Fotoğraflarla Filistin: Nisan 2025

Filistin'de, Gazze'de yaşanılan zulmü Nisan (2025) ayında çekilen fotoğraflarla birkez daha sessiz dünyaya sunuyoruz!

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat mülteci kampında Ramazan Bayramı'nın üçüncü gününde çocuklar oyun oynuyor, 1 Nisan. (Moiz Salhi/APA)

Nisan ayının ilk gününde, Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından işletilen bir acil bakım ünitesinde bekçi olarak çalışan Hussam al-Loulou, Gazze'nin merkezindeki Deir al-Balah'ın güneyinde düzenlenen bir hava saldırısında eşi ve 28 yaşındaki kızıyla birlikte öldürüldü.

Tıbbi yardım kuruluşu Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de 11 çalışanının öldürüldüğünü açıkladı. Aynı dönemde Gazze'de 1.000'den fazla sağlık çalışanı öldürüldü.

2 Nisan'da İsrail savaş uçakları Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampında bulunan BM Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA'ya ait bir sağlık kliniğini vurdu. Bina zaten ağır hasar görmüştü ve 700'den fazla yerinden edilmiş insan için barınak olarak kullanılıyordu.

Saldırıda aralarında 2 haftalık bir bebeğin de bulunduğu dokuz çocuğun öldüğü bildirildi.

Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampında dokuzu çocuk en az 19 kişinin ölümüne neden olan İsrail saldırısının ardından hasar gören UNRWA binasının içinde ağlayan Filistinli bir çocuk, 2 Nisan. (Yousef Zaanoun/ActiveStills)

Merkezi İngiltere'de bulunan bir yardım kuruluşu olan Save the Children, 2 Nisan'da yaptığı açıklamada sağlık sisteminin “çöküşün eşiğinde” olduğu Gazze'de günde yaklaşık 130 bebeğin dünyaya geldiğini söyledi.

Yardım kuruluşu, “Gazze'deki annelerin ve yeni doğan çocukların hayatta kalması, gıda eksikliği, hastanelerin yıkılması ve kronik stres nedeniyle özellikle tehdit altında” dedi.

Bölgedeki sağlık bakanlığına göre sadece 3-8 Nisan tarihleri arasında Gazze'de en az 287 Filistinli öldürüldü.

Bir kadın, Gazze Şehri'ndeki Al Ahli Arab Hastanesi'nde, İsrail'in Gazze'nin kuzeyine gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölen yakınının cenazesi başında yas tutuyor, 3 Nisan. (Omar Ashtawy/APA)

Nisan ayı boyunca İsrail, 2 Mart'tan bu yana tam abluka altında tuttuğu işgal altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik ölümcül ve yıkıcı saldırılarını sürdürdü.

İsrail'in 18 Mart'ta ateşkesi bozmasından bu yana Gazze'de 2.300'den fazla kişi öldürüldü ve yaklaşık 6.000 kişi yaralandı. İsrail'in yoğun saldırılarına yeniden başladığı Gazze'de 423.000'den fazla insan yerinden edildi.

Bölgedeki sağlık bakanlığına göre, Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de en az 52.400 kişi öldürüldü ve 118.000 kişi yaralandı.

Bu arada, işgal altındaki Batı Şeria'da Nisan ayı boyunca en az 18 Filistinli İsrail güçleri tarafından öldürüldü. 1 Ocak-30 Nisan 2025 tarihleri arasında bölgede en az 118 Filistinli öldürüldü.

7 Ekim 2023 ile 26 Nisan tarihleri arasında ise Batı Şeria'da 924 Filistinli öldürüldü.

Kuzey Batı Şeria'da Ocak ayında başlayan ve halen devam eden İsrail saldırıları nedeniyle yaklaşık 40.000 Filistinli yerinden edilmiş durumdadır.

Batı Şeria'nın güneyindeki Masafer Yatta bölgesinde bulunan köye İsrailli yerleşimciler ve askerler tarafından günler önce düzenlenen saldırının ardından Cibna köyündeki yerel okulun bir sınıfında oluşan hasar görülüyor, 3 Nisan. (Omri Eran Vardi/ActiveStills)

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi 3 Nisan'da yaptığı açıklamada Gazze topraklarının yüzde 65'inin İsrail'in zorla yerinden etme emirleri altında olduğunu ya da “girilmez” bölge ilan edildiğini söyledi.

BM ofisi “Hiçbir yer güvenli değil” dedi.

Binyamin Netanyahu Nisan ayı başında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında çıkarılan tutuklama kararına rağmen Macaristan'ı ziyaret etti. Netanyahu'nun ziyareti sırasında 3 Nisan'da Macaristan'ın aşırı sağcı başbakanı Viktor Orbán ülkesinin UCM'den çekileceğini açıkladı ve UCM'yi “siyasi bir mahkeme” olarak nitelendirdi.

4 Nisan'da Reuters, Washington'daki Trump yönetiminin İsrail'e 20.000 saldırı tüfeği satışına devam ettiğini bildirdi. Reuters'in belirttiğine göre satış, “aşırılık yanlısı İsrailli yerleşimciler tarafından kullanılabileceği endişesiyle” Biden yönetimi tarafından ertelenmişti.

Filistinli bir aile, 3 Nisan'da Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta, Sharab ailesinden biri çocuk, üçü kadın yedi kişinin ölümüne yol açan İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde oturuyor. (Doaa Albaz/ActiveStills)

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'ne (OCHA) göre 1 Nisan'da onlarca yerleşimci Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus yakınlarındaki Duma köyüne girerek birkaç aracı ateşe verdi, bir tavuk kümesini yaktı ve evlerin duvarlarına grafiti çizerken baskın yapan İsrail güçleri göz yaşartıcı gaz ve gerçek mermi kullandı ve üç kişi yaralandı.

Batı Şeria'daki Filistinliler hem yerleşimcilerin hem de İsrail ordusunun artan baskısı altında.

6 Nisan'da İsrail güçleri, Batı Şeria'nın Ürdün Vadisi'nde İsrail'in atış alanı olarak belirlediği bir bölgede yer alan Khirbet al-Ras al-Ahmar'da 11 konut çadırı da dâhil olmak üzere 33'ten fazla yapıyı yıktı ve su tankları ile güneş panellerine zarar verdi.

OCHA'ya göre, toplu yıkım olayı 19'u çocuk olmak üzere 33 kişiyi yerinden etti; bu kişilerin tamamı daha önce yerleşimci şiddeti nedeniyle Ürdün Vadisi'nin başka bir bölgesinden yerinden edilmişti. BM ofisi bunun “Kasım 2020'den bu yana Ürdün Vadisi'nde tek bir olayda yıkılan en yüksek yapı sayısı” olduğunu söyledi.

