Ekonomik Zulüm

MEHMET PAMAK

Ardı ardına yazdığımız uzun yazıların yorgunluğundan sonra, şiir formuyla biraz nefes alalım diye, Almanya’da muhacirken bu formda yazdıklarımdan bir bölümü daha sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle bütçede emekçiye yapılan küçük zammın hayal kırıklığı yarattığı, işsizliğin yaygınlaştığı ve halkın sırtından aktarılan rantlarla, hortumlarla beslenen sermaye oligarşisinin egemenliğinin hâlâ sürmesine rağmen, kiminin büyük vergi kaçakçılığının gündeme geldiği, kimininse başka ülkelerden sığınma hakkı istediği bu süreçte, ülkemizde 85 yıldır egemen olan ekonomik zulüm üzerine 9 yıl önce yazdığım mısraları paylaşarak bu konuları da düşünelim istedim.

 

Tabii daha evvel anlaştığımız gibi, sanat beklentisi olanlara, zahmet edip şiir formunda yazdıklarımızı okumamaları uyarımızı bir daha yapmış olalım da tekrar “şiir” tartışmasına girilmesin.

 

Vergi, askerlik, oy için, hatırlayıp halkları

Beslediler ve korudular, hep sermayedarı

 

Hep baskıyla döndürdüler, sömürünün çarkını

Çıkara tapmak oluşturdu, oligarşi farkını

 

En başta, “asker-siyasetçi-yandaş” şirketi kuruldu

O hep kayrıldı, devlet destekledi ve halk soyuldu

 

O günden beri, terörle korudular bu kumpası

Sulta, rant için sürdürüldü, bu azınlık diktası

 

Hep yandaşlarını zengin ettiler, ta baştan beri

Kaynakları peşkeş çektiler, ezdiler hep fakiri

 

“Silahlı bürokrat-besleme sermaye” ittifakıyla

O günden bugüne koştular, rant iştiyakıyla

 

Sömürdü “Beyaz Türk”ler, fakir, mazlum halkları

Talan ettiler, yetim hakkı tüm kaynakları

 

Dayatıp Kemalizm dinini, bozdular hep fıtratı

Köle yapılan halklar ise, oldu patron ırgatı

 

Emirleri olurdu, Dünya Bankası ve İMF’nin

Tüm kapitalistlerin ve çok uluslu kartellerin

 

Bu zalim emperyalistler, baş belası yeryüzünün

Ve yerli işbirlikçileri, küresel sömürünün 

 

Hepsi birlikte yutarlar, birikimlerini halkın

Ezilenler, sömürülenler, artık ayağa kalkın!

 

Emekçi, dar gelirli kesimi, bunlardır soyan

Bu kadar vurguna rağmen, bir türlü de doymayan

 

İsraf edip, lüks yaşarlar, debdebeye bürünüp

Yığınlarsa yoksul yaşar, varoşlarda sürünüp

 

Yol açıp geniş kitlenin, açlık ve sefaletine

Gelir dağılımı bozulur, hep rantçının lehine

 

Halkı soyup, yandaş kayırmak, Kemalizmin yoludur

Bu, halk sırtından“kapitalist yaratma” oyunudur

 

“ATA”nın bir sözünü aktarır, Kâzım Karabekir

“Kalkınmak için, önce din ve namusu terk gerekir”

 

“Namus”tan, Allah korkusundan, soyutlanınca vicdan

Soygun kolay yapıldı, yetim hakkıyla doldu cüzdan

 

Emir gelince; “din, namus anlayışı kalksın” diye

Gereği yapıldı, talana maruz kaldı Türkiye

 

Nice atasözleri vardı, soyguna kılıf için

Sisteme yandaş olun, her kapıdan rahatça geçin

 

“Devletin malı deniz, yemeyen domuz”, bir tanesi

“Bal tutan parmağını yalar”, tahrik etti herkesi

 

Böylece teşvik edildi, bu soygun ekonomisi

Yatırımın, faturanın, ihracatın hayalisi

 

Büyük vergi kaçıranlar, ta tepeden korundu

Esnaf ve küçük tüccarın, hep canına okundu

 

Bir eli “vergi yüzsüzlüğü”nde, diğeri rantta

Patron böyle semirir, kitle işsiz gezer sokakta

 

İşsizlik fırsattı patrona, sömürürdü emeği

Ucuza çalışan umutsuz, daim buruk yüreği

 

Çoğu sendikalar, boyandılar hepten sarıya

Her biri hizmet etti, bir sömürücü ağaya

 

Çok sendika rol yapar, sanki emekçiden yana

Patlamayı önleyerek, hizmet sunar patrona

 

