Esed rejiminden öteye ufuk ve teklifleri yok!

Kenan Alpay, sol-Kemalistlerin özellikle dış politika başta olmak üzere Türkiye'ye vizyon olarak gösterdikleri siyaseti inceliyor.

9 Mart (1971) Cuntasının Polit Büro şeflerinden İlhan Selçuk ihtilal kadrosuna dâhil ettiği asker-sivil bürokratları öncelikle Baas Partisi Tarihi metinleri okutarak ideolojik ve örgütsel bir eğitime tabi tutuyordu. Ulusalcı-sol propagandanın etkisiyle 1971’deki gelişmeleri salt olarak 12 Mart Muhtırası’ndan ibaret okunsa da esasen o süreçte iki farklı askeri cuntanın iktidar mücadelesi verdiğini sık sık vurgulamak icab ediyor. Çünkü İlhan Selçuk’la beraber başını (e) Korgeneral Cemal Madanoğlu ve Doğan Avcıoğlu’nun çektiği cunta Suriye Baas rejimine benzer ulusalcı sol-sosyalist bir askeri darbeyi gerçekleştirmek üzere hassaten Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki genç-istihbaratçı subaylar başta olmak üzere TSK içerisinde sıkı bir biçimde örgütlenmişti. Sürecin önünü arkasını karartıp ihtilalciliği Memduh Tağmaç-Faik Türün ikilisine indirgeyip üzerine bir de Ziverbey Köşkü’ndeki işkence süreçlerini “darağacında üç fidan” trajedisine bağlayınca “Atatürkçü aydınların ileri demokrasi mücadelesi” başlığıyla her türlü şehir efsanesini kolayca pazarlayabiliyorsunuz. Bu pazarlama stratejisinin başarısı dolayısıyladır ki; nasyonal-sosyalist darbe planları akamete uğrayan 9 Mart cuntası kadroları bir dizi söz oyunuyla mağdur ve ilerici demokrat imajıyla zihinlerde yer edebiliyor hala.

Yazının devamı

Haber Haberleri

Bursa'da sahipsiz köpeklerin saldırısına uğrayan 3 çocuktan 2'si yaralandı
YSK, kesin seçim sonuçlarını 6 Mayıs'ta açıklayacak
AK Partili Hatay Büyükşehir Belediyesi Tanju Özcan’a mı özeniyor?
"Türkiye, Güney Afrika'nın açtığı davaya müdahil olacak"
Sinan Ateş cinayetine karışan kuryeden ‘görev tamam’ pozu