Aileler, 3 Nisan'da İsrail ordusu tarafından verilen tahliye emrinin ardından Gazze Şehri'nin doğusundaki Şucaiye'yi terk ediyor. (Omar Ashtawy/APA)

Ayrıca 6 Nisan'da BM insan hakları ofisi “Gazze'de kamu düzeninin bozulmasından endişe duyduğunu, son zamanlarda yerel polis tarafından kalabalıkların kontrolünde gereksiz veya orantısız güç kullanımı ve cinayet iddiaları olduğunu” belirtti.

BM ofisi, Gazze'nin yönetim ve kolluk kuvvetleri yapılarının İsrail'in saldırıları nedeniyle parçalandığını ve tahrip edildiğini, bunun da “Filistinlilerin güvenliğini ve temel hizmetlere ve hayat kurtaran insani yardıma erişimlerini tehdit eden kamu düzeninin bozulmasına katkıda bulunduğunu” ekledi.

Yine 6 Nisan'da Hamas Gazze'den roket attığını açıklarken, İsrail medyası İsrail'in güneyindeki Aşkelon'da 12 kişinin hafif yaralandığı doğrudan bir saldırı olduğunu bildirdi. Bölgeden 3 Nisan'da da roket atılmış ancak roketlerin durdurulduğu bildirilmişti.

Filistinliler, 4 Nisan'da Gazze Şehri'nin El Tuffah mahallesinde İsrail saldırısıyla vurulduktan bir gün sonra bir okulun harap olmuş bahçesindeki eşyaları kurtarıyor. Gazze'deki sivil savunma teşkilatı, yerinden edilmiş insanlara barınak olarak hizmet veren okula düzenlenen saldırıda en az 31 kişinin öldüğünü açıkladı. (Omar Ashtawy/APA)

Aynı gün Filistin Kızılay Derneği, insani yardım grubunun iki yöneticisinin Han Yunus'taki evlerine düzenlenen saldırıda üç çocuklarıyla birlikte öldürüldüğünü duyurdu.

7 Nisan'da İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta gazetecilerin kullandığı bir çadıra doğrudan düzenlediği saldırıda üç kişi ölümcül şekilde yaralandı. Ölenler, Palestine Today haber ajansı muhabiri Helmi Mahmud al-Faqawi, gönüllü asistan 30 yaşındaki Yusuf Halil al-Khuzundar ve gazeteci 35 yaşındaki Rawhi Mansur'du. Diğer birkaç kişi de yaralandı.

Foto muhabiri Hassan Islayeh de saldırı sırasında yaralananlar ve ateşe verilenler arasındaydı. İsrail ordusu gazetecilere kasıtlı olarak saldırdığını kabul etti ve İslayeh'in silahlı bir grubun ajanı olduğunu kanıtlamadan iddia ederek hedefleri olduğunu belirtti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası'na göre Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de 200'den fazla gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü.

Euro-Med Monitor 7 Nisan'da yaptığı açıklamada “İsrail, Gazze Şeridi'nde yürüttüğü daha geniş kapsamlı soykırım kampanyasının bir parçası olarak, sadece bu yılın başından bu yana en az 15 Filistinli gazeteciyi öldürdü” dedi.

Yerinden edilmiş bir aile 6 Nisan'da Gazze Şehri'nin merkezindeki Meçhul Asker Parkı'nda ateşin başında oturuyor. (Omar Ashtawy/APA)

Yine 7 Nisan'da Han Yunus'ta bir gıda yardım dağıtım noktasına düzenlenen saldırıda aralarında iki çocuğun da bulunduğu yedi Filistinli öldürüldü. İki gün önce de yine Han Yunus'ta bu tür bir gıda dağıtım noktası vurulmuş ve üç Filistinli hayatını kaybetmişti.

Dünya Sağlık Günü münasebetiyle Filistinli insan hakları grubu Al Mezan 7 Nisan'da yaptığı açıklamada Gazze'deki sağlık bakanlığının “yaralıların tedavisi ve kanla ilgili rahatsızlıkları olan hastaların desteklenmesi için her ay 8.000 ünite kana acil ihtiyaç duyulduğunun altını çizdiğini” belirtti.

Al Mezan, “Ancak, yaygın beslenme yetersizliği uygun donör sayısını ciddi ölçüde azaltarak binlerce kişinin hayatını riske atmıştır” diye ekledi.

İsrail ordusu, Batı Şeria'nın güneyinde El Halil yakınlarındaki El Samua köyünde Filistinlilere ait evleri izinsiz inşa edildikleri bahanesiyle yıkıyor, 8 Nisan. (Mamoun Wazwaz/APA)

Yine 7 Nisan'da bir grup bağımsız BM insan hakları uzmanı “Filistinlilerin yaşamının yok edilmesine tanık oluyoruz” açıklamasında bulundu.

Uzmanlar, “eğer bombalar ya da kurşunlarla öldürülmüyorlarsa, temel yaşam araçlarından yoksun oldukları için yavaş yavaş boğuluyorlar” diye ekledi. “Aradaki tek fark ölüm araçları ve hızı.”

Aynı gün çeşitli BM kuruluşlarının başkanları “Gazze'de insan hayatını hiçe sayan savaş eylemlerine tanık oluyoruz” açıklamasında bulundu.

Üst düzey BM yetkilileri “dünya liderlerini uluslararası insancıl hukukun temel ilkelerine uyulmasını sağlamak üzere kesin, acil ve kararlı bir şekilde harekete geçmeye” çağırdı.

Melek Abu al-Umreen, 20, Gazze Şehri'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki al-Dahyan okulunda ailesiyle birlikte yerinden edildi, 10 Nisan. Üniversite öğrencisi olan genç kız 8 Nisan'daki düğün gününü iple çekiyordu. Ancak nişanlısı Ahmad Ghrab'ın 7 Nisan'da Deyr el-Balah'ta İsrail tarafından düzenlenen ve tüm aile üyelerinin de hayatını kaybettiği hava saldırısında öldürülmesiyle sevinci derin bir hüzne dönüştü. (Omar Ashtawy/APA)

BM ajansı, 8 Nisan'da İsrailli yetkililer ve işgal güçlerinin “Doğu Kudüs'teki altı UNRWA okuluna zorla girdiğini” ve “30 gün içinde geçerli olmak üzere” kapatma emri çıkardığını açıkladı.

UNRWA, “Yaklaşık 800 erkek ve kız çocuğu bu kapatma kararlarından doğrudan etkileniyor ve muhtemelen okul yıllarını tamamlayamayacaklar” diye ekledi.

UNRWA okullarının “Birleşmiş Milletler'in ayrıcalıkları ve dokunulmazlıkları ile korunduğunu” kaydeden ajans, “yasadışı kapatma kararlarının, İsrail parlamentosunun UNRWA'nın faaliyetlerini durdurmayı amaçlayan yasayı kabul etmesinin ardından geldiğini” de sözlerine ekledi.

