kifayetsiz muhteris seferberlik görev emri almışcasına Şehir Üniversitesine ve Özgür-Der’e yönelik kesintisiz bir saldırı başlattı. Güya gazetecilik yapıyorlar, sözde derin analizleriyle kamuoyunu aydınlatıyorlar. Fakat konuşmaları ne doğru düzgün bilgi ve belgeye ne de mantık ve ahlaki tutuma dayanıyor.

Şehir Üniversitesi’ne tapu devri yapılan araziye ilişkin Danıştay’ın iptal kararı alması veya Halkbank’ın teminat yokluğu gerekçesiyle üniversitenin mal varlığı için ipotek kararı alması başta olmak üzere birçok konu tartışmaya açık zaten. Ne var ki Özışık kardeşler zehir hafiye rolleri kesip çok büyük tuzakları boşa çıkaran süper kahramanlar olmaya soyunuyorlar.

Öğrencilerin basın açıklaması veya protesto yürüyüşü yapmasını, öğretim üyelerinin imza kampanyası düzenlemesini veya bir derneğin destek ziyareti gerçekleştirmesini bile affedilemez bir suç, cezasız kalmayacak bir kabahat olarak lanse etmeye kalkışıyorlar. Üstelik bu işi o denli beceriksizce icraya girişiyorlar ki trajikomik bir manzara çıkıyor ortaya.

Modern zamanlar Hacivat ve Karagöz’ü gibi gölge oyunundan sanki topluma devasa hikmetler, büyük faziletler takdim ediyorlarmış edası takınıyorlar. Ancak boş ve lüzumsuz, sadece hukukun değil ahlakın da tüm sınırlarını zorlayan lakırdılardan ibaret oldukları aşikar.

Kurguları basit ve çirkin: “Atatürkçü/Kemalist isen orada Özgür-Der var yaklaşma sakın, Muhafazakar isen Kaftancıoğlu var hızla uzaklaş oradan.” Hak, hukuk, dayanışma yazmıyor ki kitaplarında doğal olarak trollük yapıyorlar.

Sonuç olarak Şehir Üniversitesi’ndeki büyük tehlikelerden, Özgür-Der’in kurduğu sinsi tuzaklardan gençlere kurtuluş yollarını Hadi ve Süleyman Özışık kardeşler hayal perdesine taşıyormuş gibi komik bir mizansen çıkıyor. Troller şöyle ya da böyle bir algı oluşturuyorlar elbette ancak dokundukları, konuştukları her alanı kirletiyorlar, çürütüyorlar ve de kokuşturuyorlar. Yalan, çarpıtma veya iftirayı meslek edinmiş trollerle çalışıp ahlakı ve aileyi korumaktan, siyaset ve topluma güven kazandırmaktan bahsetmek lüzumsuz bir uğraş olacaktır.

Medya Haberleri

Fatih Portakal gazeteci olursa Hamas ve Filistin’e nasıl bakar?
Gazze direnişi ve Türkiye’deki protestoların mahiyeti üzerine
Tüh, gözaltı olmamış, Milli Gazete iktidara yüklenme fırsatını kaçırmış!
Google, gizli bilgileri kullandığı için 5 milyar dolardan fazla tazminat ödeyecek
Kara propaganda: Terör devleti İsrail'in aldatma sistemi