Fas’ın AKP’si

Ahmet Varol

Fas'ta seçimlerden birinci parti olarak çıkan ve kral tarafından hükûmeti kurmakla görevlendirilen Adalet ve Kalkınma Partisi (Hizbu'l-Adale ve't-Tenmiye) cemaat kökenlidir. Bunu belirtmemizin amacı belli bir düşünce, anlayış ve yorum üzere yetişmiş çekirdekten geldiğine dikkat çekmektir. Fakat tabii ki seçimlerde kendisine oy verenlerin tümü bu cemaatin mensubu ve onun eğitiminden geçmiş değildir. Partinin etkin, söz sahibi ve siyasetini belirleyen kadrosunun ise bu cemaatten geldiğini söyleyebiliriz.

AKP'nin kaynağını oluşturan cemaatin Islah ve Tecdid Cemaati olduğunu daha önce belirtmiştik. Parti kurulmadan önce cemaatin liderliğini de Abdulilah Benkiran yapıyordu. Bu cemaat önceleri "İslâmi Cemaat" adıyla faaliyet yürütüyordu. Islah ve Tecdid Cemaati daha önce, bugünkü kralın babası II. Hasan döneminde de siyasi parti kurma girişiminde bulundu. Ancak isteği yönetim tarafından kabul edilmedi. Bu cemaat yönetimle herhangi bir çekişmeye girmeden ve daha çok tebliğ ve davet metodunu kullanarak tabana yayılma yolunu tercih etti. Buna rağmen yönetim Anayasa reformu öncesinde onun çalışmalarına da zaman zaman engel oldu, halka ulaşmasını zorlaştırmak için çeşitli yollara başvurdu. Islah ve Tecdid Cemaati'nin "Genel Bildiri" adlı broşüründe yer alan şu ifade amacı hakkında fikir veriyor: "Islah ve Tecdid Cemaati halkımızın bütün yasama, yürütme ve yargı kurumlarını İslâm'a dönüş konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye ve üstlenmiş oldukları role uygun hareket etmeye çağırmaktadır." Daha önce de ifade ettiğimiz üzere bu cemaat, Müslüman Kardeşler'den etkilenmiş, onun fikirlerini ve çizgisini benimsemişti; ancak onun örgütsel bağlantı içinde faaliyet yürüten bir kanadı değildi. Aynı şey bugün cemaatin devamı niteliğindeki AKP açısından da söz konusudur.

25 Kasım 2011 seçimlerinden birincilikle çıkan AKP parlamentodaki sandalyelerin yüzde 27'sini yani 395 sandalyeden 107'sini aldı. Dolayısıyla hükûmeti tek başına kurmasına yetecek çoğunluğu elde edemedi. Bununla birlikte birinci parti olması sebebiyle Anayasa gereği kral tarafından hükûmeti kurma görevi ona verildi. Bunu başarabilmesi için de koalisyona gitmesi gerekiyor. Koalisyon çabalarından nasıl bir formül çıkabileceği konusunda fikir yürütebilmek için diğer partilerin elde ettiği sonuçlara bakmakta yarar var.

İstiklal Partisi 60, Özgürler Ulusal Birliği 52, Asalet ve Çağdaşlık Partisi 47, Halk Güçleri Sosyalist Birliği 39, Halk Hareketi 32, Anayasal Birlik 23, İlerleme ve Sosyalizm Birliği 18 milletvekilliği kazandı. Kalan 17 milletvekilliğini de 10'dan az sandalye alan partiler paylaştı. Otuza yakın parti de hiç parlamentoya giremedi.

AKP Genel Başkanı Benkiran hükûmeti kurma görevini devralmasından sonra yaptığı açıklamada koalisyon konusunda "bir parti" hariç tüm siyasi partilerle işbirliği yapabileceğini söyledi. "Bir parti"nin ismini zikretmedi, ama gidişatı yakından izleyen yorumcular kastettiği partinin Asalet ve Çağdaşlık Partisi (AÇP) olduğunu ifade ettiler. Bu parti hakkında daha önce bilgi vermiş ve kralın, iktidarına halktan destek temin etme amacıyla kurdurduğu parti olduğunu belirtmiştik. Bu durum kraliyetin siyasi kanadıyla iktidarı elde eden partinin karşıt cephelerde yer aldıklarını gösteriyor. AÇP'nin yaptığı açıklamalardan da zaten hükûmete ortak olmak yerine muhalefette kalarak hükûmetin kusurlarını, eksiklerini araştırarak ve ona yüklenerek sonraki dönemlere hazırlanmayı tercih edeceği anlaşılıyor.

Seçimlerde İslâmi camiaya yönelinmesinde halkın İslâmî temayülünün yanı sıra mevcut iktidarın yolsuzluğun üzerine gitmemesinin de büyük rolü olduğu düşünülüyor. Diğer İslâm ülkelerinde olduğu gibi. Bilindiği üzere yolsuzluk aynı zamanda ülkenin kaynaklarının kötü amaçlarla kullanılmasına ve israfına yol açtığı için ekonomik yönden iyileşmenin, kalkınmanın önünü kesiyor. Yolsuzluğun üzerine giden iktidarların ekonomik alanda başarılı olabilmelerinin sebebi de bu. Yoksa onlara gökten altın yağmıyor. AKP Genel Başkanı Abdülilah Benkiran da yolsuzluğun üzerine gitmenin ve şeffaflığın birinci öncelikleri arasında yer aldığını ifade etti. Siyasi geleceğini sağlama alacak en önemli etkenlerden biri de bu alanda göstereceği başarı olacaktır.

YENİ AKİT