İsrail ordusunun Batı Şeria'nın güneyindeki El Halil yakınlarındaki El Rihiya köyünde izinsiz inşaat bahanesiyle üç evi yıkması ve yaklaşık 30 kişiyi yerinden etmesinin ardından Filistinliler eşyalarını kurtarmaya çalışıyor, 11 Nisan. (Mosab Shawer/ActiveStills)

8 Nisan'da BM Genel Sekreteri António Guterres, İsrail'in Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasını kontrol etme önerisine karşı çıktığını söyledi.

Guterres, dünya örgütünün “insanlık, tarafsızlık, bağımsızlık ve yansızlık gibi insani ilkelere tam olarak saygı göstermeyen hiçbir düzenlemeye katılmayacağını” ifade etti.

Guterres, “Gazze'ye geçiş noktaları kapalı ve yardımlar abluka altındayken, güvenlik darmadağın olmuş durumda ve yardım ulaştırma kapasitemiz boğulmuş durumda,” diye ekledi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 9 Nisan'da Gazze Şehri'nin doğu eteklerindeki Şucaiye'de bir konuta düzenlediği hava saldırısında en az 29 kişinin öldüğünü açıkladı. İsrail ölümcül saldırıda bir Hamas komutanını vurduğunu iddia etti.

Çocuklar, Gazze Şehri'nde eskiden Firas pazarı olarak kullanılan yere yayılmış bir çöplükte kurtarılabilir eşya arıyor, 11 Nisan. (Omar Ashtawy/APA)

11 Nisan'da BM insan hakları ofisi, “İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere, bir grup olarak varlıklarını sürdürmeleriyle giderek daha fazla bağdaşmayan yaşam koşulları dayatıyor göründüğü” uyarısında bulundu.

BM ofisi, Gazze'deki Filistinlileri yerlerinden eden tahliye emirlerinin “niteliği ve kapsamının”, “İsrail'in bir ‘tampon bölge’ oluşturmak amacıyla sivil nüfusu bu bölgelerden kalıcı olarak uzaklaştırma niyetinde olduğuna dair ciddi endişelere yol açtığını” söyledi.

BM insan hakları ofisi, “İşgal altındaki topraklarda sivil nüfusu kalıcı olarak yerinden etmek, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin ağır bir ihlali ve Roma Statüsü uyarınca insanlığa karşı işlenen bir suç olan zorla nakil anlamına gelir” diye ekledi.

İsrail hava saldırısının, tesisin ana binalarından birini hedef almasının ardından Gazze Şehri'ndeki Al Ahli Arab Hastanesi'nde meydana gelen hasar, 13 Nisan. (Yousef Zaanoun/ActiveStills)

Ertesi gün, 12 Nisan'da İsrail ordusu Gazze'nin en güney bölgesi olan Refah'ı kuşattığını duyurdu.

On gün önce Netanyahu, ordunun Refah ile Han Yunus arasında yer alan Morag koridoru olarak adlandırılan bir bölgeyi ele geçirdiğini söylemişti.

Netanyahu, “Çünkü artık Şeridi bölüyoruz ve Hamas'ın bize rehinelerimizi vermesi için baskıyı adım adım arttırıyoruz” iddiasında bulundu.

Sivil savunma çalışanları ve diğerleri 13 Nisan'da Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de İsrail ordusu tarafından hedef alınan bir binada arama kurtarma operasyonu yürütüyor. Saldırıda can kayıpları ve yaralanmalar olduğu bildirildi. (Omar Ashtawy/APA)

13 Nisan günü Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, günün erken saatlerinde saldırıya uğrayan ve boşaltılması emredilen Al Ahli Arab Hastanesi'nin “hizmet dışı” olduğunu açıkladı.

Ghebreyesus, “bakımın aksaması nedeniyle bir çocuk öldü” ve “hastanenin acil servisi, laboratuvarı, acil servis röntgen makineleri ve eczanesi tahrip edildi” dedi.

Ghebreyesus, saldıran tarafın -İsrail ordusu- adını vermese de “hastaların, sağlık çalışanlarının ve hastanelerin korunması gerektiğini” söyledi.

Hamas, İsrail'in hastaneyi bir komuta merkezi olarak kullandığı iddiasını reddetti ve uluslararası bir soruşturma çağrısında bulundu.

İsrail'in Gazze Şehri'nin Zeytun mahallesindeki bir metal atölyesine düzenlediği saldırının ardından Filistinliler büyük bir kraterin etrafında toplanmışlar, 13 Nisan. (Omar Ashtawy/APA)

Merkezi Cenevre'de bulunan bir insan hakları grubu olan Euro-Med Monitor, saldırıdan önce hastaneye “bazıları kritik durumda olan düzinelerce hasta ve yaralının” tahliyesi için 30 dakikadan az süre verildiğini söyledi.

Euro-Med Monitor, “Hastaların kaldırımlarda yatar vaziyette bırakılması, ölüm riskiyle karşı karşıya bırakılmaları ve tıbbi bakıma erişimlerinin engellenmesi, tırmanan insani krizin ciddiyetinin altını çizmektedir” dedi.

Hak grubu, “Tahliye sürecinin ardından Hatem al-Nabih adlı yaralı bir çocuk hastane dışında hayatını kaybetti” diye ekledi.

Kudüs Piskoposluğu, Kudüs'teki Anglikan Kilisesi tarafından yönetilen “hastanenin bombalanmasından dehşete düştüğünü” belirtti. Piskoposluk, hastanenin Ekim 2023'ten bu yana beşinci kez saldırıya uğradığını ve “bu kez Palmiye Pazarı sabahında ve Kutsal Hafta'nın başlangıcında” saldırıya uğradığını söyledi.

Yaralılar, günler önce İsrail savaş uçakları tarafından hedef alınan Al Ahli Arab Hastanesinden nakledildikten sonra Gazze Şehrindeki Kuveyt Kızılayı sahra hastanesinde tedavi görüyor, 15 Nisan. (Omar Ashtawy/APA)

13 Nisan'da İsrail ordusu Yemen'den fırlatılan bir füzenin muhtemelen engellendiğini duyurdu. Yemen'deki Ensarullah örgütü, İsrail'in güneyindeki Aşdod'a ve Tel Aviv yakınlarındaki uluslararası havaalanına yönelik olduğunu söylediği iki balistik füzenin sorumluluğunu üstlenerek ülke genelinde hava saldırısı sirenlerinin çalmasına neden oldu.