İşsizlik hep yaygındı, iş güvenliği hiç yoktu

Fakirlik derindi, tehlikeli işe talep çoktu

 

İş güvencesinden yoksundu halk, yoktu hiç kimsesi

Yıllarca kuşatmadı, sosyal güvenlik şemsiyesi

 

Her vesileyle sömürüldü, ülkenin fakir halkı

İthalat tekeliyle semirdi, oligarşi çarkı

 

“Devrimci”(!), üretemeyince şu zorunlu şapkayı

Yandaş, müstamel şapka için dolaştı Avrupa’yı

 

Ucuza şapka ithal edip, pahalıya satarak

“Büyük hizmet etti devrime”, fakir halkı soyarak

 

Halkı soyan onlardı, “Milli İthalat Şirketi”nde

Nedense hep rant vardı, oligarşinin kısmetinde

 

On kuruşa ithal edilen, tam altmışa satıldı

Fakir halk soyularak, yandaş “burjuva yaratıldı”

 

Hep kendi yandaşını zengin etti, egemen sistem

Halkın payına düşense, fakirlik, ıstırap, mâtem

 

Seksen yıldan beri ülkemizde egemen, mafya çetesi

Çankaya’da “aile resmi”, aşağıda işkence sesi

 

Gerekliydi faiz sistemi, sömürene ve rantçıya

Faizi meşru sayıp, bankalar sunuldu batakçıya

 

Medya patronu sahiptir, aynı zamanda bankaya

Sıkışınca arkasındadır, iktidar ve Çankaya

 

Görevi, patrona şemsiyelik yapmaktı medyanın

Güvencesiydi soygunlarda, sermayenin, bankanın

 

Asker ve iktidarla, çok yakındı medya patronu

Ahlaksızlıktan, soygundan, kimse sorgulamaz onu

 

Bahseder, medya ve MGK, sürekli irticadan

Halkın feryadı yükselirken, soyulan her bankadan

 

Ne bekler, banka patronları, bir emekli paşadan?

Paratoner rolü oynar, paşa ne anlar bankadan?

 

Hortumcuya şemsiye oldu, çok darbeci paşalar

Onlara hesap soramadı, yargıçlar ve yasalar

 

Hepsi pay alır, vurgundan, soygundan, parsadan

Kitleler hep ezilir, farkı yoktur paryadan

 

Hepsi de tek tek bırakıldı, bankaları soyanlar

Zindanlarda çürüdüler, düşünceden yatanlar

 

Daim aslan payıyla semirir, egemen oligarşi

Bu düzeni cephede savunmak, fakirin “kutsal” işi

 

MGK’nın tavrı; dine, siyasete sert müdahale

Soyguncu ve kartelle ilişkisi, hep müdahane

 

Sonuç

 

Üç yüz kat fark var, en zengin ve en fakir arasında

Halkın ömrü geçer kuyrukta, fakirlik “sıra”sında

 

Gelirin seksen beşini alır, zengin yüzde yirmi

Yüzde seksen halk, on beşi paylaşır, bu adalet mi?

 

Sistem Soygun Sistemi, Hakim Oligarşi Hevası

Tüm Partilerin Çabası, İktidar ve Rant Kavgası

 

Sömürü çarkı döndü, fakir daha da fakir oldu

Sürekli hor görüldü ve her zaman hakir oldu

 

Egemen; haksız kazançla tıkınır, lüks otellerde

Sefalete mahkûm kitle; rızkını arar çöplüklerde

 

Rant-iktidar eksenli, silahlı güç-patron oligarşisi

Kaybetmek istemez bu saltanatı, geçmişin tek partisi

 

Darbeci, “İrtica”dan bahseder, İslam’a saldırır

Halk cambaza bakar, patronlar hazineyi kaldırır

 

Muhafazakâr kesim ve Anadolu sermayesi

Pay ister iktidar ve ranttan,“İslam”sa bahanesi

 

İşte esas kavga bu, bahanedir “din” ve “irtica”

Hepsi endeksli iktidara, kolay ve çok kazanca

 

Hep sömürü-yolsuzlukla beslendi düzen zengini

Kaynak; patron, siyasetçi, bürokrat şeytan üçgeni

 

Bu düzeni yaşatan; oligarşinin rant ihtirası

Darbeci bürokrat ve büyük patronun pis iştihâsı

 

İslam’ın, tevhid, adalet ve özgürlük çağrısı

Bu vurguncu tağutların, tek korkulu rüyası

 

Hak ve adalet gelse, bitecek sömürü sefası

İşte bundan korkar, düzenin patronu ve paşası