15 Nisan'da Hamas'ın silahlı kanadının sözcüsü Ebu Ubeyde, grubun İsrail ordusuna katılan ve 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'de esir tutulan Amerikalı Edan Alexander'ı tutan birlikle irtibatı kaybettiğini söyledi.

Ebu Ubeyde, İsrail ordusunun İskender'in tutulduğu bölgeyi “doğrudan” bombaladığını söyledi. “Görünüşe göre işgal ordusu kasıtlı olarak onu öldürmeye ve böylece halkımıza karşı soykırımını sürdürmek için çifte vatandaş mahkûmların neden olduğu baskıdan kurtulmaya çalışıyor” dedi.

Birkaç gün önce Hamas, Alexander'ı canlı gösteren ve serbest bırakılması için Trump'a yalvaran bir video yayınlamıştı.

İsrail'in önceki gece düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden 1 yaşındaki Ahlam Siyam'ın yaralı annesi, 16 Nisan'da Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Tıp Kompleksi'nde kızının naaşına sarılıyor. (Doaa Albaz/ActiveStills)

Ayrıca 15 Nisan'da Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, diğer üst düzey yetkililerle birlikte Gazze'nin kuzeyine giderek Netanyahu'nun güvenlik brifingi aldığı ve askerlerle bir araya geldiği bildirildi.

16 Nisan'da Katz, İsrail askerlerinin “Lübnan ve Suriye'de olduğu gibi” savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varılsa bile Gazze'nin tampon bölgelerinde kalmaya devam edeceğini söyledi.

İsrail ordusu Gazze'deki toprakların yüzde 30'unu kontrol ettiğini iddia ediyor - ki burası, sakinleri Şerit içinde giderek küçülen alanlara zorla nakledilmeden önce zaten dünyanın en yoğun nüfuslu yerlerinden biriydi.

Batı Şeria'nın güneyindeki El Halil kentinin merkezinde Hamursuz Bayramı sırasında eski bir mezarda kutlama yapan yerleşimcileri korumak için baskın yapan İsrail askerleri Filistinli bir çocukla karşılaştı, 16 Nisan. (Mosab Shawer/ActiveStills)

Ertesi gün Hamas'ın üst düzey yetkililerinden Halil El Hayya, örgütün savaşı sona erdirecek kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak Gazze'de tutulan tüm esirleri serbest bırakacağını söyledi. El Hayya, böyle bir anlaşmanın Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını ve Gazze'nin yeniden imarını da içereceğini söyledi.

İki gün sonra Netanyahu orduya “Hamas üzerindeki baskıyı daha da arttırmalarını” söylediğini açıkladı.

Netanyahu Gazze ve Batı Şeria, Lübnan, Suriye, Irak, Yemen ve İran'a atıfta bulunarak “Yeniden Doğuş Savaşı'ndayız, Yedi Cephede Savaş” dedi. İsrail başbakanı “zafere kadar varlığımız için savaşmaya devam etmekten başka seçeneğimiz yok” diye ekledi.

Protestocular 16 Nisan'da Batı Şeria'nın Nablus kentinde Filistinli Mahkûmlar Günü'nü kutladı. (Mohammed Nasser/APA)

Hamas 26 Nisan'da İsrail ile uzun vadeli bir ateşkese açık olduğunu belirtti ancak silahsızlanmanın masada olmadığını söyledi.

Ayın ilerleyen günlerinde İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, gelecek yıl bu zamanlar “yedi cepheli savaşın” İsrail tarafından kazanılmış olacağını ve bunu Trump'ın başkanlığı döneminde “birçok barış anlaşmasının” takip edeceğini söyledi.

Times of Israel, Dermer'in yorumlarının “ilk kez üst düzey bir yetkilinin savaşın sona ermesi için bir zaman dilimi verdiğine” işaret ettiğini belirtti.

"İsrail ile barış yapmak isteyecek pek çok ülke var. Ancak bunun anahtarı zaferdir," dedi Dermer. “Orta Doğu'da kazandığınızda, güçlü olduğunuzda, diğerlerini çeken şey budur.”

Gazze Şehrindeki eski bir Hamas askeri kampında yerinden edilmiş insanlar için kurulan kamp, 19 Nisan. Bölge İsrail ordusunun geride bıraktığı patlamamış mühimmatlarla dolu; barınmak için başka seçenekleri olmayan Filistinli aileler, hayatlarına yönelik ciddi tehdide rağmen burada yaşıyor. (Yousef Zaanoun/ActiveStills)

16 Nisan'da gazeteci Fatima Hassouna, El Aksa'nın Sesi Radyosu'nda çalışan gazeteci Muhammed Salih El Bardavi, eşi ve üç çocuğunun Han Yunus'ta aynı mahallede düzenlenen bir saldırıda öldürülmesinden iki hafta sonra Han Yunus'ta bir konuta düzenlenen saldırıda hayatını kaybetti.

İnsani yardım örgütü 16 Nisan'da da Gazze'deki Uluslararası Kızıl Haç Komitesi'ne ait bir binanın patlayıcı nedeniyle hasar gördüğünü açıkladı. ICRC, “Bu üç hafta içinde meydana gelen ikinci olay; bölgedeki bir başka bina da 24 Mart'ta bir tank mermisiyle vurulmuştu” dedi.

17 Nisan'da 12 büyük yardım kuruluşunun başkanı, “sivillere ve yardım çalışanlarına verilen ağır kayıplar ve altı haftadır süren topyekûn kuşatmanın” insani yardım sistemini çöküşün eşiğine getirdiği Gazze'de “işimizi yapmamıza izin verilmesi” için “acil bir ricada” bulundu.

"Malzemelerimiz hazır. Eğitimli sağlık personelimiz var. Uzmanlığımız var. Sahip olmadığımız şey erişim ya da İsrailli yetkililerin ekiplerimizin işlerini güvenli bir şekilde yapabileceklerine dair garanti vermeleri" dedi.

İsrail'in Gazze'ye yardım ulaştırmak için önerdiği yeni sistemin “tehlikeli yeni bir küresel emsal oluşturacağını ve askeri ve siyasi motivasyonlardan bağımsız olarak yardım ulaştırmak için kalan tüm alanı ortadan kaldıracağını” da eklediler.

Gazze Şehri'nin batısında, Filistin polisinin karargâhı olarak kullanılan Cevazat bölgesindeki askeri kalıntıların yakınında toplanan çocuklar, 20 Nisan. (Omar Ashtawy/APA)

Yine Nisan ayı içerisinde Dünya Gıda Programı, Batı Şeria'da yaklaşık 700.000 Filistinlinin “2024 yılında gıda yardımına ihtiyaç duyduğunu, bunun da Ekim 2023'ten önceki döneme kıyasla neredeyse yüzde 100 artış gösterdiğini” bildirdi.

19 Nisan'da İsrail ordusu, bir subayının Gazze'nin kuzeyinde patlayıcı bir cihazla öldürüldüğünü duyurdu; bu, ordunun bir ay önce Gazze'ye yönelik saldırılarına yeniden başlamasından bu yana yaşanan ilk ölüm vakası oldu.

Paskalya kutlamalarının yapıldığı Kutsal Cumartesi gününe denk gelen 19 Nisan'da İsrail güçleri Kudüs ve çevresinde onlarca geçici kontrol noktası kurdu. İsrail güçleri Kudüs'ün Eski Şehri'ndeki Kutsal Kabir Kilisesi'ne girmeye çalışan ibadet edenlere saldırdı.

Sadece Batı Şeria kimliklerine sahip sınırlı sayıda Filistinlinin İsrail tarafından verilen izinle Kudüs'teki Paskalya kutlamalarına katılmasına izin verildi.

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında İsrail bombardımanında yıkılan bir bina, 20 Nisan. (Moiz Salhi/APA)

21 ve 22 Nisan tarihlerinde İsrail savaş uçakları Gazze'de buldozerlerin park halinde bulunduğu üç bölgeyi bombalayarak aralarında ekskavatör, su kamyonu ve kanalizasyon emme tanklarının da bulunduğu 36 ağır iş makinesini imha etti. İmha edilen iş makinelerinden dokuzu, Ocak ayında ateşkes ilan edilmesinin ardından Mısır'dan Gazze'ye getirilen buldozerlerdi.

Filistin İnsan Hakları Merkezi'ne göre İsrail saldırılarının başladığı Mart ayından bu yana İsrail ordusu “sistematik olarak sivil savunma araçlarının yanı sıra belediyelere ve özel şirketlere ait çok sayıda buldozer ve iş makinesini hedef aldı.”

Hak grubu, bu ekipmanların imha edilmesinin Gazze'de kurtarma ve iyileştirme operasyonları yürüten sivil savunma ekiplerinin çalışmalarını engelleyeceğini ve “binaların ve evlerin yıkılması nedeniyle kapanan yolların yeniden açılmasını önleyeceğini” söyledi.

PCHR, “enkaz altında kalan binlerce cesedin” kurtarılması için yüzlerce iş makinesine ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi.

İsrail'in saldırılarının ardından yıkılan binaların enkazı altında çok sayıda ceset kaldı.

Ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak ile 8 Nisan tarihleri arasında Gazze genelinde 900'den fazla cenaze çıkarıldı.

İsrail ordusu Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını sürdürürken Hıristiyanlar Gazze Şehri'ndeki Aziz Porphyrius Kilisesi'nde Paskalya ayinine katıldı, 20 Nisan. (Omar Ashtawy/APA)

OCHA'ya göre, Nisan ayında Batı Şeria'da öldürülen Filistinliler arasında, Nablus'un Eski Şehri'ndeki evine yapılan baskının ardından vurulan ve bu sırada kardeşi tutuklanan bir adam da vardı.

Aynı gün, 2 Nisan'da, İsrail askerleri, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin yakınlarındaki Silat al-Harithiya köyünün girişinde askeri ciplere yangın çıkarıcı nesneler atan bir grup arasında olduğu bildirilen 16 yaşındaki Omar Amer Zyoud'u vurarak öldürdü.

İsrail askerleri, 3 Nisan'da Batı Şeria'nın güneyindeki Beytüllahim bölgesinde İsrail araçlarına taş attığı iddia edilen Filistinli bir adamı vurarak öldürdü ve cesedine el koydu.

İsrail askerlerinin evini aradığı bir adam, 4 Nisan'da Cenin'de aracıyla kaçmaya çalışırken açılan ateş sonucu öldürüldü.

İsrail güçleri, Batı Şeria'nın güneyindeki El Halil kenti yakınlarındaki Beyt Ummar köyünde bulunan yedi katlı bir binayı izinsiz inşa edildiği bahanesiyle 21 Nisan'da yıktı. Söz konusu bina, Filistin toprakları üzerine inşa edilen Karmei Tzur yerleşiminin tam karşısında yer alıyor. (Mosab Shawer/ActiveStills)

22 Nisan'daki İsrail saldırıları 18 Mart'tan bu yana Gazze'de gerçekleştirilen en ağır saldırılardan biriydi.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'ne göre 22 Nisan'da Han Yunus'taki Kuveyt Sahra Hastanesi'nin kapısı vurulduğunda bir personel hayatını kaybetti.

Bu arada Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, BM tarafından desteklenen ve Nisan ayı başında yapılması planlanan çocuk felci aşılama kampanyasının, İsrail'in ticari malların, yardımların ve ilaçların bölgeye girişini engellemeye devam etmesi nedeniyle askıya alındığını açıkladı.

23 Nisan'da Yemen'deki Ensarullah örgütü İsrail'e doğru bir füze fırlattığını açıkladı. İsrail ise füzeyi durdurduğunu iddia etti.

Üç gün sonra İsrail ordusu Yemen'den ateşlenen bir başka füzeyi önlediğini açıkladı. Ensarullah füzenin İsrail'in Nevatim hava üssüne yönelik olduğunu söyledi.

Gazze Şehri'nde yerlerinden edilmiş ailelerin barınağı olarak kullanılan yıkılmış Reşad al-Shava Kültür Merkezi'nin içinde çocuklar poz veriyor, 22 Nisan. (Omar Ashtawy/APA)

Yine 23 Nisan günü İsrail'in Gazze'de yerinden edilmiş ailelerin barındığı bir okula düzenlediği hava saldırısında 10 kişi hayatını kaybetti.

Sağlık Bakanlığı 23 Nisan'da yaptığı açıklamada, İsrail'in son 24 saat içinde Gazze genelinde düzenlediği saldırılarda en az 26 kişinin öldüğünü bildirdi. Bakanlığa göre aynı gün bir İsrail füzesi Gazze Şehri'ndeki Dura Çocuk Hastanesi'ni vurdu ve tesisin güneş paneli sistemini tahrip ederek çalışamaz hale getirdi.

OCHA'ya göre, çocuk hastanesinin kapanmak zorunda kalmasıyla birlikte, “Gazze'de şu anda kısmen işlevsel olan 22 hastane var”. Bunlar arasında Gazze'nin kuzeyinde dört, Gazze Şehri bölgesinde 11, Gazze'nin merkezindeki Deyr al-Balah'ta üç, güneydeki Han Yunus'ta dört ve Refah'ta hiç hastane yok.

Batı Şeria'da yerleşimciler 23 Nisan'da Ramallah yakınlarındaki Sincil köyünde Filistinlilere ve mülklerine saldırarak sekiz kişiyi yaraladı. BM insan hakları ofisi, iki gün önce yaklaşık 200 yerleşimcinin köydeki üç evi yaktığını ve köy sakinlerinin koyunlarını çaldığını, “mülklerini savunmaya çalışan köy sakinleriyle çatışmalara yol açtığını” söyledi.

BM ofisi, 23 ve 24 Nisan tarihleri arasında Batı Şeria'nın Ürdün Vadisi'ndeki Bardala köyünde “İsrailli yerleşimcilerin gerçek mermilerle yedi Filistinliyi yaraladığını ve konut çadırları ile hayvan barınaklarını ateşe verdiğini” ekledi.

Filistinliler, İsrail'in 23 Nisan'da Gazze Şehri'nde yerinden edilmiş insanların barındığı bir okula düzenlediği saldırının ardından oluşan hasarı inceliyor. (Omar Ashtawy/APA)

24 Nisan'da İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir polis karakoluna düzenlediği hava saldırısında en az 10 kişi öldü, onlarca kişi de yaralandı. Aynı gün Gazze'nin kuzeyinde bir İsrail askeri keskin nişancı ateşiyle öldürüldü.

Gazze Şehri'nin Şucaiye bölgesinde 25 Nisan'da iki İsrailli subay öldürüldü.

Aynı gün Dünya Gıda Programı, Gazze'deki geçişlerin yaklaşık iki ay boyunca tamamen kapatılmasının ardından gıda stoklarının tükendiğini açıkladı.

BM gıda ajansı, “kalan son gıda stoklarını Gazze Şeridi'ndeki sıcak yemek mutfaklarına teslim ettiğini” de ekledi.

Dünya Gıda Programı, Gazze'deki “tek istikrarlı gıda yardımı kaynağı” olan bu mutfakların “önümüzdeki günlerde” yiyeceklerinin tükenmesinin beklendiğini söyledi. Kuruluş tarafından desteklenen fırınlar Mart ayı sonunda kapanmıştı.

İsrail'in sığınak olarak kullanılan bir okula düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Abu Saif ailesinin ikiz kızlarının yasını tutan akrabaları, Gazze Şehrindeki El-Şifa Hastanesi, 23 Nisan. (Hadi Davud/APA)

BM gıda ajansı, gıda fiyatlarının ateşkes dönemine kıyasla yüzde 1.400 arttığını ve 116.000 tondan fazla gıda yardımının - “bir milyon insanı dört ay boyunca beslemeye yetecek kadar” - kapalı geçişte beklediğini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump da 25 Nisan'da gazetecilere yaptığı açıklamada, hafta başında yaptığı bir telefon görüşmesinde Netanyahu'ya Gazze'deki geçişlerin açılması konusunda baskı yaptığını söyledi. Trump, “Gazze konusu açıldı ve ben de ‘Gazze'ye karşı iyi olmalıyız. Bu insanlar acı çekiyor’ dedim,” diye anlattı.

Aynı gün Gazze'deki sağlık bakanlığı önceki 24 saat içinde İsrail saldırılarında en az 78 kişinin öldüğünü açıkladı.

BM insan hakları ofisi, “ateşkesin çökmesinden bu yana ve özellikle geçtiğimiz hafta boyunca, İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarının hızlandığını, sayısız sivilin hayatına mal olduğunu ve geriye kalan az sayıdaki altyapının tamamen yok olma riskini daha da arttırdığını” söyledi.

Filistin Kızılay Derneği çalışanları, önceki ay İsrail ordusu tarafından infaz edilen 15 acil durum çalışanı için uluslararası soruşturma ve adalet talebiyle Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta düzenlenen dayanışma nöbetine katıldı, 23 Nisan. (Abdullah Abu Al-Khair/APA)

Bu arada BM ofisi Batı Şeria'da “İsrail güvenlik güçleri tarafından Batı Şeria'da yürütülen yaygın yerleşimci şiddeti ve operasyonları Filistinlileri öldürmeye veya yaralamaya devam ediyor ve birçok bölgede Filistinlilerin evlerinden veya barınaklarından zorla göç ettirilmesiyle sonuçlanıyor” diye ekledi.

İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, yerleşimci şiddetinin geçen yıla oranla yüzde 30 arttığı Batı Şeria'da 2025'i “egemenlik yılı” ilan etti.

İsrailli yetkililer 2025'in ilk çeyreğinde Batı Şeria'da 14,000'den fazla konuta onay verdi - geçen yılın tamamında onaylanan toplam sayıdan yaklaşık yüzde 50 daha fazla.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi 24 Nisan'da yayınladığı bir durum raporunda “Batı Şeria'da yerinden edilmelerin artmakta olduğunu” belirtti.

OCHA, geçtiğimiz hafta içinde “İsrail güçleri Tulkerim kentinde 14 aileye evlerini terk etme emri verirken, daha önce yerlerinden edilmiş on binlerce insanın Cenin ve Tulkerim'deki mülteci kamplarındaki evlerine dönmelerini engellemeye devam etti” dedi.

Günler önce Batı Şeria'nın orta kesimindeki Ramallah kenti yakınlarındaki Sincil köyünün dış mahallelerinde gerçekleşen yerleşimci saldırısının ardından, 23 Nisan. Saldırıda, aynı gün yeni bir yerleşim karakolunun kurulmasının ardından askerlerin eşlik ettiği 100'den fazla yerleşimci yer aldı. (Faiz Abu Rmeleh/ActiveStills)

BM insan hakları ofisi 18 Mart ve 22 Nisan tarihleri arasında Gazze'de konutlara yönelik yaklaşık 230 ve yerinden edilmiş insanların barındığı çadırlara yönelik 90'dan fazla saldırı kaydedildiğini belirtti. BM ofisi, bu saldırıların çoğunun “aralarında çok sayıda çocuk ve kadının da bulunduğu” ölümlerle sonuçlandığını ekledi.

BM çocuk fonu UNICEF'in başkanı Catherine Russell, 27 Nisan'da yaptığı açıklamada “Gazze'deki çadırlara düzenlenen hava saldırılarında, aralarında yanarak ölen engelli bir çocuğun da bulunduğu 15 çocuğun öldüğü bildirildi” dedi. “Derme çatma çadırlarda barınırken yanan çocukların görüntüleri hepimizi derinden sarsmalıdır.”

28 Nisan'da Euro-Med Monitor, geçtiğimiz birkaç hafta içinde “tüm ailelerin yok edildiği tekrarlanan örneklerin yanı sıra, belirli ailelerin kasıtlı olarak hedef alınmasının, onları yok etmek için açık bir niyet olduğunu düşündüren bir modelde belgelendiğini” belirtti.

Bu arada İsrail ordusu, Gazze'de yerinden edilmiş insanların barındığı çadırları ve evleri hedef almak için “gelişmiş gözetleme kameraları ve yönlendirme sistemleriyle donatılmış” insansız hava araçları kullanıyor.

Euro-Med Monitor'e göre 25 Nisan'da Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki bir çadırı hedef alan bir insansız hava aracı İbrahim ve Hanadi Ebu Taima ile üç küçük çocuklarının ölümüne neden oldu.

İnsan hakları grubu, “İsrail'in Filistinlilere yönelik katliamları tanıdık bir manzara haline geldi ve soykırımın dünya çapında canlı olarak yayınlanmasına rağmen neredeyse tamamen sessizlikle karşılandı” dedi.

Euro-Med Monitor, “Sanki İsrail ve müttefikleri tarafından yasal ya da ahlaki sonuçlarından korkulmaksızın açıkça işlenen Filistinli sivillerin öldürülmesi, uluslararası sistem içinde zımnen kabul edilen bir gerçeklik haline geldi” diye ekledi.

Filistinliler, İsrail'in 24 Nisan'da Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından hasar gören bir binayı inceliyor. (Omar Ashtawy/APA)

26 Nisan'da İsrail kamu yayıncısı Kan, ordunun Gazze'nin en güneyindeki Refah'ta yeni bir “insani bölge” kurduğunu bildirdi.

Reuters'a konuşan bölge sakinleri, ordunun Refah kentinde kalan yapıları dümdüz ettiğini ve bunun “halkı çorak arazide dev bir kampa hapsetme planının bir parçası olmasından korktuklarını” söyledi.

28 Nisan'da, Dünya Mahkemesi olarak da bilinen Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in insani yardıma izin verme ve kolaylaştırma konusundaki yasal yükümlülükleri hakkında duruşmalar başlattı. BM Genel Kurulu geçtiğimiz Aralık ayında konuyla ilgili bir danışma görüşü talep eden bir kararı kabul etmişti.

Merkezi Lahey'de bulunan mahkeme aynı zamanda Güney Afrika tarafından İsrail'e karşı açılan bir soykırım şikâyetini de değerlendiriyor. Mahkeme geçen yıl İsrail'in Batı Şeria ve Gazze'de devam eden varlığının hukuka aykırı olduğunu ilan eden bir tavsiye kararı yayınlamış ve devletleri yasadışı işgale son vermeye çağırmıştı.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta, 24 Nisan'da mutfak tüpü eksikliği nedeniyle yemek pişirmek için kil fırınlar üretiliyor. (Doaa Albaz/APA)

29 Nisan'da Filistin Kızılay Derneği, İsrail'in geçen ay Gazze'nin güneyinde 15 sağlık görevlisi, kurtarma görevlisi ve bir BM çalışanının İsrail askerleri tarafından öldürülüp sığ bir mezara gömülmesinin ardından kayıp olan sağlık görevlisi Asad al-Nasasrah'ı serbest bıraktığını açıkladı.

Ayın başlarında Filistin Kızılay Derneği Başkanı Younis al-Hatib, İsrail ordusunun “profesyonel başarısızlıklarını” kabul etmesinin ardından “uygun hesap verebilirlik ve cezasızlığa son verilmesi” çağrısında bulundu.

Yine 29 Nisan'da BM Genel Sekreteri António Guterres, Haziran ayında Fransa ve Suudi Arabistan'ın ev sahipliğinde düzenlenecek uluslararası bir konferans öncesinde devletleri “iki devletli bir çözümün hayata geçirilmesi için geri dönülmez adımlar atmaya” çağırdı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ise “Hedefimiz açık: Filistin'in tanınması ve aynı zamanda İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda ilerleme kaydetmek” dedi.

Aynı gün, BM insan hakları şefi Volker Türk, Gazze'deki insani felaketin “daha önce görülmemiş yeni bir seviyeye ulaşmasını” engellemek için “ortak uluslararası çabalar” çağrısında bulundu.

Türk, İsrail ordusunun Gazze'deki soykırıma varan davranışlarıyla ilgili olarak, üçüncü devletlerin “bu tür davranışların derhal durdurulmasını sağlamakla” yükümlü olduğunu söyledi.

Ayrıca, “kim tarafından işlenirse işlensin, uluslararası hukuk kapsamındaki tüm suçların faillerini aramak ve adalete teslim etmek zorunda olduklarını” da sözlerine ekledi.

7 yaşındaki Ali Faraj 25 Nisan'da Gazze Şehrindeki Kuveyt Sahra Hastanesinde tedavi görüyor. Çocuk ve annesi, Ali'nin babası, beş kız kardeşi ve geniş ailesinin birçok üyesi de dâhil olmak üzere ailelerinin geri kalanını öldüren İsrail saldırısından sağ kurtulan tek kişilerdi. (Omar Ashtawy/APA)

1 Mayıs'ta BM insani yardım şefi Tom Fletcher İsrail'e Gazze üzerindeki “acımasız ablukayı” kaldırması ve “insani yardım görevlilerinin hayat kurtarmasına izin vermesi” çağrısında bulundu.

“Korunmasız bırakılan siviller için hiçbir özür yeterli olamaz” diye ekledi.

Fletcher, “Ancak bu adaletsizliği önlemek için uluslararası toplumu harekete geçiremediğimiz için gerçekten üzgünüm” dedi.

“Dünya bizden vazgeçmeniz için size her türlü nedeni sunmuş olsa bile biz vazgeçmeyeceğiz.”

Çoğunluğu çocuklardan oluşan Filistinliler, Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında yardım kuruluşları tarafından dağıtılan sıcak yemekten alıyor, 26 Nisan. (Omar Ashtawy/APA)

6 Nisan günü İsrail güçleri 14 yaşındaki Filistinli Amerikalı Amer Rabee'yi Batı Şeria'nın orta kesimindeki Ramallah'ın kuzeyinde yer alan Turmusayya kasabasının girişinde vurarak öldürdü.

İsrail ordusu, bir otoyola “taş fırlatan teröristlere” ateş açtığını açıkladı.

Uluslararası Filistinli Çocukları Savunma Örgütü'ne göre Amer ve diğer iki çocuk “60. karayolunun bitişiğindeki tarım arazisinde yeşil badem toplarken İsrail askerleri yaklaşık 20 metre (66 feet) mesafeden çocuklara ateş etmeye başladı.”

Hak grubu, “Amer başından vuruldu ve hemen yere yığıldı” diye ekledi.

DCIP, İsrail güçlerinin 13 kurşun yarası olduğu tespit edilen çocuğun cesedini yaklaşık beş saat boyunca alıkoyduğunu söyledi. Grup, “Bu ek atışların cesedin alıkonulmasından önce mi yoksa sonra mı yapıldığı belirsizliğini koruyor” diye ekledi.

DCIP'ye göre İsrail güçleri üç çocuğa yaklaşık 46 kurşun sıktı; hayatta kalan ikisi “toplam dört kez vuruldu ve karınlarından ve kasıklarından yaralandı”.

Batı Şeria'nın güneyindeki El Halil yakınlarındaki Idhna köyünde İsrail ordusu tarafından yıkılan bir binanın kalıntıları üzerinde oturan bir kadın ağlıyor, 28 Nisan. (Mamoun Wazwaz/APA)

OCHA'ya göre, Batı Şeria'nın orta kesiminde Salfit yakınlarındaki Bidya köyünden bir kadın, Ariel yerleşimi yakınlarında taş attığı ve askerlere bıçakla yaklaştığı iddiasıyla 8 Nisan'da İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldü.

14 Nisan'da İsrail güçleri Ramallah yakınlarındaki Jalazone mülteci kampına yaptıkları bir baskın sırasında 16 yaşındaki Malik al-Hattab'ı karnından vurdu. Uluslararası Filistinli Çocukları Savunma Örgütü'ne göre, çocuk yaklaşık 20 saat yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti ve çocuğun ağır iç yaralanmalarının büyük olasılıkla genişleyen mermilerden kaynaklandığı belirtildi.

Hak grubunun program direktörü Ayed Abu Eqtaish'e göre bu silahlar, “neden oldukları aşırı ve gereksiz acılar nedeniyle” 1868'den beri uluslararası hukuk kapsamında yasaklanmıştır.

Eqtaish, “Yine de İsrail güçleri bu yasadışı silahları Filistinli çocuklara karşı kullanıyor ve uluslararası toplumdan herhangi bir sonuç çıkmıyor,” diye ekledi.

DCIP'ye göre 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria'da en az beş çocuk genişleyen mermilerle öldürüldü.

Yakınları, 27 Nisan'da Gazze'deki El-Şifa Hastanesi'nde İsrail saldırılarında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında yas tutuyor. (Omar Ashtawy/APA)

İsrail güçleri 15-21 Nisan tarihleri arasında Batı Şeria'da aralarında bir çocuğun da bulunduğu altı Filistinliyi öldürdü. OCHA'ya göre aynı dönemde İsrail'in gözaltında tuttuğu iki Filistinli de belirsiz koşullar altında hayatını kaybetti.

İsrail güçleri 16 Nisan'da Cenin yakınlarındaki Kabatiya köyü dışında ateş açtıkları iki Filistinliyi vurarak öldürdü. İsrail öldürülen iki kişinin cenazelerini alıkoyuyor.

17 Nisan'da İsrail güçleri, Batı Şeria'nın kuzeyinde Nablus yakınlarındaki Osarin köyü yakınlarında İsrail araçlarına taş attıkları bildirilen 16 yaşındaki Cihad Adeli'nin de aralarında bulunduğu iki Filistinliyi vurarak öldürdü. İsrail cesetleri alıkoyuyor.

OCHA'ya göre bu ölümcül olay, “köyden bir Filistinlinin serbest bırakılmasından üç gün önce İsrail gözetiminde öldüğünün açıklanmasının ardından gerçekleşti.”

Uluslararası Filistinli Çocukları Savunma Örgütü, Cihad Adeli'nin askerler tarafından pusuya düşürülen bir grubun parçası olduğunu belirtti.

Beş aylık Sivar Ashour 30 Nisan'da Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasser Tıp Kompleksi'nde şiddetli beslenme yetersizliği nedeniyle tıbbi bakım görüyor. (Moaz Abu Taha/APA)

20 Nisan'da İsrail güçleri Batı Şeria'nın kuzeyindeki Homesh yerleşimi yakınlarında bir Filistinliyi, yerleşim yakınındaki bir kontrol noktasına ateş açması üzerine vurarak öldürdü, olayda ölen ya da yaralanan olmadı.

23 Nisan'da İsrail güçleri 12 yaşındaki Mahmud al-Haija'yı Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin yakınlarındaki al-Yamun kasabasında bir mezarlıkta vurarak öldürdü.

Uluslararası Filistinli Çocukları Savunma Örgütü ilk raporunda, “Mahmud'un, diğer çocuk ve genç erkeklerle birlikte, mezarlık çevresinde konuşlanmış İsrail askerlerine taş attığı ve diğer askerlerin de yakınlardaki bir konuta baskın düzenlediği iddia edildi” dedi.

25 Nisan'da Nablus'un doğusundaki Salem kasabasına yapılan askeri baskın sırasında bir ağacın arkasına saklanan İsrail askerleri 16 yaşındaki Abdulkhaleq Jabur'u çalıştığı dükkânı kapatırken vurarak öldürdü.

Uluslararası Filistinli Çocukları Savunma Örgütü'ne göre, iki akrabası ilk yardım yapmaya çalışırken İsrail askerleri Abdulkhaleq'in etrafını en az 10 dakika boyunca kuşattı.

Çocuk hakları grubuna göre İsrail güçleri yılbaşından bu yana Batı Şeria'da 24 Filistinli erkek ve kız çocuğunu öldürdü.

Yukarıdakilere ek olarak, 21 Nisan'da 48 yaşındaki bir erkek, Batı Şeria'nın Ramallah kenti yakınlarındaki Sincil kasabasında bir baskın sırasında yerleşimcilere eşlik eden İsrail güçleri tarafından saldırıya uğradıktan sonra göz yaşartıcı gaz solumasının tetiklediği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.

OCHA'ya göre “Olay sırasında İsrail güçleri aralarında dört çocuğun da bulunduğu 17 Filistinliyi daha yaraladı ve İsrailli yerleşimciler de üç Filistinliyi fiziksel olarak darp ederek yaraladı.”

27 Nisan'da ise Nablus yakınlarındaki bir köyden bir erkek Kudüs yakınlarındaki el-Ram kasabası yakınlarında İsrail duvarının üzerinden atlamaya çalışırken düşerek hayatını kaybetti. İsrail güçleri, iş aramaya çalışan Filistinli gruba göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile ateş açtı.

OCHA, Batı Şeria'da işsizliğin arttığı bir dönemde duvarı geçmeye çalışan 10 Filistinlinin İsrail güçleri tarafından gerçek mermiyle vurularak öldürüldüğünü belgelediğini açıkladı.

Filistin Haberleri

Gazze'deki duruma ilişkin 8 ülkenin dışişleri bakanlarından ortak açıklama
BM Genel Kurulu, UNRWA'nın görev süresini 3 yıl daha uzattı
BM: İşgal altındaki Batı Şeria'da bu yıl günde ortalama 5 saldırı gerçekleştirildi
"Ebu Şebab’ın ölümü İsrail'le işbirliği yapan herkes için kaçınılmaz bir akıbet"
Cuma namazını Selahaddin Camii’nin enkazında kıldılar!